Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Haziran '14

 
Kategori
Siyaset
 

Erdoğan'dan nasıl bir Cumhurbaşkanı olur?

Erdoğan'dan nasıl bir Cumhurbaşkanı olur?
 

Erdoğan’dan Nasıl Bir Cumhurbaşkanı Olur?

Bu da sorulur mu diyeceksiniz. Nasıl bir başbakansa öyle de cumhurbaşkanı olur. Söylemek istediğim, toplumun bir kesimini karşısına alıp kendine oy verenlerin mi cumhurbaşkanı olur? Gençliğin belli bir kesimi için “Benim gençliğimin bir elinde Kuran, diğer elinde bilgisayar var” deyip diğer gençleri dışlar mı? Ya da toplumun belli bir kesimini kendine yakın görüp kendinden olmayanların üzerine göndermeyi düşünüp % 50’yi zor tutuyorum, der mi? Tüm yetkileri tek elde toplayıp kurumların personel alımları, program, çalışma, denetim ilke ve yöntemlerinin saptanmasına kendi mi karar verecek? Ekonomide, dış politika tek yetkili cumhurbaşkanı mı olacak? Özetle, cumhurbaşkanlığı ve başbakanlık yetkileri Erdoğan’da mı olacak? “Ben, cumhurbaşkanı olursam tüm yetkilerimi kullanırım.”dememiş miydi? . Tam bu noktada denilebilir ki 1982 Anayasası hâlâ yürürlükte. Cumhurbaşkanının yetki ve sorumlulukları Anayasa’da belli. Anayasa’da belirlenen yetkilerin dışına mı çıkacak? Tüm bu ve buna benzer sorular, yazılı ve sözel basında tartışılmaktadır; çünkü demokratik kamuoyu Erdoğan seçildikten sonra gerçekleşmesi olası gelişmelere kilitlenmiş durumda.

Ne var ki başkanlık sistemi hayata geçirilemediği gibi, yarı başkanlık ve hatta partili cumhurbaşkanlığı konusunda da ilerleme sağlanamadı. Erdoğan seçilirse 1982 Anayasası’nın çizdiği sınırlar içinde görev yapacak. Sınırların dışına çıkınca da Anayasa suçu işlemiş olmaz mı?Erdoğan anayasal sistem içerisindeki birtakım boşluklardan yararlanarak ya da yasaları zorlayarak kendi kişilik yapısına ve tutkularıyla örtüşen bir cumhurbaşkanlığı imgesi yaratmak isteyecek. O zaman da Anayasa Mahkemesi’ne iş düşmez mi?

Önceki cumhurbaşkanlarının yetkileri neydi?

1924 Anayasası, cumhurbaşkanlarının siyasi parti üyeliğini yasaklamıyordu. Bu nedenle, Atatürk ve İnönü Halk Partisi’nin; Bayar ise Demokrat Parti’nin üyesi olmaya devam ettiler. Atatürk, İnönü ve Bayar, kurucu lider olmaları, karizmatik kişilikleri nedeniyle etkili cumhurbaşkanlarıydı.

Cemal Gürsel, Cevdet Sunay, Fahri Korutürk, Kenan Evren askerdiler. Subaylar ,“Harp Okulları’ dan dan sadece subay çıkmaz; cumhurbaşkanı da çıkar “ derlerdi. Bugün eleştirilseler de-haklı olarak-seçildikleri yıllarda toplumun ve meclisin desteğini aldılar. 8 Kasım 1982 Pazartesi gününe ait gazeteler anayasa referandum sonucunu duyururken Kenan Evren’in halkın yüzde 90 oyu ile cumhurbaşkanı oldu şeklinde duyurdular.

Günaydın, Hürriyet ve Milliyet  gazeteleri Orgeneral Kenan Evren’in cumhuriyet tarihinde halkın oyu ile seçilen ilk cumhurbaşkanı olduğunu iddia ederek, daha önce seçilen cumhurbaşkanlarının meclisin oyu ile cumhurbaşkanı olduğunu belirttiler. Fakat halkın yine kabul ettiği anayasaya göre Kenan Evren’den sonra seçilecek cumhurbaşkanları yine meclisin oyu ile seçilecekti.

