Fenerbahçe' li olmak

Sayın Yıldırım Demirören, zaten o meşhur konuşmasında yani ‘’Biz yüzüncü yılımızda şampiyon olduk, amacımız Fenerbahçe’yi şampiyon yapmayıp yüzüncü yıllar da şampiyon olan tek takım olarak biz kalmak istiyoruz’’ diyerek ortamı germeye çalışmıştı. Düşünecek olursak hani haklıda değil yani. Çünkü eylem olarak bizde mücadelemizle Galatasaray’ın yüzüncü yılında şampiyon yapmayıp o yıl şampiyon olmuştuk. Fakat başkanımız Aziz Yıldırım o yıllarda böyle beyanatlar vermedi.

Şampiyon olacak takım başkanların ağızlarında çıkacak laflarla olmamalı. Zaten de hiç kuşkum yok ki Fenerbahçe son Bursaspor karşısında ikinci yarıda oynadığı o güzelim futbolu son kalan maçlarında tekrarladığı zaman açık ara ile şampiyon olacaktır. Bundan yüzde yüz eminim. Ancak ben yine de söylemiş olayım, bazı kişiler o ki Aziz Yıldırım’a olan düşmanlıklarından mı dır ne? Yine Fenerbahçe’ye laf atarlar diye düşünüyorum. Bu benim görüşüm.

Aziz Yıldırım, Fenerbahçe’nin gelmiş geçmiş belki de en başarılı başkanı. Yaptığı icraatlarla gündemde yer almış, özelikle yaptırdığı görkemli yeni stadı ve diğer tesislerin yapılmasında Fenerbahçe’mizin hep sportif başarılı olması için var gücüyle çalışmıştır. Onun bu atılımı tabii ki diğer kulüplerin dikkatini çekmiştir. Özelikle Galatasaray Spor Kulübü ve Beşiktaş Jimnastik Kulüp'lerin, Fenerbahçe’nin birden yükselişini şaşkınlıkla izlemişler, kendileri de yükselmek adına hiçbir şey yapamamışlardır. Bu arada başkanımız Aziz Yıldırım Türk futbolunun ilerlemesi için bazı öneriler getirse de hep yanlış anlaşılmış, dolayısıyla Fenerbahçe’mizin Avrupa’da kazanılabilecek başarıyı engellemeye çalışmışlardır.

Şimdi geçen yıla gelelim. Ben burada Galatasaray şampiyon oldu diye tebrik etmekten ziyade onların yapmış olduğu mücadeleyi alkışlamak istiyorum. Bize karşı lig teki iki karşılaşmayı da gol atamamışlar ve de puan alamamışlardı. Buna rağmen şampiyon oldular. Olacaklar tabii de, sen diğer karşılaşmalarda alman gereken puanları alamasan olacağı bu. Üstelikte Denizlispor beraberliği bizim için yıkım oldu diyebilirim. Ama Sayın Demirören ile Sayın Polat’ın karşılıklı bir Beşiktaş ile Galatasaray’ın yapacağı maçından önce yemek yemelerine kendime konduramadım. Yedikleri yemeğin sonunda her ikisinin de medyaya verdikleri demeçlerinde, ligi Galatasaray’ın alıp şampiyon olacağını, kupanın da Beşiktaş’ın alacağını dile getirmişlerdir. Sonunda biri lig şampiyonu, diğeri de kupa şampiyonu olmuştur. Sanki sözleşmişler gibi, anlaşmışlar gibi… Ben burada onların, bir şeylerin bildiklerini, şampiyonlukların kendileri tarafından ayarladıkları izlenimi verdiklerini dile getirmek istiyorum, anlayacağınız.

Ne zaman futbol karşılaşmaları saha içinde değil de masa başında alınıyor? Sormak istiyorum!

Sayın Demirören, şimdide kalkmış, herhalde paçaları tutuşmuş olmalı ki; Fenerbahçe’mizin cezalandırılmasını istemektedir. Niye ki; acaba? Biz sizin gibi Bursaspor maçında küfür kullandıkta cezamı alalım sayın Demirören?

Anlıyorum sizi. Ancak, bu dünya’da her kimse, karşısında ki rakibinin kazanmasını ister! Rakibi kendisinden ne kadar da güçsüz olsa bile.Öylese bizler de, birer Fenerbahçeli olarakta sizin ve Galatasaray’ın şampiyon olmasını kesinlikle kabullenemeyiz. Bunu böyle bilin.

Sizler gibi biz laf ebeliği yapıp bu şekilde gündemde kalmak istemiyoruz ve bizim takımımızda herkes görevini yapmasını çok iyi biliyor. Eminim ki kulübümüzde bulunan tüm dalda ki sporcular bunun bilincinde olup başarılı olmak için çalışmaktalar. Allah çalışanın yanındadır. Çalışan ve iyi olan daima kazanır.

Fenerbahçeli olmak böyle bir şeydir!

FENERBAHÇELİ OLMAK AYRICALIKTIR!..

Sevgi ve saygıyla…