Ey benim ülkem...

Ülkemizin eğitimini, revah seviyesini, teknolojik gelişimini v.s öğrenmek mi istiyordunuz? Bunun için ne istatistiklere bakmak ne de akademik araştırmalara gerek var. Gidin bir Ziraat Bankası'na ya da SSK' ya yani devletin elinde kalan, özelleşmemiş kamu kuruluşlarına gidin, kapıdan içeri girin ve orada sadece 20 d.k geçirin. O zaman bu saydığım konular hakkında gözlem yaparak, canlı öreneklerini görerek bilgi edinmiş olursunuz.

Bu gün bir işim için Ziraat Bankası'ndaydım. Hani şu elimizde kalan tek devlet bankamız var ya işte orada. Sıradan dolayı biraz uzun kaldım ve bu yazının kaynağı işte orada bulunmam oldu. Şöyle bir etrafıma baktım. Oraya gelen insanlar ülkemizin tahminimce (belkide daha fazlasını) %80 oluşturuyordu. Okuma yazma bilmeyenler, şaşkın şaşkın etrafa bakanlar, ayakta bekleyen yaşlılar neyse uzatmamayayım çoğunuz bu manzarayı zaten biliyorsunuz. İnsanımız fena halde yani. Devletin bankasında ne bir danışma ne de yaşlılara öncelik sağlanacak bir vezne var. Eğitim seviylerinin düşük olduğu hatta hiç olmadığı kadınlarımız... İşte bu gün bir tanesiyle ayak üstü sohbet ettim. Kadıncağızla ilk başta kalabalıktan yakındık, sonra bankanın yanlış sisteminden derken çocuklarına geldi konu. İki tane çocuğu varmış. Oğlu lise 2' ye, kızı de 7. sınıfa gidiyormuş. Açıkcası biraz şaşırdım çünkü bayanın torunları var falan sanıyordum. Konuşmamızın başında bundan önce bir yere daha gidip sıra beklediğini, burada da sıra beklediğini ve eve gidip daha iş yapacağını söyledi. Sonra konu çocuklarının eğitimine geldi. Oğlu okumaktan hiç yana değilmiş. Hatta bir sene kalmış ' Çok üzülüyorum ' dedi kadın. Kızı daha bu yaşda okumaya önem veriyormuş, ' Kızımın aklı eriyor ' dedi. Ben de tabii okumalılar elbette hele oğlan kesinlikle gibi laflar söyledim. Kendisi günün lafını etti ' Ah!' dedi, 'Beni de okutsalardı evlenir miydim? hayır, giderdim çalşırdım ne güzel. Geç evlendim. Erken evlenip napacaktım. Afedersin kızım ama yatmakla adam olunmuyor'dedi. sordum 'Liseden sonra mı okumadınız?' cevabı şu oldu ' Ben hiç okumadım.'

Bu cevaptan sonra teyzeme gözlerim ışıl ışıl baktım. İnşallah çocukları okur. Bakınız teyze neler diyor benim Yök Başkanım neler? Eğitim seviyesinin vasat olduğu bir ülkede yaşıyoruz. İnsanlarımız o ya da bu şekilde okuyamışlar , okuyamıyorlar. Üniversitelerin herkesin becerisine göre sınavsız sistemle olması gerekir ve eğitim düzeyinin bu sistemle hızla katlanmasına bu kadar ihtiyaç duyulan bir ülkede YöK Başkanı çıkıp;

' Üniversiteler paralı olsun' diyor.

Yok bunu kara cahil bile söylemez. ben bunda art niyet arıyorum ve diyorum ki amaç dahada mı eğitim seviyesini düşürüp kör cahil olmamızı, vasatın altında yaşamamızı isyenler bunu benim o güzel, donanımlı , laik, çağdaş başkan(ım)a! söyletiyorlar. Hani türbanı söylettikleri gibi, kürt sorununu söylettikleri gibi. Kapalı bir genç kız bu konuya televizyonda tepki veriyor. İçimden bravo diyorum, işte böyle olursak yanlışa yanlış dersek ocu bucudur bunlar deyip göz ardı etmezsek herşey daha iyi olacak sanırım.

Bu yazıyı ülkemde okula gönderilmeyen kızlarımıza, bankadaki magazin programlarındaki kadınlardan eser taşımayan, sırtında binlerce yükü olan, kadınlıklarını unutmuş olan kadınlarımıza, ve o çok sevgili Yök Başkanımıza yazıyorum.

saygılarımla....