Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mayıs '16

 
Kategori
TV Programları
 

ER (Emergency Room - Acil Servis - orijinal)

ER (Emergency Room - Acil Servis - orijinal)
 

ER 4. sezon oyuncuları


Dehşet içindeyim. 1994 yılında başlayıp 2009’de biten, ülkemizde 8 sezon gösterilen acil servis dizisini izliyorum. Aslında dizi 15 sezon, yani 15 yıl sürmüş ama 8. Sezondan sonra sekiz başrol oyuncusunun beşi değişmiş, altıncı gidip geri dönmüş. Final sezonu hemen bütün oyuncular konuk olmuşlar. Diziyi yaratan Michael Crichton sonuna kadar devam etmiş. Dizi bitmeden bir yıl önce hayata veda etmiş. Dizi uzun sürdüğü için oyuncular açısından çok sayıda eklemeler, çıkarmalar olmuş. Ancak ana yapı pek değişmemiş. Gençliğini izlediğimiz George Clooney, daha sonra çok ünlü olduğu için dört sezon sonra diziden ayrılmış.

Hiç, bir dizinin bitmesini istemediğiniz oldu mu, keşke bunun içinde yaşasam, keşke bunun bir parçası olsam dediğiniz? Dr. House dizisinde de böyle hissettim. Gerçek olsun derken aslında gerçeklik duygusu biraz kayboluyor. Bu bir oyun, bir dizi film, gerçek değil diye kendimi ikna etmek zorunda kalıyorum. Çok iyi düşünülmüş, üzerinde çok uğraşılmış bir dizi. Böyle diziler boşuna 15 yıl sürmüyor, ancak bana Dr. House’taki tadı vermedi. Onda sanki yürekten kopan bir üzüntü vardı. Belki burada böyle olması dizinin karakterinden kaynaklanıyor. Ölümler o kadar çok sayıda ki, artık sıradanlaşıyor, kan, iç organlar her yerde. Doktorlar ve hemşireler gibi, izleyen insanlar da duygusuzlaşıyor.

Bu dizinin Dr. House’la en önemli farklarından biri, Dr. House’un ateist olması, bunların ruhsal dünyalarının ise oldukça yüksek olmasıydı. Araya kilise, rahip filan sokuşturuyorlar, bir bebek ölümden dönüyor, mucize diyorlar. Daha önce de yazdığım gibi, inananlar için ölüm ceza değil, çünkü herkes eninde sonunda ölecek, yaşamak da ödül değil. Dr. House bakteriyel ve virusel konularla ilgiliydi. Bu ise adı üstünde acil servis, araba kazası, intihar, çarpma, vurma, silah yarası, kalp krizi, apandisit patlaması, acil doğum gibi şeylerle ilgili. Çok nadir olarak menenjit, soğuk algınlığı gibi olaylar var. Bazı durumlarda da içeri ölü giren adamı diriltiyorlar.

Dizi ABD’nin Chicago kentinde çekilmiş. Chicago kentinin özelliği olan bir kat yukarıdan giden banliyö trenleri dış çekimlerde sık sık görünüyor. Acil Sevisin ait olduğu hastane hayali ve gerçekte öyle bir yer yok. Dünyanın en uzun yapılarından biri olan Sears Tower burada ve çekimlerde görünüyor. Chicago’yu ayrı bir yazıda anlattım. Aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.

http://blog.milliyet.com.tr/chicago/Blog/?BlogNo=530117

Dizinin yaratıcısı yazar Michael Crichton, aynı zamanda Jurassic Park ve Dustin Hoffman’ın oynadığı bilim-kurgu Shpere’in de yaratıcısı. 66 yaşında hayata veda etmiş.

Dizinin karakterleri ve başlangıçtaki oyuncuları şöyle:

Dr. Mark Greene: Anthony Edwards. İlk 8 sezon oynadı. Tom Cruise ile birlikte Top Gun filminde oynadı.

