Erbil-Sayan-Tatlıses

Daralırlar, üç günden sonra gerilirler, uygunsuz yerlerini kaşımaya başlarlar Finlandiya tarihi yerlerini veya müzelerini gezmek isteseler ve yıllık tatıllerini değerlendirmek isteseler. 

Dünyanın sanat merkezi olarak kabül edilen ve sanatın tarihte yayılmasında öncülük eden St.Petersburg şehrine gitseler de aynı daralmaları, aynı gerginlikleri yaşarlar, üç gün işgence gibi gelir onlara. Bir an önce studyolarına, televizyon kanallarına dönmek isterler, mevsimlerden yaz olsada.. 

Seda Sayan ve M.Ali Erbil den söz ediyorum. Saldırı sonucu ağır yaralananan ve yaklaşık altı aydır tedavi görmekte olan Tatlıses için de aynı şeyler söz konusu.(Kendisine şifalar diliyoruz) 

Özellikle bu üç isim magazin medyasında olmazsa olmazlarıdır. Gerçekten de seyirciyi çeken, diğer sunucu ve sanatçılardan farklı özelliklere sahip kişilerdir.. Adeta onlar olmazsa olmaz.. 

Güzel.. güzel de kardeşim, sizin hiç tatiliniz olmaz mı? Dinlenceniz yok mudur? Üçyüz altmışbeş günde hiçmi yorulmazsınız? Hiç mi mola vermek aklınızdan geçmez? 

Arada bir gaf yaptığınız vakit, RTÜK tarafından cezalandırılıp ekranlardan kısa süreli ayrılmalarınız dışında hep yapışıksınız televizyonlara.. 

Dün, gündüz kanalları gezinirken, "Pat!" diye farklı bir televizyon kanalında Seda Sayan'ın program yaptığını gördüm, Kış sezonunda program yaptığı kanalın dışında. 

"Pes valla" dedim kendi kendime.. Nedir bu kadar hırs, şiddet ve celal arkadaşım? 

Ya, sen M.Ali Erbil? Üstelik Konservatuar öğrenimi görmüş biri olarak, bahar-sonbahar-yaz-kış demeden hep ekranlardasın.. Seviyoruz da seni ama bu doyumsuzluk görüntüsü senin için iyi olmuyor, bilmem farkında mısın? 

Arkadaşım, gidin-gezin-görün dünyada keşvedemediğiniz yeni yerleri. Ne bileyim, örneğin Kamboçya'nın veya İskandinav ülkelerin herhangi bir yerleşim alanlarına gidin, dokunun oradaki insanlara bire-bir..konuşun, paylaşın bişeyler.. 

Mutlu olamıyorsanız eğer studyolardan ve televizyon kanallarının dışında bir yerde, gidin vallahi Baltık ülkelerine, Hindistana, Uruguay'a..