Dürüstsüzlük çağı

Güzel bir gündü. Günün teması; dürüstlüktü. Gittikçe azalan, azaldıkça insanlarla beraber yaşamayı çekilmez kılan, insanı mutsuz eden bir kavram, bir olgu. Yaşadığımız çağ, dürüstsüzlük çağı olarak mı anılacak?

İnsanlar bu kadar mı kirlendi, neden ve nasıl kirlendi insan zihni. Toplum halinde kardeşçe, güven içinde ve yaşamdan tad alarak yaşamak mümkün değilmi artık? En yakın arkadaşlar, en yakın akrabalar, baba-oğul, anne-kız arasında bile dürüstlük sorgulanır oldu, her ilişkide çıkar var. İnsan kendisiyle bile, inandığı tanrısıyla bile pazarlık içinde, bir şey almadan veya beklemeden bir şey vermek, gerçek bir gülümseme bile vermek yok artık. Hele bir de, ticari bir iş yapmak istiyorsan, vay haline, ticari ilişkide karşılıklı çıkarı bir yere kadar anlarım, ama karşılıklı kuyu kazmaca da ne oluyor, yüzüne başka arkasından başka nasıl oluyor, bu kıskançlık, doyumsuzluk niye.

Etrafınıza bakın; insanların birbirleriyle etkileşim, sosyalleşme biçimi, insanlar arası ilişkilere bakın, gerçekten bakın, dikkatle bakın; sahte davranışları, rol yapan insanları göreceksiniz, en kötüsü; aynısını kendinizde de göreceksiniz.
İşin ilginç ve dramatik tarafı, herkesin kendisini dürüst görmesi, başkalarını dürüst görmemesi. Neyin ve kimin dürüst ve dürüst olmadığı bile belli değil.
İstenilmeyen ve şikayet edilen durum, dürüstsüzlük ise ve herkes dürüst olduğunu iddia ediyorsa, kaynağını, nasıl ortaya çıktığını birlikte araştıralım. Önce şuna bakalım, insanlar ne zaman dürüsttür;
- Hiç bir çıkarı olmadığı, çıkar gözetmediği zaman,
- Hakkının gaspedilmediği ve dürüstlerin sayısının artmaya başladığını düşündüğü zaman,
- Kaynakların kıt, ihtiyaçların sınırsız olduğu düşüncesinden kurtulduğu zaman,
- Sabah uyandığımız her günün bize verilen bir armağan olduğunu anladığımız zaman,
- Hayatımızın ve günümüzün her alanında bize dikte ettirilen yarışma kültüründen kurtulduğumuz zaman,
- Bu dünyada geçiçi olduğumuz gerçeği kafamıza kazındığı zaman,
- Evrendeki tüm canlı ve cansızların aynı özden geldiğini, hepimizin aslında bir bütün ve bir olduğumuzu farkettiğimiz zaman...

Öyleyse dürüstsüzlüğün nereden çıktığını hep beraber bulalım....
Kendinize her davranışınızda, "bu dürüstçe mi?" sorusunu sormaya cesaret edebildiğiniz dürüst günler dilerim.