Dr. Douglas Ross: George Clooney. 6 sezon oynadı. Filmleri saymakla bitmez. En son Sandra Bullock’la birlikte Gravity’de oynadı.

Dr. Susan Lewis: Sherry Stringfield. 5 sezon için kontratı olmasına rağmen nedense 3. sezonda diziden çıkmış. Sonra 8. sezonda dönüp 5 sezon daha oynamış.

Dr. Peter Benton: Eric La Salle. İlk 8 sezon oynadı. Başka dizilerde yönetmenlik yapmış.

Dr. John Carter: Noah Wyle. 12 sezon oynadı. Jack Nicholson, Demi Moore ve Tom Cruise ile birlikte A Few Good Men’de oynadı. Ödülleri var.

Dr. Kerry Weaver: Laura Innes. 12 sezon, 249 bölüm oynamış ki rekor onun. Emmy ve başka ödüller kazanmış, Tea Leoni, ve Morgan Frreman ile Deep Impact’te oynamış.

Dr. Jeanie Boulet: Gloria Reuben. 6 sezon oynadı. Emmy ve Golden Globe ödüllerini birkaç kez kazanmış.

Hemşire Carol Hathaway: Juliana Margulies. 6 sezon oynadı. Emmy ve buradaki rolüyle Golden Globe ödüllerini kazanmış.

İnsanlar arası ilişkiler çok yoğun. Dr. Ross önüne geleni yatağa atıyor. Bu yüzden başına işler açıyor. Sonradan duruluyor. Aslında dizide kimin eli kimin cebinde bir durum var. Ancak bir ABD dizisi olarak insanı pek de rahatsız etmiyor. Rahatsız eden şey, uyuşturucu bağımlılığının çok yaygın olması, bunu da saklamıyorlar. Dr. Greene gibi daha sakin karakterler de var tabi. Dr. Benton, siyah olmanın getirdiği hırçınlık ve zamanında atalarının horlanmış olmasının verdiği bir miktar aşağılık duygusu taşıyor ve her zaman üstün, en iyi olmaya çalışıyor. Dr. Lewis, mutlu bir aileden geliyor ama ona hiç benzemeyen baş belası, beceriksiz, bir baltaya sap olmamış bir kız kardeşi var. Bizde olduğu gibi çok kötü yerlerde yaşayıp hep en iyisini isteyen ama bir türlü başaramayan burnu bir yerden çıkmayan bir karakter. Sonra o da duruluyor. Dr. Carter çalışmaya stajyer öğrenci doktor olarak başlıyor, sonra doktor oluyor. Genç enerji dolu, aşırı iyiliksever ve insanlara yardım etmek isteyen bir karakter. Dr. Weaver, tipik bir kadın yönetici. Koltuk değneği ile yürüyebiliyor. Oldukça güzel ve çekici ama iş konusunda hiç tavizi yok. Yüzüne bakınca hem sevgi hem nefret duyuyorsunuz. Dr. Buolet HIV pozitif, kocasından AIDS kapmış bir doktor ama işine devam ediyor. Hiçbiri doğru dürüst uyuyamıyor, aile hayatları yok, bütün hayatları acil servis ve hastalar.

Diziye katılan diğer ünlü oyuncular:

Çin kökenli bir hasta çocuğun annesi Mei Sun: Lucy Liu. Birçok filmde yer alan Lucy Liu, Charlie’nin Melekleri ve Kill Bill’deki rolleriyle unutulmazlar arasına girdi.

Ray Liotta, Sıkı Dostlar’da Robert De Niro ve Joe Pesci ile birlikte oynadı.

Mickey Rooney, çok eskilerden tanınmış bir oyuncu. 96 yıl yaşadı. Kısa süre Ava Gardner’le evli kaldı. Birçok ödül kazandı ve ödüle aday gösterildi.

Asistan doktor Dennis Gant: Omar Epps, Dr. House dizisinde önemli rollerden birinde izlediğimiz siyah oyuncu.

