Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Aralık '06

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Erkekleri şımartmayın!

Erkekleri şımartmayın!
 

Evet, bugün tamamen feminist bir yazı yazacağım. Konumuz erkekler ve kadınların erkeklere davranış şekilleri. İlişkilerde kadınlar ne gibi hatalar yaparlar ve aslında ne yapmaları gerekir bunu ele alacağız hep birlkte.

Kaçan kovalanır diye çok ünlü ve ünlü olduğu kadar da doğru bir laf vardır. Evet, gerçekten de kaçan kovalanır. Her ne kadar sevgi adına saçma bir düşünce şekli olsa da bu yadsınamaz bir gerçektir. Özellikle kadın erkek ilişkilerinde bu istisnasız böyledir. Kaçacaksın!

Birinden hoşlanıyorsanız eğer en başta kendinizi belli edecek ve sonra da kaçmaya başlayacaksınız. Eğer kendinizi farkettirmezseniz o kendiliğinden sizi farkedip hoşlanmaya başlamadıysa nafile bekleyişiniz başlayacaktır. Bak, ben buradayım demenin de bir adabı var tabii ki. Çıkıp ortaya durduk yere hoplayıp zıplamayacaksınız elbette. Kadınsı zekanızı estetikle birleştirip önce onun sizi farketmesini sağlayacaksınız. İzlediğiniz yöntem ne kadar zeka kokuluysa erkeğin peşinize düşmesi o kadar çabuk olacaktır.

Eğer arkadaş ortamındaysanız önce onunla arkadaş olacaksınız. Ancak kesinlikle samimi olmayacaksınız. Sizli bizli konuşun demiyorum tabii ki ama mesafe, mesafe! Sorularına akıllı ama kısa cevaplar vereceksiniz. Sır kutusu olmanız gerekli. O sizi merak etmekten çıldıracak duruma gelmeli. Çünkü sadece sizin nasıl biri olduğunuzu merak etmekle başlasa bile aklına takılacağınız için bir süre sonra gözlerinizin aslında ne kadar güzel olduğunu da farkedecektir.

Bir süre sonra sizinle yalnız kalmaya çalışacaktır. İlle de dört duvar arasında demiyorum tabii. Kalabalık arasında sizinle konuşmak için fırsat arayacaktır. Sakın izin vermeyin. Ulaşılamayan her zaman daha çekicidir. Yalnız bırakılmak isteneceğiniz ortamlar oluşana, yani bu adam arkadaşlarına, ya arkadaşlar benim bu kızla mutlaka konuşmam lazım deme raddesine gelene kadar peşinizde dolaştırmaya devam edin.

Telefon numaranızı buldu ve sizi arayıp duruyor. Konuşmalarınızı kısa tutun. Messenger yoluyla size ulaştıysa yazdıklarına cevap vermeyin bir süre geçene kadar. Sürekli bir meşguliyet havası yaratın. O anda sadece tüm ilginizi ona verdiğinizi ve konuşmak istediğinizi biliyorum ama sabır.

Eğer karşınızdaki snob bir erkekse işiniz daha da zor. Onunla aynı ortamlara girmeye özen gösterin ve kesinlikle ilgilenmeyin. Söylediği şeyleri duysanız bile o anda dinlememiş gibi yapmalısınız. O çok güvendiği zekasını ve fikirlerini alaşağı edin. Kendinden şüphe duymasını sağlayın. Çok yakışıklı biriyse aslında hiç de o kadar matah biri olmadığı mesajını verin. Adamın karşısına geçip de ay ne kadar çirkinsin demek gibi bir aptallığa düşmeyeceğinizi biliyorum. Sadece siz etrafınızda birçok yakışıklının olduğunu ama sizin için bir anlam ifade etmedikleri mesajını vereceksiniz, evde kalmış kız kurusu gibi hissetseniz bile :)..

Neyse, ilişkiyi başlatalım artık yoksa kitap haline dönüşecek bu öneriler. Çünkü sırf bu konu hakkında kitap yazılır biliyorsunuz.

