Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Kasım '10

 
Kategori
Çocuk Sağlığı
 

Doktor, hastahane, sezgiler ve anne

Günlerdir (ne günleri haftalardır) bir hastalıkdır gidiyor bizim evde. Hayatım ilaç, doktor, hastahaler üçgeninde sıkıntılı, şaşırtıcı ve düşündürücü olaylarla akıp giderken, bilgisiz doktorun insanı bir uçurum kenarından, başka bir uçurum kenarına nasıl eliyle koyduğunu tecrübe etmiş bulunuyorum. Zavallı dermanım hastane yollarını aşındırmaktan dermansızım desem anlar mısınız? Benim hastalığımdan ziyede oğlumun periyodik olarak gerçekleşen boğaz enfeksiyonu tekrarladı. Her ne kadar bundan iki ay önce geniz eti ameliyatı olup, doktorumuzun artık kolay kolay şişmez demesine rağmen. Bir annenin yürek çırpıntısı, sezgileri, tehlike anlarında o kadar güçlüdür ki. Oğlumun bu sefer daha ağır bir hastalık geçirdiğinin farkındaydım. Çünki her zaman ki şikayetlerinin yanına şiddetli baş ağrısı, boğazından yükselen ağır bir koku eklenmişti.

Hastalık ilk gün üşütme ve grip belirtileri verdi. Boğazda pek bişiy yok ve evde dinlenme istirahatle vakit geçiriyoruz. Akşama doğru "dur boğazına bir daha bakayım" dedikten sonra içim çırpınmaya başladı durum fena , çünkü oğlumun boğazı bademciklerinin üstü bembeyaz olmuş. NE yapabilirim hemen her zaman gittiğimiz hastahaneyi aradım ve doktorumuzdan randevu istedim. Ama malesef akşam üstü olmuş muayeneler bitmiş. Bende doktorumuzu cebinden aradım. Bana hafta sonu yokum "filan doktor iyidir" ona git dedi, ama benim acilen bir hastaneye gitmem gerek, o an aklıma ilk gelen evimize en yakın mesafede olan Şifa Hastahanesi oldu. Apar topar acildeyiz, çocuk doktoru geldi. Sayın bayan doktora daha önce sık sık boğaz enfeksiyonu geçirdiğini, (her 3 ayda bir) yine boğaz kültürünün bu hastahanede yapıldığını ve bir virüse rastlanmadığını, belirtilerin hafif seğirettiğini ve her seferinde antiboyotik yazılıp eve yolllandığımızı beş saat geçmeden oğlumu daha ağırlaşmış olarak tekrar acil servise attığımızı çünkü her seferinde mikrobun mutlaka kana karıştığını anlatıyorum. Fakaaaattt anlamıyor "korkulacak" bişiy yok diyor. Fakat Doktor Hanım "başağrısı çok şiddetli" diyorum antibiyotik yazacaksınız ama bu geçirmez diyorum. Tabiii Doktor Hanım onun ehil olduğu ve karar verme yetkisinin kendisinde olduğu bir konuda fikir beyan etmemden o kadar rahatsız oluyor ki, hayır gerek yok başka tahlile "eğer 48 saat içinde ateşi düşmesse tekrar getirin diyor" ve sonuçta elimizde nurtopu gibi 175 tl tutarında bir antibiyotik oluyor.(muayene+ilaç) Bir kaç saniyede boğazına bakarak ilaç yazıyor, " Eğer ben bu hizmeti isteseydim herhangi bir Devlet Hastahanesine giderdim " diyorum ama içimden, tepki veremiyorum çünkü ben de hastayım.

Sonra ne mi oluyor sevgili okurlarım. Eve dönüyoruz, ilaca başlıyoruz, ertesi gün öğlene doğru boğazı dıştan farkedilecek kadar şişiyor ve belirtilere ishal, kusma da dahil oluyor.Oğlum bitap halde ateş, başağrısı, kas ağrısı, korkuyorum çünkü belirtiler bana menenjit mi(?) acaba dedirtiyor. Hemen doktorumuzun tavsiye ettiği KBB uzmanına gidiyoruz. Tahlil yaptırıyor elbette kana karışmış, iğne yazıyor, doktor hanıma yıllardır dönem dönem şiştiğini antibiyotik kullanmasını artık istemediğimi çırpınırcasına anlatıyorum. Ne olur diyorum tekrar etmemesi için bişiyler yapalım " üşütmiceksiniz" diyor. Oysa mesele üşütme meselesi değil ki mikrop var orada neden diyorum içimden bu mikrobu yok edemiyorsunuz. Anlıyacağınız doktorlar hep geçici tedavilerin peşinde. Benimse içim rahat değil biliyorum ki, üç ay sonra boğaz enfeksiyonu tekrarlayacak. Ama nafile ne desem boş. Doktorlar üşütmeyin, koruyun iyi besleyin falan demekten vaz geçmiyor. ( beni tanımıyorlar, çocuğumu korumada da, beslemede de üstüme tanımam, tanıyamam oysa)

