Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Temmuz '09

 
Kategori
Güncel
 

Güle güle değerli ozan Kemal ÖZER güle güle

Güle güle değerli  ozan Kemal ÖZER güle güle
 

Kemal Özer Bozca Ada İliyada okumalarında 2005 ağustos 5 Onur Konuğu


Şiirli güzel günler
02 .05. 09
Kemal Özer

Değerli ozan Kemal Özer'in ismimin altına yazdığı bu sözcükler, yaşadığım sürece titizlikle koruyacağım “Temmuz İçin Yaralı Semah yangın şiirleri” nin ilk sayfasında.


Yol
Bir yürüyüş eyleyenlerin
yolu bu
uzak dünlerden bugüne

görecekler sona ermezliğini
bir yangınla çıkanlar
o yolun önüne
Kemal Özer

Yol şiirini yer aldığı, Kemal Özer'in Temmuz İçin Yaralı Semah kitabı tam da bir yıl önce, Haziran 2008'de yayımlanmıştı Yordam Kitap'tan.

Yaşanan'a tanıklığı şiirinin odağına yerleştiren Kemal Özer, bu tutumunu Temmuz İçin Yaralı Semah'ta da sürdürüyor. 2 Temmuz 1993 Sıvas yangınında yaşananlara şiirleriyle bakıyor. Yangının yol açtığı ölümleri, ölümlerin yol açtığı duyguları, tepkileri, acıları, dramları görünür kılmayı amaçlayan bu bir tanıklığın tutanağı olduğu kadar ' yolun sona erdiği yerde yeniden yola çıkan'ı da içinde barındırıyor. Suçun üstüne gitmeye yönelen bir yürüyüşle döne döne, tıpkı Semah gibi. Temmuz için yaralı Semah, gömülmek istenene, unutturulmak istenene karşı bir suçüstü kitabı.” Kitabın arka kapağından aktardıklarım.

Biraz önce Sivas 1993 can kırımı ile ilgili yaşanmış tanıklıklardan oluşan bir belgesel izledim. Orada Madımak Oteli ve merdivenlerde oturan o çok bilinen ve baktığımın her seferinde içimin cız ettiği fotoğraftaki üç ozanın aralarında konuşurlarken:

Olaylar olur da birimize bir şey olursa kalanlar ne yapar? “ sorusu gündeme gelmiş o tedirgin bekletiliş sürecinde

Kalanlar bizim için şiir yazar.” dedi Metin diye anlatıyor değerli tanık.

İşte Kemal Özer de Metin Altıok'un bu dileğini belki de son isteğini gerçekleştirerek, Temmuz İçin Yaralı Semah kitabını yazarak, gömülmek istenene, unutturulmak istenene karşı hazırlamıştır bu suçüstü kitabını.

Evet, Tanıklar ölür, onlardan sonra gelenler de ölür, daha sonrakiler de... ama böylesi kitaplar, şiir kitapları , romanlar, öyküler uygarlık ileledikçe kuşaktan kuşağa yapılan bu alçakça kıyımın, alçaklığın ve aldatmacanın anlamının daha iyi anlaşılarak tüm dünyaya iletilmesini sağlayan gerçekler zincirinin bir abidesi olarak hep yaşayacaktır.

Onun için korkarlar kitaplardan, gerçekleri görüp öğrenecekler diye toplanır kitaplar ve yazarlar...

İşte o nazik beyefendi ozan, Kemal Özer de bu misyonu üstlenip yüreğiyle yazanlardandır. Kaleminin gücünü yüreğindeki insanlık sevgisinden alır.

Sunuş bölümünün “Çözüldü işte düğüm, söz hazır dile gelmeye” dizesinde belirttiği gibi, suskun diller artık sözcükleri söyleyecekler sonsuza kadar.

