Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Şubat '07

 
Kategori
Türkiye Ekonomisi
 

Düzlüğe çıkmışız... Vay beee!

Düzlüğe çıkmışız... Vay beee!
 

Tam da; imdat boğuluyoruz başlığı altında bir yazı yazmaya hazırlanıyordum ki, tesadüfen başbakan Erdoğan’ın “Ulusa Sesleniş” konuşmasına tanık oldum.

Öylesine pembe bir tablo çiziyordu ki başbakanımız “Allah Allah burası bizim ülkemiz miymiş demekten kendimi alamadım.

Meğer ne kadar refah içerisinde yaşıyormuşuz da haberimiz yokmuş.

Sahi; siz bizim gezegende mi yaşıyorsunuz Sn Erdoğan?

Ben pek algılayamadım da!

“Bir de beni en iyi kadınlar anlar” diyorsunuz.

Yoksa ben kadın değil miyim?

Lütfen Erdoğan, böyle diyerek bir de aklımızla oynamayın, lütfen…

Siz mi rüya görüyorsunuz, yoksa biz mi rüyadayız?

Biri çimdiklesin bizi, kavrayamıyoruz…

Orda kimse var mı?..

Yaşıyor musunuz?..

Haaaaaaaa efendim.

Kim yaşıyor, niye yaşıyor, nerde yaşıyor?

Heeeeeey!..

Ses verin!...

Gerçekten yaşıyor musunuz?

Biz öyle makro, mikro, çikro ekonomilerden falan anlamayız Sn. Erdoğan. Biz elle tutulanı, gözle görüleni ve yaşananı algılarız ancak, çünkü yaşadıklarımız senaryo değil bizzat bizim gerçeğimiz. Sizin o milyarlarca maaş verdiğiniz ekonomi profesörleri sizi yanıltıyor, sizi kandırıyor Sn Erdoğan. Onların halkın gerçeğinden haberi yok, halkın gerçeğini bilmiyor. Hesap ortada, asgari ücret ortada, dört kişilik bir ailenin açlık sınırı ortada “yedi yüz otuz YTL” sizin verilerinize göre.

Yine sizin verilerinize göre, iki bin iki de halk bankasından kredi kullanan çiftçi yüz bin iken, siz önce iki yüz yirmi yedi bine, son aşamada da dört yüz otuz bir bine çıkartmışsınız. Tabi kredi kullanılan başka bankalar da var. İki bin iki de çiftçiye üç buçuk katrilyon civarı destek verilirken siz on katrilyona çıkartmışsınız. Bu durumda ekili tarım arazisi yüz ölçümünün artmış olması gerekmez miydi Sn. başbakan?

Yoksa çiftçi yanılıp, yazıp da ürün yerine sizin verdiğiniz katrilyonları mı ekiyor toprağa çoğalsın diye.

Ardından üç milyon ton ücretsiz kömür dağıtmışsınız. Ülkemize giren turist sayısı üç kat artmış, ya döviz girdisi; kişi sayısıyla orantılı olarak arttı mı? Eğer öyleyse esnaf niye kan ağlıyor Sn Erdoğan? Bunlar iyi göstergeler mi sizce?

İnsanları niye sürekli borçlandırıyorsunuz, ya da; niye insanlar sürekli artan bir oranda borç talep ediyorlar sizden. Niye bankalar bas bas bağırıyor, gel gel krediye gel, en iyisi, en ucuzu, en uzunu, en flax’i, en relax’ı bizde diye. Flaxi kart reklamlarında şekilden şekile, pozisyondan pozisyona giren adam başka bir şey mi ima etmek istiyor yoksa ne dersiniz?

Sahi Sn. başbakan iyiye gitmek bu mudur?

Eğer sizin ekonomi profesörleriniz siz öyle diyorlarsa, bir an önce atın onları işten, atın… Bu hem halkın, hem sizin, hem de bizim yararımıza olur Sn. Erdoğan!

Gerçekten soruyorum, neden insanlara balık tutacak oltayı değil de, balığın bizzat kendini takdim ediyorsunuz? Üstelikte süsleyerek, püsleyerek çok cazip bir şeymişçesine. Göz zevkine hitap etsin diye her halde. Sahi neden?

“Borç yiyen, kesesinden yer” demiş atalarımız, borçlanmak özendirilecek bir şey değildir Sn başbakan. Neden çiftçiden iki bin ikide üç yüz kırk liraya aldığınız buğdayı, bugün iki yüz kırk liraya alıyorsunuz? Mazot mu ucuzladı, yoksa insan emeği mi? Borç vereceğinize ürünün asıl değerini verseniz daha mantıklı olmaz mı Sn. başbakan?

Size göre toptan eşya fiyatları da düşmüş, satışlar patlamış, evlilikler artmış. Taksitler ödenemeyince boşanmalarda artıyor, haberiniz var mı?

Halkın nerdeyse yüzde sekseni mahkemelik. Bunların çoğu alacak, verecek, borç davası. Birçok esnaf kapısına kilit vururken, birçoğu da icra takibinde. Herkes Ahmet’in külahını Mehmet’e Mehmet’in külahını Ahmet’e giydirerek günü kurtarmaya çalışıyor. Bundan on yıl, yirmi yıl önce de kredi kullanılıyordu, fakat büyük firmaların, ticari işletmelerin yatırım amacıyla aldıkları ve kullandıkları kredilerdi bunlar. Şimdi kaleme, deftere, silgiye, hatta ve hatta ekmeğe kredi çağrısı yapılıyor.

İyileşmek bu mudur Sn. Erdoğan? Bu politikalar halkı batağa götürür, tıpkı ülkeleri götürdüğü gibi, tıpkı ülkemizi götürdüğü gibi. Son intihar olayları da bunun bir göstergesi değil mi Sn. Erdoğan?

Halkı kandırmaktan vazgeçin artık. Belki siz farkında değilsiniz ama iyiye değil kötüye doğru gidiyoruz Sn. başbakan!

02. 03. 2006 tarihinde yayınlanmış bir yazım.

 
Toplam blog
: 669
: 1503
Kayıt tarihi
: 19.01.07
 
 

Bir on dört mart sabahı güneş henüz arz-ı endam ederken üzeri yongalarla kaplı, küçük pencereli, ..