Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Temmuz '15

 
Kategori
Deneme
 

Egonu da al git!

Egonu da al git!
 

Ve bir gün sen paşa paşa hayatını sürerken yine biri çıkar karşına. Her şeyi çabuk elde etmiş, her şeyi çabuk tüketmiş. Belki doğru düzgün sevilmemiş belki sevmeyi hiç becerememiş. Kolaylıkla bir yere gelmiş, vicdanını hiç sorgulamamış,fedakarlık yapmamış, kitap kokusunu almamış, müziği ruhunda duymamış, belki hiç hayal kurmamış yada umut etmek nedir hiç tatmamış. Hayat mı onu umursamamış o mu hayatı, farkına varamamış. Bir şekilde karşına çıkmıştır öyle biri.

 

Sen onun farkına varırsın bir şekilde. Saçındaki akları merak edersin, gözlerinin etrafındaki çizgileri keşfedersin. Yaşanmışlıkları var bilirsin; ''hayatta ise yaşamıştır elbet,'' dersin. Dokunmayı seçersin, dokunmayı bilirsin, istersin. Ruha dokunmanın ne denli zor olduğunu bilip bedeninle değil, yüreğinle yaklaşmayı seçersin.

 

O çok bilmiş, yaşadığını sanmış kimsecik, önce gözlerine bakar, sana gülümser. Sen bakışındaki derinliği sorgulayıp, gülüşünün altındaki hüzünleri merak ederken ''benim için bir şeyler yap,'' der. Gelip hayatının bir köşesine rahatlıkla oturur ve sana bırakır her şeyi. Öyle alışmıştır çünkü. Hayat onun önüne hazırda vermiştir her şeyi, tabak tabak sunmuştur. Onun beğenmeme lüksü vardır, kalkıp gitme, istediğini söyleme hakkı da. Oysa bildiği çok kelime yoktur, kuracağı cümleler bile sayılıdır. Çünkü o, hissederek yaşamamıştır.

 

Sen kendinleyken bile ne kadar çok kalabalıksan, o o kadar kalabalıkta ne kadar yalnız olduğunun farkında değildir. Sen yalnız kalabilmeye lüks olarak bakarken, o boş kalabalıkların insanıdır. Sen hayatına biriyle değer katmaya çalışırken, o değerini bilmediği kalabalıklarda yalnızlaşmaya mahkumdur. Aslında senin için o, acınası bir insandır.

Denemeyi seçersin sen yine de; bu hayatın seni kaşıma metodudur. Ondan önce kendine inanırsın çünkü, belki de sadece ona inanmak istersin. Adımların ürkek olsa da korkak değildir tam anlamıyla. Yapamazsın, sen onun kolayca yaptığı gibi ardında bırakamazsın. Susarsın, belki kırılırsın, dağılacağını bilirsin, bir parçanı da onda bırakacağını hissedersin. Ama kaçamazsın, çünkü sen dağıla dağıla toparlandığını bilirsin.

O, susuşunun ardındaki çığlıkları duymaz. Senin başka tarafa bakıp gördüklerini görmez. Kurduğun cümleleri anlamaz. Senin içinden onlarca aforizma gelir,o ''biraz susar mısın,'' der. Sen her türlü fedakarlığı yapmaya hazırsındır ama o aşırı gurur ve mükemmel olduğu inancı ile hep aç gözlüdür. Hiç bir şey yapmaz; tek derdi tüm dünyadan egosunu tatmin etmektir.

 

Ey egosunu baş tacı yapan kimse! Kimse ulaşılmaz değildir ve kimse vazgeçilmez değildir. Hayat senin etrafında dönüyor sanarken sen, etrafında dönecek bir insana muhtaç kalırsın. Çok değer verilmesini elin cebinde beklerken, değerler öyle bol kepçeden dağıtılmaz, elbet bir gün anlarsın. Farkımıza gelince; belki sen bana göre fazla çocuk kalırken, ben sana göre fazla büyümüşümdür. Sen karanlıkta yorganı kafana çekerken, ben kalkıp karanlıkta yol almışımdır. Ve sen fedakarlık, iyilik nedir bilmeyen, sadece hep bana dünyanda dört dönerken, ben sana göre fazla insan olmuşumdur...

 
Toplam blog
: 25
: 279
Kayıt tarihi
: 20.07.15
 
 

Hayat bir mikroskoptan bakmak gibi; küçüçük bir şeye yakınlaşmayı bilirsen onu gerçekten görebili..