Doğalgaz, su, elektrik, kağıt....

Görsel basından, yazılı basından, hükümet çevrelerinden, etkililerden ve yetkililerden hep dinleriz bu önerileri..
Suyu tasarruflu kullanın, yani kıt kullanın..
Elektriği tasarruflu kullanın, yani kıt kullanın..
Doğalgazı tasarruflu kullanın, yani kıt kullanın.
Kağıdı tasarruflu kullanın, yani kıt kullanın..

Bu tür fedakarlıklar hep halktan beklenir nedense ?..
Benim, senin, onun suyu, elektriği, doğalgazı, kağıdı kıt kullanmasının bir anlamı var mı ?..
Ne ye yarar bu?..

Duş alırken 10 dakika su altında kalmam gerekiyorsa, 5 dakika kalacağım.
Gece kitap okumam gerekiyorsa 2 saat ışıkta kalacağıma yarım saat kalacağım,
Günde üç kere çay yapmam gerekiyorsa 1 kez yapacağım..
Bir yazı yazmam gerekince on kere karalama yapacağıma aklımdakileri bir seferde kağıda dökeceğim..
Öyle mi ?..

Ne diyor Avrupa’lı;
İnsanların daha çok elektrik, su, doğalgaz ve kağıt tüketimlerine bakarız bizim toplumumuza layık olup olmadıklarını anlamak için. Daha çok kağıt, elektrik, su, doğalgaz tüketimi modern hayata uyumları ve daha uygar yaşamaları ile doğru orantılıdır.

Hem niye daha kısıtlı kullanacakmışım bu insanların hayatlarını kolaylaştıran ve olmazsa olmaz olan bu değerleri?..
Niye bana (daha doğrusu herhangi bir insana) çok ters gelen bu kısıtlılığa mahkum olacakmışım ?..
Parasını verdikten sonra istediğim kadar su da kullanırım elektrikte, doğalgaz da, kağıtta..

Ben, sen, o,
Daha az yıkanacağız, daha az aydınlıkta oturacağız, daha az karalama yapıp, daha az yazacağız öbür tarafta;
30 günlük fatura yollaması gerekirken, 45-50 günlük fatura yollayıp halka en pahalı suyu satan halktan kopuk belediyeler “işte halkı susuz bırakmadık” diye övünecekler.. Yok öyle..

Başbakan demedi mi ?..
“DSİ baraj yapacak, İzmir Belediyesi övünecek, yok öyle yağma..”
Sen susuz kalmak istemiyorsan önce baraj yapsana.. Niye bunu politik çıkar malzemesi yapıyorsun ?..

Yada 250 milyon dolara mal olacak ve Ankara için kesin çözüm olan proje orda dururken, çeşitli çıkar hesapları ile 750 milyon dolara mal olan ve Ankara’lılara kirli su içiren projeleri gerçekleştiren İ.Melih Gökçek’i su tasarrufu yapmaya zorlasana…Belki de kirli su içirerek halkı tasarrufa yönlendirme düşüncen vardır, kim bilir ?..

Kendileri hem sıcak hem soğuk suyu sonsuz kullanıp tasarrufu akıllarına getirmezken, ben imkanlarım ölçüsünde evimde istediğim gibi yıkanamayacağım, kitap okuyamayacağım, kağıt ve doğalgaz harcayamayacağım.
Onlar kendilerini imtiyazlı insan olarak görüp her türlü tasarruftan muaf olabilirler kendi akıllarınca..
Ama ben normal bir insan olarak ;
Evimdeki suyumu, elektriğimi, doğalgazımı, kağıdımı, istediğim gibi kullanırım..
Dünyada ve Türkiye’de su, elektrik ve kağıt, her insanı uygarca yaşatacak seviyede yeterince var...
Kimsenin siyasi hesapları için kendi lükslerimizden taviz vermeyelim.
Yok öyle yağma..

Saygılar..

25.01.2009