Dr. Mark Benton’un araba tamircisi kardeşi: Ving Rhames. Siyah karakter olarak Tom Cruise ile birlikte Görevimiz Tehlike’de izledik.

Baş hekim, cerrah Dr. David Morgenstern: William H. Macy. iki Oscarlı film Fargo’da başrolde ve Jurrasic Park’ta izledik.

Kamera çekim yönetmeni Agi: Dr. House’ta yönetici Dr. Cuddy rolünde olan Lisa Edelstein, burada 4. sezonda da rol almış.

Avukat Herb Spivak : Dan Hedaya Cheeers dizisi oyuncularundan, Alien 4’te ve 60 kadar filmde rol almış.

Dr. William 'Wild Willy' Swift: Michael Ironside, Tom Cruise’la Top Gun’da, Mel Gibson’la Payback’te, Total Recall’da, X-Men’de ve 120’nin üzerinde filmde ve 75 kadar TV film ve dizisinde oynamış.

Dr. Abby Lockhart: Maura Tierney. Jim Carey ile Liar Liar’da rol almış.

Daha birçok tanınmış oyuncu var. Bir bakıyorsunuz, sedyede bir tane geliyor, yılan ısırmış örneğin.

Diziye daha sonra katılanlar:

Dr. Anna Del Amico: Maria Bello. Mel Gibson’la birlikte Payback’te (Gününü Göreceksin), Coyote Ugly’de oynadı. Burada yalnızca 1 sezon oynadı.

Dr. Elizabeth Corday: Alex Kingston. 8 sezon oynadı.

Stajyer Dr. Lucy Knight: Kellie Martin 2 sezon oynadı.

Quentin Tarantino: Pulp Fiction, Kill Bill gibi filmlerden tanıdığımız yönetmen, gerçi rol almamış ama ikinci sezonda (1995 yılı) bir bölümün yönetmenliğini yapmış. Vıcık vıcık kan içinde, insanların kesilip biçildiği görüntüleri çok sever.

Bir de Avatar filminde başroldeki çekici Avatar kızının yüzü dizide baş cerrah rolünde siyah kadın oyuncu Cch Pounder’ın yüzünden esinlenerek yapılmış. Gerçekten de benziyor.

Bu dizi çekildiğinde çağrı cihazları vardı. Çoğu kimse bilmez, mesaj göndermenin atası. Çok kısa süre kullanıldı. Cep telefonu yoktu, dizi sırasında çıktı, internet yaygın değildi, Google Earth de yoktu. Bir delinin çıkıp dizinin çekildiği yerleri araştıracağı hiç akıllarına gelmezdi. Filmde geçen -hastane başta olmak üzere- birçok yeri Google Earth’de tespit ettim. Sanki hastanenin çatısına çıkıyormuş gibi çekilen yer olan helikopter pisti merkezden uzakta, 4 katlı bir itfaiye yapısının tepesi. İşe geldiklerinde indikleri metro istasyonunu, öğlen yemek yedikleri nehir kenarındaki lokantaları, göl kenarında oyun oynadıkları alanı, Dr. Susan Lewis’in işe giderken uğradığı St. Paul Roman Katolik Kilisesini, evini, Chicago’dan giderken trene bindiği istasyonu Dr. Jeanie Boulet’in arkadaşıyla öğle yemeği yediği parkı tespit ettim. Hepsi birbirinden çok uzaklarda. Dr. Susan Lewis’e aşık olan Dr. Greene’in istasyona yetişebilmesi için en az 5 km belki daha fazla koşması gerekirdi. Üstelik geçtiği yerler son derece mantıksızdı. Evine gitmek için bir taksiye bindi, güzel, evde bulamayınca çıkıp koşmaya başladı. Baktık hastaneye yakın tanıdığım bir köprüden geçiyor. Sahne değişiyor, bu kez aynı köprü geride görünüyor, ama geçmemiş, veya geri dönmüş. Yönünü değiştirince bir heykel görünüyor ki o da yakınlarda bir yerde. Sonra koşarak tren istasyonuna geliyor (Union Station). O da Susan’ın evine (koşmaya başladığı yer) yakın. Ama bunları hoş görmek lazım. Yönetmen bir gün Google Earth programının çıkacağını bilmiyordu.

