Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Kasım '06

 
Kategori
İş Yaşamı - Kariyer
 

Eğer size dönmüşsek...

Eğer size dönmüşsek...
 

İşte beklediğin an! Belki ilk görüşmenin ertesi günü, belki de bir hafta içinde ama nadiren çok çok geç bir vakit sonra. Bu saatten sonra iş görüşmesinin bu safhasına katılacaklar genel anlamıyla ikiye ayrılırlar. Birincisi iş sahibi olup görüşmeye gidenler, ikincisi ise işsiz olanlar ya da öyle bir işe sahip ki işsiz olsa daha bi mutlu olacaklar.

Birinci kategorideki insanlar için görüşme gayette kıran kırana geçecektir, yine bekleme yerinde ama bu sefer daha az insanla karşılaşır ve eleğin üst tarafında kalmanın gururunu birbirinize gözlerinizle anlatırsınız. O bekleme yerine ilk gelen insan, yine çalışmaya başlayınca da göreceğin gibi senden bir ay önce işe başlamış bir insanın da sahip olacağı avantajlara sahip olacaktır. Belki bu fark sonradan kapanacak olsada o ilk gelen insan gözünde senden bir adım ileridedir. "Acaba sen yokken birileriyle konuşmak ve ya şakalaşmak yoluyla bir samimiyet kurup ilk kulisi senden önce yapmış olabilir mi?" diye düşünürsün.

Sen böyleyken ilk gelen çok rahattır, senin her hareketine şahit olmuş, yine senden önce gelen başka insanlarla -nerede çalışıyorsun? -hangi bölüm? -meslek nedir? sorularına bile girmiştir. Sen ise sanki kırk yıldır tanışan bu insanların arasında kendini yalnız hisseder, keşke bana da sorsalar diye içinden inceden istek duyarsın. Eğer zaman varsa mutlaka sanada sorulur, sen de diğerlerine sorarsın, aynı meslektekileri gözüne kestirir orada harcayacağın vakitlerin bundan sonrasında sadece onlarla kendini kıyaslarsın. Diğer bölümler için gelenlerse rakip olmadığı için onlarla muhabbetin daha candan daha akıcı olacaktır. Bu karşılıklı birbirini tartmalar, ortamın en rahat ve vurdumduymaz insanı tarafından yapılan esprilere yalan gülücükler atmalar esnasında ilk görüşmeye çağrılacak adayı götürmek için birisi gelir ve küçük bir süre ortamı sessizliğe boğar. O geleni de kendi çalıştığın iş yerindeki biriyle kıyaslar sonra da en benzerinin davranışlarını ona mal edersin. Sırayla içeriye girmeler ve çıkmalardan sonra seninde sıran gelir ve içeriye doğru rehberin eşliğinde yönlenirsin.

Genelde bu bir toplantı odasıdır ve karşında yine genelde iki ya da üç insan oturur vaziyette seni karşılayacaktır. Birazdan çokta samimi davranışlar sergilemeyecek bu üç kişi seni tebessümle ve kibarca karşılar ve oturman için sana yerini gösterirler. Eğer zaten orada başvurduğun pozisyonun muadili bir görev yapıyorsan ne ala, göstermen gereken sadece sende saklı olan ve çalıştığın şirkete verebileceğin cevherdir. Hayatın boyunca belki düşünmemiş olsanda o andan itibaren idealist, verilen görevi eksiksiz yapan, takım çalışmasına yatkın, çözüm üreten ve uygulayan, karar verme ve yönetim becerisi olan, kritik durumlarda soğukkanlılığını yitirmeyecek, gerektiği kadar kibar gerektiği kadar hırslı ve gerektiği kadar güvenli bir insan profili çizmektir amacın.

Bu oyunda ne kadar başarılıysan, orada seni değerlendiren insanların önünde duran ve sen konuştukça birşeyler karalanan kağıtta o kadar fazla artı ve ya en kötü ihtimalle yarım artın olacaktır. Eğer orada başvurduğun pozisyondan farklı bir işte çalışıyorsan o vakit teknik sorulara boğulacak ve bilmediklerini kabullenir, söylemiş olmak için yanlış da olsa sallamaz ve en kısa sürede öğrenebileceğine ikna edersen pozitif izlenim bırakabilirsin kafalarda ve kağıtlarda.

Bu görüşme ikinci görüşmedir ve sen zaten bir iş sahibi kişi iyi bilirsin ki genelde dananın kuyruğunun kopacağı görüşmedir, yani sondur, son perdedir. Hem kabul edilirsen çalışacağın bölümün en üst düzey yöneticisi, hem de kişiliğini tahlil etmekte usta, karşısından belkide binlerce insan geçmiş insan kaynakları üst düzey yöneticisi oradadır ve fazla mesai de orada konuşulur, hafta sonu çalışılıp çalışılmadığı da, kaç lira maaş istediğin de. Çalışma şartlarının hepsini onaylamaktan başka bir olasılığın olmadığını sen de bilirsin o sebeple haftasonu da çalışır olursun, fazla mesaiyede alışık olursun. Bastırabileceğin tek husus ise alacağın maaşın eski iş yerinden fazla olması, düşünmen gereken tek şey ise başvurduğun şirketteki işe giriş maaşının maksimumunu yakalayabilmektir. Bu düşüncelerinide muhtemelen standart olan işe giriş maaşını öğrenerek sonlandırır ve eski iş yerinle kıyaslayarak mutlu ya da mutsuz teşekkür ederek odadan ayrılırsın.

Ya ikinci kategorinin insanıysan, onu da diğer yazıda görelim.

 
Toplam blog
: 5
: 997
Kayıt tarihi
: 18.10.06
 
 

Şimdilerde geçmişe daha az takılabilmeyi başarabilmiş, sanata aç ama teknik bir yerde çalışan, çok ç..