Size deliler gibi aşık, siz de ona ama asla pes etmek yok! Ona vereceğiniz herşey kısıtlı olmalı. Hayatınız hakkında bilgiler, ilginiz, içinizde taşıdığınız aşk hakkında tüyolar, dokunuşlar, cinsellik hele çok sonra gelmeli. Unutmayın, siz meşgul birisiniz hala da öyle davranmalısınız. Tüm zamanınızı ona ayırabileceğinizi ona farkettirdiğiniz zaman işiniz bitti demektir. O zaman her an el altındaki bir eşyadan farkınız kalmaz. Deli gibi özleseniz bile bazı buluşmalara gi- de- meyin! Onu ne kadar özlediğinizi tartın, hah işte asla o sizinki gibi bir özlem girdabında dönmüyor. Neticede erkek. Eğer sizinki gibi bir aşkla tutulmasını istiyorsanız ilişki esnasında da kaçakları oynayacaksınız. Bir erkeği aşık etmenin yolu onu paranoyalara boğmaktan geçer, unutmayın. Her an onu terkedebilirsiniz, ona bağımlı değilsiniz, o olmadan da yaşayabilirsiniz. Durun yahu, biliyorum öyle olmadığını. Sadece o öyle bilsin. O şeffaf duvarı muhakkak aranıza koymalısınız.

Bağımlılık ve bağlılık konularını da hemen ayırt etmemiz gerekiyor. Sadakat, bir ilişkinin başından sonuna kadar mutlaka olması gereken birşeydir. Sadık olacak ve sadık da görüneceksiniz. Yani sırf adamı kendime aşık edeyim diye onun yanında kimseye kaş göz süzmeyin. Hele ki maçosuna da denk geldiyseniz amman diyorum :)) Hem zaten size yakışacak birşey değildir böyle bir davranış. Unutmayın, bağlı olacak ama bağımlı olmayacaksınız. Bağlılık olması gereken şey ama bağımlılık ise asla olmaması gereken bir olgudur ilişkide. Hem erkeği uzaklaştırır hem de korkutur. Tabii size de zarar verir bağımlılık. Onun her hareketinden anlamlar çıkarır, asıl paranoyak siz olursunuz ki bu da tüm yaptıklarınızın çöpe atılması demektir. Paranoya tuzağına düşer düşmez günde on kere arayan taraf o değil siz olursunuz çünkü.

Hakkınızda herşeyi bilmek istediği zaman ona neden diye sorun. Çünkü hele ki evlenirseniz bir süre sonra anlamsız bir şekilde aleyhinize koz olarak kullanılacaktır. Eski erkek arkadaşınız hakkında ayrıntı vermeyin. Sen benim ilkimsin gibi bir saçmalığa da kalkışmayın tabii ki. İşin içine yalan karıştırmayın. Ama böyle birşey yaşadığınızı ayrıntıların gereksiz olduğunu söyleyin. Onun eski kız arkadaşları hakkında da ayrıntı istemeyin. Hiç istemediğiniz ayrıntılar verir, kafayoı yersiniz sonra ( Tecrübeyle sabittir :))) )

Giydiklerinize, arkadaşlıklarınıza, davranışlarınıza müdahale etmesine asla müsade etmeyin. İlk günler erkeğin kıskançlığı hoşunuza gitse de bir süre sonra sizi depresyona sokabilecek kadar can sıkıcı bir hal alacaktır. Hem, müdahaleye izin vermek demek karşınızdakine; evet ya, haklısın. Ben kişiliği henüz oturmamış bir kadınım. Nasıl davranacağımı bilmiyorum, sen eğit beni; demekle aynı şeydir. Sizi öyle kabul edebiliyorsa ne mutlu. Eğer kafasında tasarladığı kadın eskizine birebir oturtmaya çalışırsa uzaklaşııııın ( Tecrübeyle bu da sabittiiiir :)) ) .

Kısaca arkadaşlar, ister ilişkiyi siz başlatmış olun, ister o kesinlikle ne olursa olsun kendinizi onun ellerine bırakmayın. Hayatınızın odak noktası haline getirmeyin. Gerekirse onun için ölün ama bunu ona asla belli etmeyin. Evlenseniz de evlenmeseniz de her zaman güçlü olun. Hele ki o istedi diye asla ama asla işinizi filan bırakmayın. O cicim ayları her zaman sürmez, maddi kudretiniz bitip ona BAĞIMLI hale geldiğiniz zaman siz de gücünüzü kaybedersiniz.

Erkekler şımartılmaya gelmez. Bir erkeğe ne kadar çok sevgi ve fedakarlık gösterirseniz o kadar değersiz hale gelirsiniz, unutmayın. Kalın sağlıcakla...

http://biryardimeli.bz.tc

 
Toplam blog
: 132
: 2482
Kayıt tarihi
: 24.09.06
 
 

Dünyayı, yaşamayı ama adam gibi yaşamayı, arkadaşlığı, dostluğu ve en önemlisi çocuğumu, müziğimi..