Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Mart '10

 
Kategori
Psikoloji
 

Gücünüzün farkında mısınız?

Yapılan araştırmalar göstermiş ki; Ülkemiz insanı genelde "oturuyormuş." Oturmakla ne yapılabilir? Oturarak yapılan işlerin dışında hiç bir şey...

Sonsuz bir enerjinin depolandığı insanoğlu, yaratılmışların en mükemmelidir. Acaba kaçta kaçımız sahibi olduğumuz enerjiyi fark ediyoruz?

Yediğimiz gıdalar, otomatik olarak iki çeşit enerjiye dönüşüyorlar:

1-Bedensel Güc

2-Beyin gücü

Bedensel gücümüz, "kas kuvveti" olarak bildiğimiz hareketlerimiz.

Peki ya beyin gücü? Bizi biz yapan beynimiz.... Bazılarından belki duymuşuzdur: "ben beyniyle yaşayan biriyim." İddialı ve düşündürücü desek de, esas olan budur: BEYİN GÜCÜ...

Sağlıklı beslenme, stressiz yaşam ve düzenli uykuyla maksimum aktiviteye geçen beyni uyanıkken boş tutabilmek mümkün değil! O hep bizim için çalışır, iyi niyetli veya kötü niyetli hareketlerin tohumları orada atılır, kararı orada verilir...Onu yönlendirmek yine bizim kişiliğimize, iç dinamiğimize bağlı...

B eynimizin çalışmasında, birinci vites:

Hayallerimiz

İkinci vites:

Tasarımlarımız

Üçüncü vites:

Edimsellik yani fiiliyat.

Pozitif yapıdaki kişinin beyninde kimyasallar maksimum aktiviteye ulaşıp, algılamalar hızlanınca hayaller de oluşmaya başlar. Öyle ki bu hayaller birbirleriyle yarışıp, kendi yerlerine sığamaz oluyorlar, eyleme geçmeleri şart oluyor.

Eylemleri, tasarıma dönüşüyor. Tasarım, beyinde şekil alıyor, uygun zemini arıyor ve tekrar atağa geçiyor.

Tasarım ataklarının son evresi fiil kısmıdır. Projelerin hayata geçirilmesidir.

İşte beynimizin kolay ve pratik şekliyle akışkanlıktan kıvama ulaşan çalışma süreci.

Bazılarımız güzel hayaller ve buna bağlı tasarımlar üretiriz. Üretiriz de, fiiliyata geçirmedikten sonra hangi değeri ifade eder?

Pekçok insanın beyninde saklı kalmış dahiyane fikirler yazık olmuştur, sahibiyle birlikte toprağa gömülmüşlerdir.

İçimizdeki potansiyel gücü açığa çıkarmamız bizim kendi manevra kaabiliyetimize bağlı olduğuna göre, açığa çıkardığımız güçlerimizi eğer, hayata geçirmeye imkanlarımız elvermiyorsa, o zaman bir veya bir kaç arkadaş birlikte bu fikirlerin irdelemesini yapacağız. Şahsımıza veya insanlık alemine faydalı olması yönünde imkanları zorlayacağız, çareleri birlikte arayacağız.

Birey olarak herbirimiz dingin bir ânımızda, gözlerimizi kapatıp, içimizdeki "gücü" tespit etmeye çalışmalıyız. Bu çalışmayı yaparken küçük ipuçları sunmak istiyorum: "Ben kimim, yeteneğim nedir? hangi işlerden iyi anlarım? Zamanı nasıl kullanıyorum? Param olsa neler yaparım, yapabilirim?, ekip çalışması bence neyi ifade eder? yaşantımdaki haz / çalışma oranı nedir?"

Bu soruların cevabını en rasyonel ve objektif biçimde cevaplayan kişi için bundan sonrası kolaydır. Bir kere o kişi kendini, içindeki "BEN"i bulmuş olacaktır. Yürüyeceği yol, izleyeceği rota bellidir.

Peki hangimiz potansiyel gücümüzü fark ettik? Fark ettiğimiz gücümüzü diğer insanlara fark ettirebildik mi? Çalıştık mı bunun için? Sanmıyorum, çünkü zorlardan kaçarız, kolay olan yolu seçeriz.

Zorlu yollardaki aktiviteler, zaman içinde bedeni fazlaca hırpalamış olabilirler. . Bu yüzdendir ki, görünüm gerçek yaştan daha fazla gösterebilir. Görünüm ve beden yaşlılığına ters orantılı olarak "BEYİN" daha taze genç ve dinç kalmaktadır. Hangisi tercih edilmeli, beyin mi, görünüm mü?.

Bazı kişilerin IQ sü çok yüksek oluyor bazılarının da EQ sü...Bu kişilerin aynı iş içinde yönetimde birlikte istihdamını hangi üst makamlar uyguluyor? IQ zeki ama hırçın, EQ, duygusal zekaya sahip ılıman ve idareci...İkisinin müşterek çalışması işteki başarı ve verimi artırmaz mı? meselâ...

Dış ülkelerde beraber çalışacak kimselerin astrolojiye başvurularak uyumlu burçlardan oluşması sağlandığına dair veriler var, uygulamalarını duyuyoruz.

Bazı kişilerde "liderlik" özelliği vardır. Ben bu özelliğe sahibim diyen kişiye sadece gülünür, geçilir. Ama, liderlik pozisyonunda aktivitelerde bulunursa, ve de başarıya ulaşırsa, başkaları tarafından o özellik, kendisine yakıştırılır.

Netice itibariyle, kendi potansiyel beyin gücümüzü önce kendimiz fark edelim, sonra ilgili yerlere fark ettirelim ki işe yarasın.

Bunlar benim fikirlerim, herhangi bir yerden veya kaynaktan faydalanmadım. Yanlışım varsa, eleştirilerinize açığım.

Gönül dolusu selamlarımla...

Gül Alkan.

İçimizdeki potansiyel gücü açığa çıkarmak bizim kendi manevra kaabiliyetimize bağlı.

 
Toplam blog
: 344
: 1671
Kayıt tarihi
: 09.04.09
 
 

Özel bir finans kuruluşundan emekliyim. Hayatın her aşamasını acısıyla tatlısıyla yaşamış biri ol..