Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Aralık '10

 
Kategori
Blog yazarları tartışıyor!
 

Genç olduklarını farkettiler...

Genç olduklarını farkettiler...
 

Netten alıntıdır.


Demokrasi havarileri, demokrasiyi bizlere bahşettiğinden (!) bu yana sesleri yoktu.
Alınmıştı sesleri, sessiz birer topluluk olmuşlardı.
Örgütlülüğün ne olduğunu ve gücünü bilemediler.
Çünkü onlara öcü olarak gösterildi. Kitap okuyup bilgiyi araştırmak yerine lise eğitimin devamı bir eğitime mahkûm edildiler. Araştırmak değil ezbercilik. Düşünmenin her bir biçimi kaldırıldı ortadan. Hazır kalıplar ile düşünmeleri, şıklara göre cevap vermeleri öğretildi onlara son 30 yıldır.

Nihayet damarlarındaki deli kan isyan etti.

Gençlik her zaman için toplumda itici güç olmuştur. Olaylar karşında süratle tavır alabilirler. Enine boyuna sonra düşünürler. Çünkü onlar gençtir. Her konuda söyleyecek şeyleri mutlaka olmalıdır.
Toplumlarına karşı duyarsız olmaları beklenemez.
Tepkisiz, sürü içgüdüsüyle hareket eden bir neslin geleceği asla olamaz. Şimdiki yaşlarda tepkilerini dile getiremezlerse ne zaman dile getirecekler. Görüşleri nasıl şekillenecek. Bazı kişilerin özlemleri mecliste sadece belirtilen görüşe el kaldıran kişiler yetiştirmek olabilir. Başbakan yardımcısı bile bir milletvekili için “ oy vermeye gelsin sadece” diyebiliyor. Bir milletvekiline bu şekilde bakan, gençlerine başka nasıl bakabilir ki.

“Onlar eğitim soruları ile uğraşsınlar, siyasetle işleri ne ” deme gafletini gösteren kişiler o makamları işte bu boş düşünceleri ile dolduruyorlar.
Gençler zamanında sorunlarına duyarlı olsalardı o kişiler oralarda oturamazdı. Protesto etmek için sizlerin davetine ihtiyaç yok. Hem nerde görülmüş böyle bir şey.
Talihsiz açıklamalar yapan başbakanlarımız ve bakanlarımız karşısında hayretler içinde kalıyorum. En ufak bir karşı görüşe tahammülleri yok. Yaratmak istedikleri tepkisiz toplum tanımına uymuyor tabii ki gençlerin bu son protestoları.
Gençlerin protesto etmemeleri bana göre ters ve abes iştigal ediyordu. Bunlar gösteriyor ki gelişmenin önü asla tıkanamaz.
Gençlerimiz bu gün cop yiyip, saçlarından tutulup yerlerde sürükleniyorsa. Gözlerine biber gazı sıkılıyorsa sanmasınlar ki susacaklar. Çünkü artık düşünmeye başladı ve ülke gerçekleri karşısında sessiz kalmayacaklar. Eninde sonunda onların ne dediklerine kulak verilmek zorunda kalınacak. YÖK başkanına istediklerini yaptırıp söyletiyor olmaları öğrencilere de söyletecek anlamına gelmez.
Bu gençler bizim gençlerimiz beğenmedikleri şeyleri en doğal şekli ile protesto edeceklerdir. Hükümete ve bize düşen görev bunları susturmaya çalışmak değil aksine seslerini duymak için gayret sarf etmektir.
Gözler kapatılıp, kafalar kuma gömülerek memleket yönetilmez.

Abdülhamit’in son maarif nazırı Mustafa Haşim paşa tarafından söylendiği sanılan “Keşke bu mektepler (okullar) olmasaydı... Maarifi ne güzel idare ederdim...”

Bu söze atıf yaparak; Düşünen insanlar ve gençler olmasaydı bu memleketi ne güzel idare ederdiniz değil mi beyler.

Sizler de haklısınız ..

 
Toplam blog
: 96
: 2224
Kayıt tarihi
: 13.06.06
 
 

Hayata güleryüzle bakmaktır felsefem ama polyannacı değil. 1961 Sivas doğumluyum, evliyim 2 kızım..