Galatasaray Felsefesi'ni bilmeyenler, Atletico Madrid yenilgisini normal karşıladı!

Aslında böyle bir yazıya hiç niyetim yoktu. Ama maç bittiğinden beri karşımızdaki manzara şu: Hangi siteyi, hangi tv’yi, hangi gazeteyi açarsan aç; neredeyse herkesin üzerinde birleştiği düşünce şu: “Galatasaray’ın Atletico Madrid’e yenilmesi normal sonuç…” En son, o takıma Avrupa kupalarında Fatih Terim’le birlikte en büyük başarıları yaşatan Mustafa Denizli’nin bile aynı kanıyı paylaştığını görünce… Dayanamadım. Şimdi okuduklarınızı yazmaya başladım.

Önce, yenildiğimiz takımı şökle kısaca bi özetleyeyim istiyorum.

Atletico Madrid kimdir? Sorusunu yanıtlayarak başlayalım sohbetimize. Adı geçen kulüp, Real Madrid ve Barcelona’dan sonra İspanya futbolunun en büyük 3. Takımıdır. 10 kez La Liga, 2 Kez Avrupa Ligi, 1 Kez Kupa Galipler Kupası, 2 kez Süper Kupa, 1 kez Kıtalararası kupa şampiyonu olmuş; 1 kez de Şampiyonlar Ligi ikinciliği kazanmıştır. Yani kısacası, Avrupa’da Galatasaray’dan daha başarılı. Bir başka deyişle, uluslararası  karizması, bizim takımımızdan birkaç basamak yukarda.

Ama, günlerdir şişirildiği kadar da büyük değil. Yenilmez, yutulmaz bir rakip hiç değil. Kaldı ki Cimbom; onların büyük abileri Real Madrid ve Barcelona’yı da daha önce yenmişti. Hem de birden fazla sayıda.

Yine aynı takım, Bayern Münih, Werder Bremen, Milan, Juventus, İnter, Manchester United, Arsenal, Liverpol gibi en parlak futbol markalarını da mağlup etmişti. Hem de defalarca. Ve üstelik, dün geceki rakibi kadar olmasa da, o da Avrupa’da kupa kazanmıştı. 1 UEFA Kupası 1 Süper Kupa. Ülkesinin en başarılı takımıydı. En bunalımlı yıllarında bile, Türkiye’nin gururu olmuş, enternasyunel arenada, en fazla maç oynamış, mücadele kazanmış, tur geçmiş; bilinirliği, tanınırlığı, marka değeri en yüksek Türk takımı olmayı başarmıştı. Bunu ben değil, rakamlar, futbolun objektif gerçekleri söylüyor.

Beyler, ayıp oluyor. Adını andığınız kulüp, ilk başkanı Ali Sami Yen tarafından, yabancı takımları yenmek, uluslararası başarılar kazanmak için kuruldu. Bugüne kadar da bunu layıkıyla yaptı. Galatasaray kültürü, başka ülke takımlarını yenmeyi, alt etmeyi ulusal takımları yapmaktan çok daha fazla önemser. Her tercih yapması gerektiğinde, ülkesinde değil, yurtdışında başarıyı tercih etmiştir. Anadolu, gördüğü, tanıdığı, stadlarında izlediği en değerli futbol adamlarını söz konusu takıma borçlu… Galatasaray, en Avrupalı yüzüdür bu toprakların… Dışarda en fazla taraftara sahip takımı…

İşte bu takım yenildi Atletico Madrid’e. Böyle bir futbol değerimiz teslim oldu kendi evinde İspanyollara. Ben de bu yüzden diyorum ki: Galatasaray Felsefesi’ni bilmeyenler, Atletico Madrid yenilgisini normal karşıladı!

Aksini iddia eden, şöyle beri gelsin! Gelsin de, endamını görelim! Bakalım Galatasaray’ı, Türk futbolunu ne kadar tanıyormuş?!

Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.