Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Kasım '11

 
Kategori
Güncel
 

Erdoğan sıradan bir müslüman değil!

Erdoğan sıradan bir müslüman değil!
 

ERDOĞAN


Sıradan bir Müslüman’ı durdurmak kolaydır. Sıradan bir Müslüman’ı biraz zorladığın zaman ya kazaya ya da kadere sığınıp her şeyi kaderine terk eder. Sıradan bir Müslüman sınırları çizilmis olandır. O sınırların dışına, onu itmek sırat köprüsünden geçmekten daha zordur. Sıradan bir Müslüman, yaşam ile ölüm arasında kendisi için çizilmis olan çizgide sıralı bir şekilde ilerler.

Erdoğan, sıradan Müslümanların sıralandığı bu sıradan sıra dışı bir şekilde çikan sıra dışı bir kişidir. O, kendi sırasında ilerliyor. Onu diğerlerinden ayıran sır budur. Diğerleri bir şekilde geçmişleri ile hizalanmışken böyle kendi hizasında ilerleyen kişilikleri hizaya getirmek mümkün değildir. Nitekim İsrail karşisında adeta hizalanmış Müslüman liderlerin hizasından çikip ‘’VAN MÜNİTE’’ demesi onun bu kendi hizasıdır.

Ayrıca tarihin utanç verici hadisesi olan Dersim lekesini lanetlemesi, onun dini ve mezhepsel inancının ötesinde kendi hayatında açtığı temiz bir sayfadır.

Sıradan Müslümanların kaynaşıp kayboldukları kalabalık psikolojisi içinden çıkan Erdoğan, kişiliğini kuvvetli bir şekilde ortaya koyarak kalabalık içinde kaybolma riskinden de kurtulmuştur. Çünkü ayrıcalığını fark etmiş bir insanı diğerleri ile aynı yapmak artık mümkün değildir.

Sıradan bir Müslüman’ı kontrol etmek, yönlendirmek hatta korkutmak kolaydır. Çünkü sıradan bir Müslüman kendi benzerleri gibidir. Bu yüzden ona milyarlarca benzerinin yaptığı şeyleri yaptırmaktan daha kolay ne olabilir ki! Erdoğan kendi ayrıcalığının farkında olduğu gibi sıradan Müslümanların davranış kalıplarının, alışkanlıklarının, şartlanmışlıklarının da bilincindedir.

Sıradan bir Müslüman büyük ölçüde sadece kendisinin ve ailesinin sorumluluğu sahasında yaşayan biridir. Bu yüzden kendi sınırları içinde kalmak ve başka sorumluluk almamak onun için dünya sınırları içinde en güvenli alandır. Oysa Erdoğan’ın düşüncelerinde, davranışlarında ve ruhsal yansımasında çok büyük bir sorumluluk duygusu üstlendigi bir gerçektir. Bu kadar büyük sorumluluk duygusu taşiyan birinin bu sorumluğun basıncı altında ne kadar büyük bir güç hissettiğini düşünebiliyormuşsunuz!

Sıradan bir Müslüman için hayat temel ihtiyaçları ve dini vecibeleri yerine getirmek gibi bir ritüelden ibaretken Erdoğan bu ritüellerin ötesinde yeni bir realite yaratmanın peşimdedir.

Sıradan Müslümanlar otoriteye teslim olmuş insanlardır. Oysa Erdoğan kendi otoritesini yaratmış biridir. Sıradan bir Müslüman’ın en bariz özelligi kendi sahasında oynamaktır. Oysa Erdoğan gerek içerde gerekse dışarıda gol yeme pahasına karşi sahalara çok yoğun top sürüp gol atmaktadır.

Sıradan bir Müslüman alışkanlıklarının ürünüdür oysa Erdoğan, ‘’Türkiye alışkanlıklar ülkesi olmaktan çikip akıl ülkesi olacaktır’’ şeklinde ortaya akli bir irade koymuş kişidir.

Sıradan bir Müslüman dünyada cennet hayaliyle yaşarken, Erdoğan cennet bir dünyayı hayal etmektedir.

Sıradan bir Müslüman davasını Allaha havale ederken, Erdoğan, ilahi bir amacı kendisine dava edinmiştir ki, batı Erdoğanın sıradan bir müslüman olmadığını anladı.

Sıradan bir Müslüman’ın bütün kişiliği Kuranı Kerimin kapağı içindedir. Oysa Erdoğan Kuranın içinde kendi kişiliğinin kapağını açmıştır. ONUN YOLU DA,  ONU TIME KAPAK YAPAN KONU DA BUDUR. BU DA TİME  KAPAK OLSUN ! (m.ali şirin tarih ögrt

 
Toplam blog
: 124
: 736
Kayıt tarihi
: 28.06.08
 
 

Kelebek için kanat neyse insan için kelime odur. (m.ali şirin) 1969 senesinde  Tunceli/ pülümürde..