Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ocak '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Düşünerek yazmak...

Merhaba sevgili okurlar,

Ülkemizde öyle ilginç olaylar yaşanmaktadır ki, hergün yaşananlar ya da yaşananlar karşısında konuşulanlarla ilgili inanın 3-5 yazı hazırlamak mümkün.

Fakat ben şahsen, her gün bir yada daha fazla yazmak yerine, yazıların en azından 3-5 gün okurların dikkatinde kalmalıdır diye düşünenlerdenim.

Ama gelin görün ki, olaylar öyle hızla gelişiyor ki, kendinizi istesenizde istemesenizde olayların hızına kaptırmak zorunda kalıyorsunuz. İşte bu anda, ne dur ne durak bilemiyorsunuz.Habire yazmak, konuşulanlara karşı düşüncelerinizi ortaya koymak ihtiyacını hissediyorsunuz kendinizde.

Şu anda, Sayın Hrant Dink'in failinin yakalanışını müteakip yapılan açıklamaların ardından bazı konulara daha temas etmek ihtiyacını duyduğum bir an.

Sevgili okurlar,

21.01.2007 tarihli " DÜŞÜNCEYE SIKILAN KURŞUNSA..." başlıklı yazımda, özet olarak, insanların düşünceye karşı silah kullanmalarının doğru bir yol olmadığını belirlemeye çalışmıştım.

Ancak, yazımın yayımını ve de failin yakalanışının ardından fail tarafından Gazeteci Dink'in yazılarında Türk insanına karşı yazdığını iddia ettiği aşağılayıcı ifadeler doğruysa, bu durum, yazıyı yazmam da etken oldu.

Düşünen insanlar, yazan insanlar, bir fikri savunurken konuşan insanlar, lütfen dikkat etsinler yazdıklarına ve de konuştuklarına.Çünkü, "KELİMELER, AĞZINIZDAN YA DA KALEMİNİZDEN ÇIKANA KADAR, KELİMELER SİZİN, ÇIKTIKTAN SONRA İSE SİZ ONUN ESİRİSİNİZ."

Yazar, her şeyi yazar mı, evet her şeyi yazabilir ama bu yazışın da tabii ki, bir sınırı vardır, olmalıdır da.Sizin yazdığınız yazılar, bulunduğunuz topluma, O Ülke insanlarına hakaret etme, Onları aşağılama serbestisini Size vermez.

Siz çok büyük bir yazar, düşünür olabilirsiniz, milyonları arkanızdan sürükleyebilirsiniz, ama, yazdıklarınıza, söylediklerinize dikkat etmezseniz, maalesef ki sonuç böyle de olabilir. Bu cereyan eden olay, sadece Ülkemize özgü bir hadise de olmaz.

Bu gün, Fransa'da, Amerika'da, İngiltere'de doğan ve orada yaşayan bir yabancı, O Ülkeyi ve insanlarını aşağılayıcı ve tahrik edici yazılar yazarsa, O ülkelerde de radikal insanlar çıkabilir ve benzer bir olay orada da yaşanabilir.

Kaldı ki, yasal takibat bile yapılabilir bu tür yazı yazanlar hakkında, biz deki 301'i kaldırın diye direten Ülkelerde.

Hürriyet kavramı tarif edilirken, "Sizin Hürriyetiniz, bir başkasının Hürriyetinin başladığı noktada son bulur". İşte düşünceyi ifade etme özgürlüğü de böyle bir şey olmalı.

Yeri gelmişken, TBMM'si Başkanı Sayın Bülent ARINÇ beyin 301'in kaldırılmasına yönelik olarak bir Tv kanalında yayınlanan açıklamasında, "OLABİLİR" düşüncesine ise, katılmak ve tasvip etmek mümkün değil.

Meclis Başkanımızın, yasayı düzenleyecek olan Sayın Milletvekillerimize bu açıklmasıyla, kaldırılması yönünde, yeşil ışık yakmasını doğru bulmuyorum.

Sayın Başkan, TBMM'si tarafından hazırlanan CEZA YASALARIMIZIN YETERİ KADAR CAYDIRICI OLUP OLMADIĞINI BİR KEZ DAHA DEĞERLENDİREREK VE SONRASINDA 301'İN KALDIRLMASI HUSUSUNDA "OLABİLİR" ifadesini kullanmalıydı diye düşünmekteyim.

AVRUPA BİRLİĞİNE GİRİLECEK DİYE, HİÇBİR ŞEKİLDE ÜLKE GERÇEKLERİ GÖZ ARDI, ŞEHİTLERİMİZİN RUHU İSE RAHATSIZ EDİLMEMELİ VE GAZİLERİMİZ "BÖYLE Mİ OLACAKTI" DEMEMELİ....

SAYIN DİNK'İN CENAZE TÖRENİNE KATILAN KİMİLERİNE GÖRE 50.000, KİMİLERİNE GÖRE İSE 100.000 CİVARINDAKİ KATILIMCIYI GÖRÜNCE, ÜLKEMİZ İÇİN ŞEHİT OLAN İNSANLARIMIZIN CENAZE TÖRENLERİNİN NİÇİN BU DENLİ GÖRKEMLİ OLAMADIĞINI DA KENDİ KENDİME SORMADAN EDEMİYORUM. CEVABINI DA YİNE KENDİM VERMEYE ÇALIŞAYIM.30.000 BİNİ AŞKIN ŞEHİT CENAZELERİ SANIRIM TOPLUMUMUZDA ALIŞKANLIK YARATTI. ONLARI RAHMETLE, GAZİLERİMİZİ DE SAĞLIKLARINA KAVUŞMALARI DİLEKLERİMLE SAYGIYLA ANIYOR VE SELAMLIYORUM....

Sevgiyle kalın....

 
Toplam blog
: 407
: 877
Kayıt tarihi
: 02.07.06
 
 

15.12.1950 Mersin doğumluyum. İzmir Ticari İlimler Mezunuyum. Bir Kamu Kuruluşundan  Şube Müdürü ..