Fırat'ın Doğusundaki ABD Tezgahının Parası Bizden mi Çıkıyor?

Rusya Genel Kurmay Başkanı Geramisov’un; “….  Rus istihbaratanın, düzenli olarak Suriye’nin doğusundan Türkiye ve Irak’a giden petrol konvoyları tespit ettiğini…” açıkladığı[1] tam bir ay oldu.

Gerasimov açıklamasında "Rus istihbarat araçları, Suriye'nin doğusundaki uluslararası koalisyon güçlerinin kontrol ettiği bölgelerden Türkiye ve Irak topraklarına giden, petrol tankerlerinden oluşan konvoyları düzenli olarak tespit ediyor" demiş ve elde edilen gelirin IŞİD militanlarının finansmanında kullanıldığını iddia etmişti. Açıklamada ayrıca ABD’nin, bu bölgede bir Kürt devleti kurma peşinde olduğunu da dile getirmişti.

Bilindiği üzere IŞİD, ABD’nin bölgede oluşturduğu Kürt yapılanmasının bahanesidir. IŞİD de, PKK de ABD enstüranlarıdır.

İddialar izleyen günlerde Türk medyasında da geniş yankı bulmuştu.  Ancak resmi makamlarca konuya ilişkin olarak bugüne kadar bir açıklama yapılmadı.

Fırat’ın doğusunda ABD himayesinde IŞİD’le mücadele etme bahanesiyle bir PYD (PKK) yapılanması gerçekleştirildiği herkesin malumlarıdır. Bu faaliyetler kapsamında bugüne kadar ABD tarafından PKK’ya 20 bin tır ve 3 bin uçak dolusu yardım gönderildiği yine Türk makamlarının resmi açıklamalarıdır[2].

İkinci İsrail olarak isimlendirilen Büyük Kürdistan projesinin Suriye ayağını oluşturan bu girişimin Türkiye’nin üniter yapısına çok büyük bir tehdit oluşturduğu Devletimizin ve milletimizin ortak tespitidir. Bu sebepledir ki, “bir gece ansızın gelebiliriz” şeklindeki resmi açıklamaya verilen sınırsız destek, neye mal olursa olsun, beliren tehlikeyi savuşturmak için milletimizin her türlü fedakarlığı göze alma kararlılığının gösergesidir.

Ancak, eğer Rus Genelkurmay Başkanı’nın iddiası doğruysa, ortada son derece vahim bir durum vardır.

İddia edildiği gibi Suriye’nin ABD himayesindeki PKK bölgesinden Irak’a ve hele de Türkiye’ye petrol sevk eden düzenli konvoylar geliyorsa, yani Irak ve özellikle de Türkiye’de birileri bu bölgeden düzenli konvoylarla sevki yapılan bu petrolü satın alıyor ve bunun karşılığında (o demek oluyor ki) para veriyorsa, bunun tek bir anlamı olabilir; O da; bölgedeki PKK – IŞİD tiyatrosunun, yani sözde PYD-PKK devlet yapılanmasının parası bizden çıkıyor, demektir.

İddia doğruysa, Bölgede  PKK – IŞİD mücadelesi bahanesiyle ABD himayesinde 20 bin tır ve 3 bin uçak dolusu silah ve mühimmatla teçhiz edilen 60 bin kişilik PKK gücünün maliyetinin bir kısmını biz kendi cebimizden karşılamış olmuyor muyuz? Peki bu iddialar doğruysa, Mehmetçiğmizle bir gece ansızın gidebileceğimiz bu bölgede silahlarıyla karşımıza çıkacak bu gücün teşekkülünde katkı sunmuş olarak kendi ayağımıza kurşun sıkmış olmuyor muyuz?

Rus Genelkurmay Başkanı’nın iddiaları görmezden gelinecek, kayıtsız kalınarak savuşturulacak basitlikte değildir. İddialar son derece vahimdir. Suriye’nin doğusundan söylendiği gibi Türkiye’ye petrol satılıyorsa ortada izaha muhtaç çok çetrefilli bir paradoks vardır. İddialar gerçek dışıysa bu açıklanmalı ve yüreğimize su serpilmelidir.

Kenan IŞIK