Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Mayıs '11

 
Kategori
Deneme
 

Dış savaşlarımız daha kanlı, iç savaşlarımız daha acılı olur

Dış savaşlarımız daha kanlı, iç savaşlarımız daha acılı olur
 

Türk ordusunun,dize getiremeyeceği, canına okuyamayacağı bir düşman,adam edemeyeceği asi var mı?


Dış savaşlarımız daha kanlı; iç savaşlarımız daha acılı olur. 

Savaşın her türlüsüne karşı olduğumu söylememe gerek yok sanırım güzel okuyucum. Bununla birlikte, sadece benim tek başıma savaşa karşı olmamın hiçbir anlam ve değerinin olmadığının da pek tabi ki bilincindeyim. 

İnsanoğlu mizacı gereği, hamuru gereği, yaradılışı gereği, gizli ya da açık, hep saldırgan olagelmiştir. Savaş kimi zaman bireyin, kimi zaman da toplumun motivasyonunu, hedefe adanmışlığını, yaşama bağlılığını yükselten bir motivasyon aracı olmuştur daima. 

Nitekim, barış zamanı kanlı bıçaklı olanların, 7 kuşak kan davalıların, savaş ortamında geçmişi, her şeyi unutup, can ciğer kuzu sarması olması, toplumda bireysel intihar olaylarının sıfırlanması, boş yere değildir. Dış düşman topyekün birliği sağlar; göz açıp kapayıncaya kadar. Ortak tehdit, ortak savunma refleksi yaratır toplumun ortak bilincinde. Ortak direnç ateşini yakar milletin yüreğinde. 

Buna karşılık, iç tehdit; iç düşman, iç savaş; toplumsal paranoya, bireysel güvensizlik, kitlesel orantısız kin, nefret ve öfke, katlandıkça büyüyen, büyüdükçe katlanan bir belirsizlik, her an, her yerden çıkabilecek bir hayalet düşmanla, gölge boksu yapan panik, dehşet ve korku nöbetlerinde titreyip duran, bilincini yitirmiş, bir insan sürüsü yaratır kolayca ve insafsızca. 

Dış düşmanla mücadele edilirken, dökülen oluk oluk kan, kaybedilen binlerce insan, zerre kimsenin umrunda olmazken; iç düşman bahane edilerek bir tek kıyılan can; binlerle çarpılmış, çığ gibi büyüyen, asla kontrol edilemeyen öfke denizinde boğar binlerce günahsız insanı. Kurunun yanında yaş da yanar açıkçası. 

Dış düşmanın kim olduğu çok net bir şekilde belli ve bilinirken; iç düşman yan komşun da, 40 yıllık arkadaşın da, kasap, bakkal, market sahibi de olabilir; 40 yıldır canın ciğerin bildiğin... Bu nasıl bir belirsizlik, bu nasıl bir delirmişliktir; ancak yaşayan bilir. 

Çanakkale'de, Sakarya'da, İnönü'de, Dumlupınar'da kaybedilen yüzbinlerce can, dökülen tarifi imkansız kan için sayısız kahramanlık destanı, sayısız tarihi mucize gururla anlatılırken; 8 yılda vatanı için şehit olan binlerce kahraman mehmetçik övgü ve sevgiden arş-ı alaya çıkarılırken; son 27 yılda yaklaşık 50.000 cana malolan iç savaş, terör, düşük yoğunluklu savaş, adına her ne derseniz deyin; her bir can kaybında toplumsal infial ve öfkeyi, her geçen gün kontrolü daha imkansız bir hale sokmaktadır ne yazık ki! 

Evet 1915'ten 1922'ye kadar yüzbinlerce can yitirilmiştir ama; kaybedilen bunca canın tesellisi vatanı kurtarmış olmaktır.Peki sorarım size: 1984'ten 20011'e kaybedilen onbinlerce can neyin hesabıdır? Kimin çıkarınadır? Akan kan, ister öz deyin, ister üvey; kardeş kanı değil midir? İster hain evlat, ister hayırsız velet olsun, isterse vatan haini... Gidenin %75'i bu toprağın yetiştirdiği vatan evladı, vatan ortağı değil midir? Bunların bir çoğunun asi, isyancı ya da başkalarının kandırılmış maşası olması hiç şüphesiz, arada kaynayan, gümbürtüye, kim vurduya giden onbinlerce masum, madur ve ezilmişin vebalini öder mi? 

Söz gelimi; herhangi bir komşumuzla çıkabilecek istenmeyen bir savaşta yitirilen bir mehmetçik mi? yoksa her halükarda kaybeden olduğumuz bitmeyen kör dövüşünde kendi toprağında, kendi vatanında ona kurşun sıkan cahilin kurşunuyla şehit düşmüş mehmetçiğin ateşi mi kora çevirir yüreğini? 

Bu yüzden, özellikle bu coğrafyada, kendi toprağımızda, bin yıllık ortak vatanımızda birbirimizin kanını dökmek daha çok koyar bana. Ve aklı başında her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına... 

O yüzdendir ki, dış düşmanlarımızla yaptığımız savaşlarımız çok daha kanlı; yersiz, anlamsız, hepimizin tereddütsüz kaybettiği iç savaşlarımızsadaha acılı, daha sancılı olur. Taaaa ki; döktüğümüz o kutsal kanın değerini, o kavganın kimin işine geldiğini gerçek bir gönül birliğiyle kabul ve itiraf edeceğimiz güne kadar... 

Döktüğün bunca ter, kan, gözyaşına yeter! Döktüğün kendi kanındır. Kardeş kanı dökmeye Allah aşkına bir son ver! 

 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..