Eurovision Hadise'si

1974 Yılında Eurovision seçmeleriyle başlamıştı her şey. Ekran siyah beyaz olsa da bizler için çok renkli günlerdi. Cici Kızlar ile Semiha Yankı finale kalmış ve sonucu kura belirlemişti. O zaman keşke Cici Kızlar gitseydi diye çok istemiştim ama kura Semiha'dan yana gülünce "haydi hayırlısı" diyerek finali dört gözle beklemiştik.

Sonuçta Semiha Yankı ve "Seninle Bir Dakika" ile Türkiye'nin ilk katıldığı Eurovision Şarkı Yarışmasında sonuncu olmuştuk. Bülent Özveren'in yorumlarıyla ülkelerin birbirlerine verdikleri puanlara kızmıştık. Ancak ilk yarışmanın heyecanı bambaşka olmuştu. Sonraki yıllarda Semiha'nın şarkısını daha çok sevmiş ve benimsemiştik ama sonunculuğu da içimize sindirememiştik.

Sonra Sertap Erener çıkmıştı ve 2003 de yıllar süren hasretimize noktayı koyarak harika bir sonuçla birinciliği yakalamıştık. Elbette birincilik geldikten sonra diğer sonuçlar bizi fazla heyecanlandırmamaya başladı ve 2009 Eurovision Şarkı Yarışması'nda Hadise ile bir kez daha umutlandık, heyecanlandık.

TRT'de Hadise'yi ve "Düm Tek Tek"i izlerken kesinlikle birinci olacak diye düşünmüştüm. Performansı çok iyiydi, kotlu kıyafetinde göbek gösterisi nisbeten açık olsa da gösteri dünyasında o kadar da olur diye düşünüp üzerinde durmamıştım. Zaten Eurovision'da daha güzel bir kıyafet bulur diye düşünmüştüm.

İşlerim nedeniyle yorumlarımı o gün yazamadım. Birçok yazar düşüncesinin böylesi ulusal bir davada yazarak moral bozmak istemez. Belki bu düşüncenin etkisiyle yazıyı ertelediğimi söylemek de çok yanlış olmayacaktır.

Ülkelerin yarıştığı ilk elemeleri dinlediğimde maalesef bu düşüncelerim yok oldu. Öncelikle kıyafet kötüydü. Bu kadar açık olması gerekmiyordu, aşırı derecede zorlanmıştı. Sanırım yarışmacılar içinde en açık kıyafet bizimkisiydi. İşin daha da kötüsü performansını da beğenmedim.

Elde ettiği derece kesinlikle kötü değildi, şarkıdan hemen sonra Avrupa'daki tanıtımlara katıldı, büyük çaba gösterdi. Ancak Hadise'nin hakkı ve derecesi daha iyi olmalıydı. İlk performansını sağlayabilseydi ve kıyafetinde bu kadar aşırıya kaçmasaydı bence daha iyi bir netice alabilirdi.

Norveç'in hakkını da vermek lazım, kötü bir şarkı değildi. Üstelik Eurovision tarihinde ilk kez bu kadar puan farkı oldu. Bülent Özveren "maalesef" yorumlarıyla yine haklı çıktı. Yine de Hadise'ye birinciliği yakıştırmıştım, kazansaydı "ben demiştim" deme mutluluğunu yaşayamasam da çok sevinecektim.

Tüm bunların üstüne menejeri ile yolların ayırması ve menejerinin yaptığı açıklamalara daha çok üzüldüm. Süheyl Atar'ın yaptığı açıklamalar, üç yıldır birlikte çalıştığı Hadise ile yollarını ayırması, Hadise'nin kendine göre yaptığı yanlışlar da üzüntümü daha çok arttırdı. Dileğim her şeye rağmen Hadise'nin ve Süheyl Atar'ın birlikte tekrar çalışmaya devam etmeleridir.

Hadise ile 2009'da istediğimiz başarıyı yakalayamadık, belki başka senelerde başka bestelerle birincilikleri yakalayabiliriz. Ancak Hadise'nin bir daha böyle bir şansı yakalamasının çok daha zor olduğunu düşünüyorum.

Keşke TRT bir sonraki yarışmaya bu tecrübesiyle Hadise'ye bir kez daha görev verse... İnanıyorum ki bu yarışmada yaptığı hatalarını tekrar etmeyecek ve daha iyi bir sonuçla dönecektir. Bence Hadise daha iyi bir performans ile daha iyi sonucu hak ediyor.

Belki bir ilk olacak ama Hadise'nin 2010 yılında Norveç'te yapılacak olan Eurorovision Şarkı Yarışmasına katılması, hem Hadise'nin, hem TRT'nin, hem de ülke olarak bizim artımız olabilir.

Yine de Hadise'nin emeğine ve bize yaşattığı heyecana teşekkür ediyorum. Her şeye rağmen 2010 veya sonraki yıllarda Hadise'yi "Süheyl Atay ile birlikte" Eurovision'da tekrar görmek istiyorum.