Erdoğan ve İmamoğlu

İki gün önce Avrupa Birliği raporunda 'Türkiye ile yürütülen müzakere sürecinde hiç bir faslın açılmasının öngörülmemektedir' (yani, üyelik müzakerelerin yapılamayacağı) şeklinde açıklanması sonrasında dün Erdoğan Yargı Reformu Stratejisi Belgesini açıkladı ve 'biz bu reformlara AB istediği için değil milletimizin ihtiyacı olduğu için sahip çıkıyor ve hayata geçiriyoruz' diye de sözlerine ekledi.

Erdoğan ayrıca 'Hedefimiz hak ve özgürlükler, demokrasinin güçlendirilmesi, ifade özgürlüğünün geliştirilmesi için yeni yaklaşımlar ortaya koyuyoruz' dedi..

Söz konusu Yargı Reformu Stratejisi AB istediği için mi yoksa gerçekten milletin ihtiyacı olduğu için sahip çıkılarak hayata geçirilmek isteniyor siz okuyucularım karar verin.

Gerek kültürel farklılığımızdan gerekse coğrafik konum itibariyle ülkenin AB'ye tam üye kabül edilmesi ütopik düşünceden öteye gitmeyeceğini söyleyebiliriz.. Türkiye'nin AB uyum yasalarıyla haspihal edilmesi yani uyum yasaları çerçevesinde kendisini bir adım öteye taşıması tamamen Büyük Ortadoğu Projesine yönelik olduğunun altını çizelim bir defa. Ne zaman emperyal ülkeler tarafından küresel sermaye gücü olarak Ortadoğu coğrafyasına tam manasıyla hakim olmaya başlar işte o zaman Türkiye örnek gösterilecek ve serbest piyasa ekonomisi modeline geçecektir İslam coğrafyası!

Erdoğan'ın Yargı Reformu Stratejisi hayata geçirilirse ihya olur ülke ihya! Umarız sözde kalmaz bir an önce hayata geçirilir bu reform..

Hayata geçirilirse tutuklu gazeteci ve siyasiler tutuksuz yargılanmak üzere tahliyeleri söz konusu olacaktır.

Böylesi bir durumda 23 haziran İstanbul seçimlerine nasıl yansıyacağı merek konusudur.

Keşke Erdoğan ile İmamoğlu birlikte uyumlu şekilde çalışabilseler. 31 mart seçimleri sonrasında henüz mazbatası YSK tarafından elinden alınmadan önce bu temennilerimi çok öne çıkarmaya çalışmıştım. Umarım 23 haziran seçimlerinden sonra gerçekleşir Erdoğan ile İmamoğlu birlikteliği ve ülke sorunlarını birlikte çözmeye çalışırlar. İstanbul demek Türkiye demektir..