Düşmanımız kuş.

Destanlarla yoğrulduk.

Yanlış bilgilerle kandırıldık.

Her dönem bir düşman ilan ettik.

Biliyormusunuz bir dönem kuşu bile düşman ilan etmişiz.

Hayda demeyin! Bildiğimiz kanatlı ve gökte uçan kuş.

Öğretmenlik yapmış birisinin anısını anlatması kuşu nasıl düşman ilan ettiğimizi ortaya çıkarttı.

Üç sene önceki çocuk bayramı olan 23 Nisan kutlamalarında kendi kızına bayrak şiirini ezberleyerek okumasını söylüyor.

Çocuk üçüncü sınıfı bitirmek üzere…

Bir süre geçtikten sonra bayram da yaklaştığı için kontrol etmek istiyor.

Çocuk şiirin şu bölümüne gelince sesini alçaltıyor neredeyse sessizleşiyor;

…

Senin destanını yazdım, senin destanını okuyacağım,

Sana benim gözümle bakmayanın mezarını kazacağım,

Seni selamlamadan uçan kuşun yuvasını bozacağım… (A.N.Asya)

…

Buranın daha gür bağırarak okunması gerektiği ikazını yapınca çocuk ağlamaya başlıyor.

Çocuğun durup dururken ağlamasına şaşırıp, neden ağladığını sorunca?

“Anne zavallı kuşun yuvası niye bozuluyor? Onun çocukları yok mu? “

“Ağlama yavrum burada bayrak önemli ve ona saygıya vurgu yapılıyor. “ dediğinde ise;

Çocuk iyice içlenerek; “Ama o kuş onun bayrak olduğunu bilmez ki… “

Aktarım benden efendim…