Gün Gelecek Delilik Moda Olacak-Jackass

Gün gelecek delilik moda olacak. Bu sözü kayınpederimin annesi ona söylermiş. O da bize sık sık hatırlatır. Küpeli, uzun saçlı erkekleri kasteder. Oysa deliliğin moda olduğu zaman gerçekten bu zaman ve o moda delileri size tanıtacağım.

Bu gençlerin gruplarının adları Jackass. Johnny Knoxville, Bam Margera, Steve-O, Ryan Dunn, Chris Pontius, Wee Man, Preston Lacy, Dave England, Ehren Mcghehey’den oluşuyorlar. Hepsi de birbirinden marifetli, kayak, bisiklet, kaykay, paten gibi sporlarda akrobatik hareketleri çok rahat yapıyorlar. Ama onları ünlü yapan bu hareketler değil, onlar başka insanların denemeye çekindikleri maceralar deniyorlar. Bu yüzden çoğu kez kemikleri kırıldı.

Önceleri gençlik kanalı MTV’de kısa programlar yaptılar. Halen yapıyorlar. Çarşamba ve perşembe günleri saat 23 civarı onları seyredebilirsiniz. Sonra seçme görüntülerinden film yaptılar. Çok beğenilince geçen yıl devam filmi yapıldı şu sıralar videosu piyasaya sürüldü.

Genel olarak üçerli gruplar halinde ve Dünya’nın değişik ülkelerinde denemeler yapıyorlar. Bir grup Arjantin’de, bir grup Rusya’da derken hem belgesel tarzında hem komedi dalında güzel çekimler yapıyorlar. Rusya’ya gitmişken grekoromen güreşte usta Rus şampiyon ile güreş yapmamak olmaz. Çıkıyor Jackass elemanı şampiyonun karşısına, bir güzel kendini yerden yere vurduruyor, diğer arkadaşları onun bu haline ise kahkahalarla gülüyor.

Bu gençler kendi hayatlarını bile tehlikeye atıyorlar. Çılgınlığın son evresinde yaşıyorlar. Afrika’da uyuyan bir aslanın kuyruğunu çekme, kaplanların bölgesine bir hamak kurup, hamağın altına et bağladıktan sonra kaplanların yukarı doğru sıçramaları karşısında aşağı düşmemeye çalışma. Timsahlarla dolu suyun üstüne bir ip gerip Jackass elemanı karşıdan karşıya geçmeye çalışıyor ama mayosunda bir parça et var, timsahlara yem olmadan geçmek zorunda.

Devamlı şaka yaptıkları Bam Margera’nın ailesi var. Anne ve babası alışverişten dönünce mutfakta bir timsahla karşılaşabiliyor. Uykuya dalınca odalarında maytaplar patlamaya başlayabiliyor.

Party Boy karakteri ise tutucu bir yer seçip müzik sesini duyunca dans etmeye başlıyor ama sadece iç çamaşırı kalacak şekilde. Özellikle Tokyo’da bayağı komik olmuştu.

Benim en beğendiğim Jackass bölümü ise, ellerine havalı korna alıp golf sahasına gitmeleridir. Bir ağacın dallarına gizlendiler. Tam birisi sopasıyla topa vuracakken kornaya basma, topu ya ıskalama ya da alakasız bir yere göndermeyle sonuçlanıyor. Golf oynayanların sinirlerini alt üst etmişlerdi.

İnsan seyrettiği her şeyden bir sonuç çıkarmaya çalışmamalı. Ben de onları seyrederken kaybolup gidiyorum ve o duyguyu çok seviyorum. Tüm dertlerimi bir kenara bırakma, zamanı göstere göstere boşa harcama, evet bazen bunu seviyorum. Elime neyin geçtiğimi merak edenler için bakın bu kaçıkların filminde ne buldum? ABD’nin neden büyük bir güç olduğunu tekrar anladım. Önceleri filmlerde “Hey dostum ben vergisini ödeyen yasalara saygılı sade bir vatandaşım.” sözüne hayrandım. Bu filmde ise başka bir olaya rastladım.

Bölümün adı “Kötü Büyükbaba” , Johnny Knoxville makyajla yaşlı bir adama benzetildi. Yanına 8–9 yaşlarında şirin bir çocuk verildi. İkisi dışarıda tabureleri olan bir fast-food tarzı lokantaya oturdu.

Büyükbaba- Patates kızartması alabilir miyiz? Bugün gelir mi? Bu sırada kâğıda sarılı içkiyi çıkarıp çocuğa içirir, “Bu seni güçlü yapar.” der. İçkiden içen çocuk bir sigara çıkarır.
Çocuk- Ateşin var mı?
Büyükbaba- Al bakalım. Bu sırada yemek yiyen iki genç rahatsız olur.
1.Genç- Hey o sigara gerçek mi?
Çocuk- Defol!
1.Genç- O sigara gerçek mi?
Büyükbaba- Çocuk sana defol dedi, duymadın mı?
2.Genç- Burası Los Angeles.
Büyükbaba- Ne olmuş?
2.Genç- Los Angeles’ta sokakta içki içilmez.
Büyükbaba- Artık başlamalısınız. Bu konuşma uzayıp gidiyor. Bu iki gencin cesaretlerine hayran kaldım. Üstelik tipleri serseriye benziyordu.

Sonuç olarak bu film herkesin izleyeceği nitelikte değil. Benim bünyem güçlü, her türlü rezalete katlanırım diyorsanız buyrun…