Dizinin hemen her bir bölümü birbirinden ilginç olaylarla dolu. Bir acil servis olayından bu kadar konu çıkarmak marifet, hem tek tek her dizi için, hem de dizi boyunca takip eden konular için. Bazı bölümlerini düzensiz olarak zamanında (1994 yılından sonra) izlemiştim. Bölük pörçük aklımda kalmış.

Bizde bazen doktorlar darp ediliyorlar. Bu iş orada da oluyor. Dr. Mark Greene 3. sezonda bir temiz dayak yiyor, ama haksız yere. O kızgınlıkla kendine bir silah alıyor ve bir gece silah banliyöde işe yarıyor. Ama kendini hayat kurtarmaya adamış biri olarak haydut bile olsa insanları ölümle tehdit etmek, dehşete kapılmasına sebep oluyor ve daha sonra silahı nehre fırlatıyor.

Geldiği ülke Polonya’da cerrah olan, fakat acil serviste temizlik işçisi olarak çalışan bir kadın, zor durumda bir hastanın hayatını kurtarır (biraz abartılı da olsa bu mümkündür). Yasalara göre bunu yapmaması gerekirken yapmıştır. Çalışanlar ona sahip çıkarlar. Biri kurul sınavlarına girmesini önerir, biri yetersiz olan İngilizcesine yardım edeceğini söyler. Böylece kadını yerde bırakmazlar.

Doktorlar da insan, onlar da hata yapabiliyor ama bu hatalar telafisi mümkün olmayan canlara mal olabiliyor.

Bazı pratik bilgiler de öğreniyorum. Örneğin, kalsiyum oksalat, bildiğimiz böbrek taşı, sütün, yoğurdun kalsiyumu ve çayın oksalatı birleşince böbrek taşı oluyormuş. Bu demektir ki sütlü çay iyi bir şey değil. Yemekte yoğurt, ayran varsa peşinden çay içmeyin.

Birinin dudakları morarıyorsa bu yeterli oksijen almadığını, bu da ya akciğer ya da kalp hastalığı olduğunu gösterir. Bunun gibi şeyler.

Normal dışında ilginç vakalar da var. Milyonda bir de olsa bazı insanların iç organları tam zıddı yerlerde, kalbi, karaciğeri, safra kesesi sağda,  apandisi solda, mide çıkışı sağa bakacak şekilde, akciğerler de iki lob solda, üç lob sağda olacak şekilde olabiliyormuş. Normal insanları ezberleyen doktorlar bu insanları ameliyat etmekte çok güçlük çekiyorlarmış. Böyle bir vaka gördük (İnsanları simetrik sanırsınız değil mi? Halbuki cinsel organa bağlı olanlar -rahim, erbezleri, sidik torbası ve böbrekler- dışında bütün iç organlar asimetriktir).

Kürtaj yapan bir doğum hastanesi radikal dinciler tarafından bombalanınca yaralı ve hamile kadınlar acile getirilirler. Bunların bazılarının çocuklarını almak gerekmektedir. Katolik olan Dr. Del Amico kürtaj yapmayı reddeder. Ancak hamile kadının hayatının kurtarılması söz konusudur. Kürtaj yapılır.

Suni solunum, duran kalbi çalıştıran elektroşok gibi canlandırma aletleri ve makineleri var. Genellikle beyin ölümlerinde ve çok yaşlılarda kullanılıyor. Ancak ümitsiz durumlar oluyor, hasta veya bir yakını yazılı ve imzalı şekilde hastanın ‘canlandırılmasını’ istemiyorsa bu aletler kullanılmıyor ve hasta ölüme terk ediliyor. Böyle imzalı bir kağıt varsa sigorta hastane masraflarını karşılamıyor. Ama bununla da bitmiyor, bazen kritik, iki arada bir derede durumlar oluyor. O zaman doktor için karar vermek çok zor oluyor. Birinin hayatı söz konusu ama bürokrasi çalışıyor.