Meceramızın burada bittiğini sanıyorsanız yanılıyorsunuz. iğnemizi olduk eve geldik . Ertesi gün kendi doktorumuza gidiyoruz hem de kontrol amaçlı "merhaba doktor bey" " oğlumuzun boğazı yine şişti, genzi eti alınınca artık şişmez dediniz ama biz yine buradayız" diyorum, sesimin tonunda gücenme var( ne komik değil mi! doktorumuza güceniyorum sanki onun umurunda) Muayene ediyor iğnelere ilave yazıyor "doktor bey iki iğne olmasına rağmen belirtiler gerilemedi, yani endişeleniyorum" diyorum" iyi iyi" diyor, "üşütmüş çok koşoyor heralde okulda" (?) offf diyorum içimden neden hep aynısınız. Aynı şeyleri onada anlatıyorum "antibiyotik kullanmasını istemiyorum ne olur bu son olsun, öyle bir tedavi yapalım" " tedavi iyi gidiyor merak etmeyiinnn" Bozuluyorum, kızgınım, endişeliyim, , içim şüphelerle dolu. Eve dönüş. içeri girmemizle çıkmamız bir oluyor, oğlum başını sağa sola çeviremediğini söylüyor, baş ağrısı şiddetlendi. O an endişeden öleceğim sanıyorum, çünkü menejitin en büyük belirtisi başını sağa sola çevirememek. Hemen doktorumuzu arıyoruz, geldiğimiz yolu geri teperek hastahaneye varıyoruz . Yaklaşık beş farklı test oluyor oğlum. Test sonuçlarını aldık, doktorumuzun karşısındayız. "Menejit Allah korusun öyle bir şey yok (saçmalamayın der gibi bakarak) ama çok ağır bir enfeksiyon geçiriyor testler onu gösteriyor iğnler tedavi ediyor merak etmeyin. bence yeterli diyor" " ama şüpheniz varsa bir de çocuk doktoruna baktırın" branş doktoru anlamıyorsa çocuk doktoru nasıl anlayacak diyorum içimden "tamam biz bir baktıralım" Bu noktadan sonra hayatımda karşılaştığım en en en iyi doktorun karşısındayız." İnci Hanım" bilseniz muayeneden sonra ne kadar dua ettim ona. O kadar güzel baktı ki, anlattıklarımı dinledi önce. Boğazı görünce "betanın allahı bu" nasıl kültürde çıkmaz dedi. Daha ne demedi ki, bu mikrobu verilen iğnelerin öldürmediğini, tedaviden bir kaç ay sonra tekrar dirildiğini, bunu da herkesin bilmediğini, tekrar etmesinin nedeninin bu olduğunu, "sineği öldürmek için silah kullanıyorlar, oysa basit bir patpat yeterli" örneğini vererek açıklanabileceğini. Derhal başka ve etkili bir iğne verdi ve hemen vurulmasını istedi, yeni ilaçlarımızı aldık, ve kendisine minnet borçlu olduğumu söyleyerek odasından ayrıldık. Duymak istediklerim bunlardı işte. Oysa ne doktorlar dolaştık hiçbirisi tam tedavinin yollarını aramadı İnci Hanım'dan başka. Ne diyebilirim ki ilk iğne olur olmaz bir saat içinde oğlum kendisine gelmeye başladı. Allah İnci Hanım'dan razı olsun. Bana enfeksiyonun vucuda tekrar girmediği sürece nüks etmeyeceğini çünkü beta'yı yok ettiklerini söyleyen doktor sana minnettarım.

 
Toplam blog
: 21
: 1531
Kayıt tarihi
: 10.07.09
 
 

Yaklaşık 14 yıldır eğitim sektöründe sırasıyla Grafiker, Art Director, Creative Director, Sanat D..