Gevşekler

Bazısının doğuştandır gevşekliği. Vidaları zinhar tutmaz. Dilinde bakla ıslanmaz. Sır tutmayı bilmez.

Ne sözüne güvenilir gevşeğin, ne yapıp ettiğine itimad edilir. Ne arkana yaslanabilirsin rahatça; bir gevşeğe iş buyurduğunda; ne sorumluluklarını yetirine getirdiğinden, getireceğinden emin olabilirsin.

Şurda iki dakka bekle, kımıldama, desen… Postu serecek gölge arar. Biraz sık dişini, az kaldı, bak bitiyor işimiz dediğinde… Kıyamet gününü haber almış gibi, boş çuvala dönüşür. Kimse oynatamaz yerinden. Çağırma vinci. Faydasız. Ağam anca keyfi gelince ayaklanır. Sinir yapma gereksiz.

Klasik bir gevşek, asla sıkı duramaz. Ne kavgada, ne grevde. Ne zor gününde yanında kalmayı göze alır, ne el için baş ağrısı çekmeye razı gelir. Ezeli ve ebedi “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın!”cidir. Kendi işi için bile zahmete girmeye gelemez.

Askerde nöbetten, sivilde sorumluluktan kaçar. Okulda sınava, sözlüye isyan eder, işyerinde denetime uyuz olur. Disiplin desen… Ona tümden karşıdır beyimiz… İster ki hep kafasına göre takılsın, burnunun dikine yürüsün.

Dara gelemez. Baskı kaldıramaz. Stres bünyesine uymaz. Ciddiyetle dakiklik karakterine aykırı.

 Söz vermez, sözünü tutmaz. Dediğini yapmaya bin kez yabancı. Fanusunda yaşarken, el ona ilişmesin!

Koşuya davet etsen, başlamadan bırakır. Halı sahaya çağırsan, düşünce kalkmayı beceremez. Fitness salonu ruhunu daraltır. İyisi mi evden dışarı çıkmasın!

Ne asker olur ondan, ne fabrika bekçisi. Ne sırrını güvenebilirsin ne miras malını. Tek bildiği kaçmak/kaytarmak. Onu bile yüzüne gözüne bulaştırır.

Genelde obeziteyle başı derttedir gevşeğin. Ne doğru düzgün adım atabilir ne yol yürüyebilir tembelliğinden… Nefes darlığı, kas üşütmesi, kasılma, tutulma, kilitlenme halleri bedenin… Ve dahi romatizma türleri... Hepsine abone olur ablam! Yeter ki yerinden kımıldamasın! İsterse ton çeksin kütlesi. Kilosundan çatlayacak halde olsa… Elini kaldırmaya üşenir, kolunu oynatmaya bin şahit gerek!

Kolay kolay kızmaz, sinirlenmez. Dünyaya aldırmadığından… Hareketsizlikten göçmezse öte tarafa… Asırlarca yaşayabilir. Dünya yansa umru olmadığından… Öyle hemen ölmeyi de düşünmez.

İllet eder, sinir küpüne çevirir seni. Hatta ecelsiz ölümlere neden olduğu da vakidir. Sakın bir gevşekle zıtlaşıp restleşmeyesin. Sonra mezara seni omzunda o taşımasın!