Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ocak '08

 
Kategori
Ankara
 

Dışarıda kar yağarken dolmuş izlenimleri

Dışarıda kar yağarken dolmuş izlenimleri
 

Fotoğraf: Aydın Tiryaki (8-1-2008)


Dün akşam saat beşi geçerken işten çıktım, bir güzel kar yağıyordu. ODTÜ’de Eskişehir Yolu kapısı A1’e çok güzel bir yürüyüş yolu vardır. Araba yoluyla arasında bir sıra at kestanesi ağaçlarının olduğu dar bir beton yol... Kar altında yürümek istedim ve yavaş yavaş yola koyuldum. Yürüdükçe kar arttı ve ben Eskişehir yoluna ulaştığımda büyükçe bir kardan adam olmuştum.

Oradan Elvankent’e giden bir dolmuşa bindim. Elvankent’te amcamlar ve üç kuzenim oturuyor, yeni yılda bir ziyaretti amacım. Kar artınca umudu kesmişler geleceğimden ama ben gittim.

Dolmuş kalabalıktı, birçok kişi daha alınca 14 kişilik dolmuşta bir o kadar da ayakta kişiyle çok işlek olduğu için kar tutamayan yolda ilerlemeye başladık. Etimesgut’a yaklaştığımızda zeminde kar birikmeye başlayınca trafik iyice yavaşladı. Uzun yıllardır yoğun trafik olmasına karşın bir türlü bölünmüş yol yapılmayan yolda sıkıcı bir yolculuk sürüyordu. Dolmuş şoförü sollama girişimlerini başaramayıp akmayan trafikte kaplumbağa hızıyla gidilmesine çok sinirlenmişti. Hepimize duyurarak kendi kendine söyleniyordu: “Sanki yarım metre kar var, alt tarafı iki parmak kar yağdı, gitmiyorlar. Araba kullanmayı bilmeyen trafiğe çıkmasın” . Özellikle “Sanki yarım metre kar var” bölümünü sürekli yineliyordu. Bölünmüş yola geldiğimizde trafik akmaya başladı.

Sürekli inenler, binenler oluyordu. Dolmuşa özgü klişe sözleri duyuyorduk: “1 kişi uzatır mısınız”; “Kaş kişi”; “Müsait bir yerde inecek var”... Aklıma son günlerde Facebook’ta dolaşan, birkaç yıl önce maillerde pek sık gelen dolmuş diyaloglarından birkaçı geliyor aklıma. “Müsait” Türkçe olmayan birçok sözcük gibi yanlış kullanılmaya çok müsait bir sözcüktür. Hele yanlış kullanma korkusu da yanlış kullanım olasılığını hep artırır. Yolcu yanlışlıkla “müsait” diyeceğine “mükemmel bir yerde durur musunuz” demiş, şoför durmuş ve “size layık değil ama burada inebilirsiniz” demiş. Benzer bir diyalog daha vardır “müsait” yerine “mübarek bir yerde inebilir miyim” dediğinde şoför “caminin önünde olur mu” diye sormuş. O yazıda çok sayıda dolmuş diyalogu vardır, bir çoğu kurgu kokar ama bu ikisi pek güldürür beni. İnmek isteyenler “Müsait bir yerde” dediklerinde benim aklıma “mükemmel” ve “mübarek” geliyor, kendi kendime gülümsüyordum.

Zaten uzun olan yol bu akşam iyice uzadı. Elvankent’e çıkan yokuşa geldiğimizde, dolmuş şoförü o yokuş yerine başka yola sapınca genç bir yolcu itiraz etti, köşede ineceğini söyledi. Dolmuş şoförü bu itiraza bozuldu ve “nasıl çıkacağız o yokuşu” dedi. Bunun üzerine genç “Yarım metre kar yok ki, neden çıkamayasınız” diye söyleyiverdi. Şoförümüz çok bozuldu. Dolmuş ilk kavşaktan döndü ve o yokuşu sorunsuz çıktık. Tek sorun dolmuş şoförü söylenip duruyordu. Yolcu indikten sonra öfkesi daha da artmıştı. Bunda hiç kimsenin kendisine destek çıkmamasının etkisi vardı. Hiç kimse de haksızsınız diyecek kahramanlığı da gösteremedi doğal olarak. İlk fırsatta indim ve bembeyaz karlar üzerinde yürürken “ben bunu yazmalıyım” diye düşünüyordum.

Ankara, 8 Ocak 2008

 
Toplam blog
: 1735
: 2429
Kayıt tarihi
: 22.09.06
 
 

27 Mart 1959'da İnebolu Yeşilöz Köyünde doğdum. Yeşilöz Köyü İlkokulu, Yeniyol İlkokulu, İnebolu ..