Karısını ve iki çocuğunu vurup intihar eden… eski sevgilisi evlenirken nikâhını basıp… paramediklerin (ilk yardım elemanları) doktoru bağlayıp, soyup, soğuk suya sokma girişimi, yani eşek şakası... bunlar size de yabancı gelmiyor değil mi?

Çeşitli ülkelerden gelmiş insanlar, siyahlar, çekik gözlüler, beyazlar, belki yerliler, bir arada yaşayıp birbirlerine destek olabiliyorlar. Hepsinin kişisel eğilimleri var ama gerektiğinde bastırabiliyorlar. ABD’nin kuzey eyaletlerinde durum budur. Demek bu oluyor, olabiliyor. Yaş, cins, renk ayırımı gözetmeksizin sonuçta hepsi Amerikalı, yalnızca yasalar karşısında değil, kendi aralarında da eşitler. Ast, üst, aşağı, yukarı yok ama herkes görevini biliyor ve yapıyor.

Hayat kurtarmak esas, yaralının katil, ırkçı olup olmadığına bakmıyorlar. Ku Klux Klan dövmesi olan bir hastayı siyah derili bir doktor tedavi ediyor. Doktorlar bizdeki gibi gezi olaylarına katılanlara yardımı reddetmiyor, başı bağlı kadın doktorlar ‘ben erkeklere bakmam’ demiyor, Hipokrat yemini etmiş ve yemine sadıklar çünkü. Ama bir olay oluyor, karlı, soğuk bir kış gecesi, bir seri tecavüzcü yaralı olarak yakalanıp acile getiriliyor. Ölmek üzereyken yine de kurtarılıyor fakat. Kan stokları az olduğu için Dr. Carter ona taze kan vermek yerine ondan sızan birikmiş kanı geri veriyor. Daha sonra da adamın ölmesini istediğini itiraf ediyor. Kritik bir durum değil mi? Ama buna rağmen tecavüzcünün hayatını kurtarıyorlar. Anlaşılan ülkemizin yöneticileri gezi olaylarına katılanları bu tecavüzcü gibi görüyor. 

Ama bu noktaya gelene kadar çok mücadele verdiler, kimi zaman sessiz, kimi zaman sokakta. Bizim de böyle bir şeye gereksinmemiz var. Yoksa yaşamımızı sürdüremeyeceğiz. Böyle bir tehlike var.

Her ölüm acıdır, özellikle yakınları için. Ama başkaları için de öyle olmalıdır.

Diziden inciler:

İş nerede biter, hırs nerede başlar? (birini kurtarmak için aşırı ve çabadan sonra)

Biz doktoruz, duygusallık bize yasak. (iç organları ters yerlerde olan ve ölen hastanın ardından babasının otopsi yapılmamasını istemesi üzerine onu haklı bulan Dr. Benton’a)

Her iyilik cezasını bulur. (bir kadını tecavüzcüden kurtarmak isterken yaralanan ve ölen bekçinin ardından)

Kürtaj yapan doktorlar Nazi değil. (radikallerin bir jinekoloji hastanesini bombaladıktan sonra kurtulanlardan birinin Dr. Del Amico’ya “Naziler önce Yahudiler için geldiler…Bir hayat kurtarırken başka birini yok etmek…” demesi üzerine)

Daha fazla bilgi için bakınız:

https://en.wikipedia.org/wiki/ER_(TV_series)

https://www.youtube.com/watch?v=z9AjdRQpuWc

https://en.wikipedia.org/wiki/List_of_supporting_characters_in_ER

  

 
Toplam blog
: 153
: 18932
Kayıt tarihi
: 27.09.09
 
 

Antakya 1955 Doğumluyum. O.D.T.Ü. Mimarlık Fakültesi 1982 Mezunuyum. O zamandan beri firmalarda m..