Sevgili Burhan Günel de yazmıştır. Ateş ve Kuğu adl öylesi bir ağıt romandır ki içindeki semah yapan taze bir bahar dalı İpek'i ve sevdiceği Baharten'i unutmak olası değildir artık. Zaten Burhan Bey dahi o kahramanların etkisini yıllar yılı taşımaktadır. Çünkü o kıyımı orada kendisi de yaşamıştır. Tanıktır.

Unutturulmak istenen bu vahşet 100 yıl belki de 200 yıl sonra,belki de bin yıl, dünyanın bir köşesindeki bir kütüphanede okunuyor olacaktır insanlarca işte böylesi duyarlı ozanların yüreklerinden dökülen sözcüklerden. “Düğüm çözülmüştür çünkü sözler dile gelmiştir.” Dijital olabilir, şu anda aklımıza bile gelmeyen ileri yöntemlerle de olabilir ama bu şiirler, suçüstü kitabının şiirleri, romanlar, suçüstü kitabının , kitaplarının romanları, gerçek yaşanmışlığın tanıklığında yazılan acının şiirleri, acının metinleri, gerçeğin sesi hep okunacaktır, hiç şüpheniz olmasın.

Değerli ozan Kemal Özer'i son görüşüm ve izleyişim, 2 Mayıs 2009'da “Şiir Çevirisinde şair- çevirmen işbirliği ve ortak çeviri “adlı panelde olmuştur. Çevirmenin Notu dergisi ile Nazım Hikmet Kültür Derneği'nin düzenlediği ortak bir edebiyat çeviri etkinliğiydi bu. Biraz geç kaldığım için paneli kaçırdım diye üzülüyordum. Meğer program da biraz geç başlamış. İzlediğim için çok sevinmiştim.


Şimdi hem bir okuyucu hem de izleyen olarak dileğim değerli çevirmenlerimizin bu kitabı, Temmuz İçin Yaralı Semah Kitabını dünyanın tüm dillerine çevirmeleridir.

döne döne yola çıktıkça o yürüyüş,
her adımda yenilenen bir suçüstü”
Kemal Özer

2 Temmuz 2009 Perşembe günü ( bugün) ikindi sonrası Aksaray Muratpaşa camisinden Kemal Özer'i uğurluyoruz. Güle güle Sevgili Kemal Özer, ışıklar içinde yat...

Otuz yedi aydınlık insanın kırıldığından tam 16 yıl sonra, Sivas 93'den 16 yıl sonra....

Işıklar içinde yatın aydınlık insanlar, sizler için yazılan şiirler yaşayacak....

Nazım Hikmet Kültür Merkezi'inde

2 Temmuz Perşembe saat 20.30 etkinlik: MADIMAK HÂLÂ YANIYOR

Temmuz İçin Yaralı Semah, Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Antalya Kültür Sanat Vakfı tarafından geçen yıl 13.sü gerçekleştirilen Altın Portakal Şiir Ödülünü almıştı. Mart ayında yapılan ödül törenine rahatsızlığı nedeniyle katılamayan Kemal Özer'in yerine ödülü eleştirmen Doğan Hızlan almıştı. Kasım 2008'de Dünya Kitap Dergisi tarafından düzenlenen 4. Altın Sayfa Ödülü de Kemal Özer'e verilmişti.

Kemal Özer Bozca Ada 'da İliya'da okumalarında Onur Konuğu 5 ağustos 2005

http://vids.myspace.com/index.cfm?fuseaction=vids.individual&videoid=59876584


Burhan Günel'den ATEŞ ve KUĞU (Sivas 93 Romanı)
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=51715

Temmuz İçin Yaralı Semah ( 13. Altın Portakal Şiir Ödülü)
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=166120

15. yılında Sivas (2008)
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=117866

Sivas katliamı 14. yılında anılırken (2007)
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=49755

Bir Sivas 93 Öyküsü : BU şiir senindir Roziçkam
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=69949



 
Toplam blog
: 566
: 1338
Kayıt tarihi
: 11.07.06
 
 

Edebiyatla ilgileniyorum. Ayrıca amatörce belgesel film çalışmaları yapıyorum ve kültürel etkinlikle..