En büyük düşman yakın akraba..

12 Eylül ile birlikte yeni bir döneme giren Türkiye, alışılmışın dışında yeni yapılanmalarla tanıştı vatandaş.. Piyasa ekonomisi ile tanıştı.. Kdvyi öğrendi.. Repo, Borsa gibi değerlerle tanıştı.. Dövizi gördü.. Med-cezir misali kur iniş çıkışlarını rasathane örneği gibi saniye-saniye kaydede durdu.. Sermaye'yi öğrendi vatandaş.. Daha çok kazanmayı..daha çok kazanmayı aradı durdu.. Hala aramakta... Dibini bulamazsınız bu kuyunun.. Global kriz'in yansımalarıyla yaklaşık bir yıl durağan dönem yaşayan ülkem insanı hala kendini bulamamakta ve bulmamakta ısrarlı.. Beyin hafızalarına kazınmış rakamsal değerlele ülkem insanının.. Depresyonda ülkem insanı.. Paranın araç değil amaç olduğuna inanarak yaşıyor yıllardır.. Bu inançla hala bir çok insan-i değerlerini yitirmekte ve kazanmak için en yakın akrabalarına bile zarar vermekte, hatta kazanım uğruna yaşama hakkını elinden alabilmek için her türlü canbazlığı yapmakta.. Öyle değilmidır sevgili okurlar; Başarılarını görmeyedursunlar, sizin başarılarınızı sindiremeyen, başarılarınızdan rahatsız olan ve başarı çizginizi bozmak isteyen en yakın akrabalarınız değil midir? Piyasa ekonomisi bağlamında insan ilişkilerinin bozulduğu yakınmaları hep yapılır.. Feodal yapı kapitalizm ile zaten örtüşmediği bir gerçek.. Tüm dünya insanlarının daha refah, daha barış içinde yaşaması için içinde sosyalizmin barındığı bir sosyal kapital düzeni gelişmesini dilerim..