Din ve ahlak dersleri olmalıdır

Din ve ahlak derslerinin hangi perspektiften nasıl verildiğini öncelikle sormak gerekir.

Eğer dogmatiklikten musdarip bir dinin kendisi anlatılıyorsa, eğer normatiflikten musdarip bir ahlakın kendisi öğretiliyorsa, o dersi alın çöp sepetine atın. Sonra da dezenfekte edin sepeti.

Eğer dinlerin var olduğunu, ama bunların temel kabüllerinin varsayım olduğunu, ahlakın ise tek tip olmadığını çok kültürlülüğün olduğunu ve bunların da birbiriyle daha üst, daha alt, daha doğru gibi ölçütlerle ölçüştürülemeyeceğini anlatan bir ders ise baş göz üstüne.

Ancak bu noktada ikincillikle şunu sormak gerekir: Bunlar için okullarda bir ders oluşturmak gerekli midir? Din dersinin olmaması gerektiğini savunacak akılcıl ve laik kimselere karşı tam da böyle bir dersin Türkiye gibi bir ülkede gerekli olduğunu savunmak gerekir.

Çünkü ülkemizde inançların bir varsayım olduğu, öznel gerçekler olduğu, dogmatik toplumsal düzenlerin geçmişte kaldığı, çok kültürlülüğün olduğu, kendi inancımızın ve kültürümüzün başkalarınınkinden üstün olmadığını savunacak, söyleyecek birilerine ihtiyaç var.

Bu nedenle, ülkemizde bu konularda insanları aydınlatacak "din" ve "ahlak" dersine ihtiyaç elzemdir. Biraz ironi katarak böyle söylüyorum tabi. Çünkü Türkiye'de eskiden beri sağcı siyasetin ana damarının din sömürüsüne dayandığından habersiz değiliz. Ülkenin ilişkilendirilmiş kaynakları da sağ partilerin arka bahçesi olan dindarların, kültürel düzeyde yeniden üretimi için harcanmıştır. Ancak son yirmi yılda, bu kültürel bahçelerin, yapı değiştirerek, siyasal güç haline geldiğini sinema izler gibi izliyoruz. Son Anayasa referandumu ile de bu siyasal süreç tamamlanmış ve siyasal güç el değiştirmiştir.

Bu nedenle, söylediğim tarzda din ve ahlak derslerinin olması oldukça uç görünüyor.