Kesin olmayan ilk günün referandum sonuçlarına göre 18 milyon 553 bin kabul 1 milyon 273 bin ren oy çıkmıştı.(30 Mart 2010 Haber Merkezi)

Kenan Evren,  12 Eylül 1980 Askeri Darbesi'nden sonra devlet başkanı unvanını almış, 1982 Anayasasının halkoyuna sunulup yürürlüğe girmesi ile birlikte Türkiye'nin yedinci cumhurbaşkanı olmuştu. (1982–89). 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi,terörü durdurmak amacıyla yapılmış, terör göreli olarak durdu gözükmüş; ama ateş söndürülememiştir. Nedeni, Kenen Evren’inşu sözünde saklıdır: Asmayıp da besleyecek miyiz? Dünyanın birçok ülkesinde, insanlar bugün de idam edilmektedir; ama dünyada da terör bugün, dünden az değildir.

Ahmet Necdet Sezer, Anayasa Başkanlığı görevinden cumhurbaşkanlığına seçildi. . Cemal Gürsel, Cevdet Sunay, Fahri Korutürk, Kenan Evren, Turgut Özal, Süleyman Demirel, Ahmet Necdet Sezer; Türkiye Cumhuriyeti’ Nil kuruluş felsefesinden sapmadılar.. Bu cumhurbaşkanları güçlüydü. Ama sahip oldukları güç güçlü-partili cumhurbaşkanı modelinden farklı olarak siyasi değil hukuki nitelikteydi. Çünkü 1982 Anayasası cumhurbaşkanının siyasi parti üyesi olmasına izin vermiyordu. Bu hüküm nedeniyle Özal ve Demirel lideri oldukları partiler içindeki egemen konumlarını kısa sürede yitirdi. Gül ise zaten kendisini seçtiren partinin lideri değildi. AKP’nin kontrolü eskiden olduğu gibi Erdoğan’da kaldı. (28.04.2014,Armağan Öztürk)

Özellikle Ahmet Necdet Sezer, hukukçu olması nedeniyle gücünü Anayasa’dan alıyor; Anayasa’ya uygun olmayan yasa taslaklarını imzalamayarak hukuk devletinin gereklerini yerine getirdi. Diğer yandan Çankaya Köşkü’ne ayrılan ödenekleri titizlikle kullanmasıyla örnek oldu. Öz Türkçeyi de ustalıkla kullanıyor; konuşmalarında yabancı sözcük ve tamlamalara yer vermiyordu.

Sonuç

Bu cumhurbaşkanları güçlüydü. Ama bu güçleri, siyasi değil hukukî nitelikteydi. Çünkü 1982 Anayasası, cumhurbaşkanının siyasi parti üyesi olmamasını öngörüyordu. Bu nedenle Özal ve Demirel lideri oldukları partiler içindeki egemenliklerini kısa sürede yitirdiler. Gül ise seçildiği partinin lideri değildi. AKP’nin kontrolü eskiden olduğu gibi Erdoğan’da kaldı.

Bu durumda Erdoğan,1982 Anayasası’na göre yetkili ve etkili cumhurbaşkanı olamayacağı açıkça görülüyor; ancak Anayasa’ nen  sınırlarını zorlayarak, yetkilerini aşarak etkili bir cumhurbaşkanı olabilir. O zaman da Türkiye Cumhuriyeti, hukuk devleti değil, guguk devleti olur.

 
Toplam blog
: 391
: 2555
Kayıt tarihi
: 04.12.12
 
 

Hüseyin BAŞDOĞAN, 1942'de Malatya- Arapgir'de doğdu.Arapgir Ortaokulunu, Diyarbakır Öğretmen Okul..