Gaziantep'in kanayan yarası: Halk Otobüsleri...

Gaziantep'e üniversite kaydımı yapmaya gelmiştik bir arkadaşla. Benim kayıt işini hallettikten sonra Adıyaman Gölbaşı'na arkadaşın kaydını yapmak için nasıl gideceğimizi sorduk. Gölbaşı'na dolmuşların köylü garajından kalktığını öğrendik ve geçen bir halk otobüsünden "köylü garajına gider misiniz?" diye sorduk. Gider dedi ve arkadaşla beni otobüse aldı. Kırkbeş dakika yol yaptıktan sonra bizi rastgele bir yere indirdi bu otobüs gitmez diyerek. O gün bugündür içimde bir saygı, bir sevgi beslerim halk otobüsü şoförlerine karşı.

«««

Bi gün yine otobüsteyim bizim kabadayı şoför öndeki araca kızarak kırmızı ışıkta geçti. Fakat arkadan trafik polisi gelip aracı sağa çekince bizim kabadayın sahte kabadayı olduğu anlaşıldı. Polisin karşısında iki büklüm olan şoför on dakika yalvarmanın ardından ceza almaktan kurtuldu. Bu benim şahit olduklarımdan sadece yakalanan, yakalanmayan onlarca kırmızı ışık canavarı var.

«««

Bir de "Benim dakikam, senin dakikan" meselesi var. Neredeyse bindiğim her on otobüsün beşinde bu bağrışmaları dinlemek zorunda kalıyorum. Şoför telefonla bir yerleri arıyor bağırıyor, çağırıyor hatta tehdit ediyor sonra da o psikoljiyle aracı sürmeye devam ediyor. Ben bu koşullarda kaza olmamasını bir mucize olarak nitelendiriyorum.

«««

Bunların yanında otobüste sigara içen, müşteriyi azarlayan, tersleyen hatta itekleyen, dakikasında durakta olmak için uçakla yarışan, iniş ve binişleri durakları hiç kullanmayan onlarca şoför ile karşılaştım. Bu durumun bu kadar vahim yere gelmesinin sebebiyse Gaziantep medyası. Medya halkın sorunlarını dile getirip çare bulması gereken yapılanmadır ama halk otobüsleriyle ilgili iki satır yazı yazan yok.

«««

Gaziantep Belediye Başkanı Dr. Asım GÜZELBEY halka eziyet etmek değil hizmet sunmak istiyorsa halk otobüslerini sürekli denetim altında tutmak zorunda. Ayrıca bu sorunların yanında trafik çilesini azaltma adına yeni hatlar eklenmesi gerek. Örneğin öğrenciler için bir çile olan üniversite – otogar arasındaki yol normalde 20 dakika olmasına rağmen gezilen onca yer yüzünden 1 saati aşıyor. Bu güzergaha sadece Otogar – Üniversite – Karataş hattı eklenerek bu çile azaltılmalı.

«««

Bunlar benim 1 yıl içerisinde bir yabancı olarak izlenimlerim, gerisi size kalmış.