Güzelbahçe Plajı'na Sahip Çıkan Yok

Annelerimizin, babalarımızın ağzından duyduklarımız tıpkı bir masal gibiydi, “Küçükken buralarda denize girerdik.” Büyüklerimizin bu derece şanslı olduğu, şehiriçindeki herhangi bir yerden denize girebilme imkanı bugünü yaşayan bizlere bir masal gibi geliyor adeta. Ülkemize dönüp şöyle bir baktığımızda Haliç mahvolmuş, İzmit Körfezi bitmiş, İzmir Körfezi kahverengi, Marmara Denizi’nin birçok yerinde denize girilemiyor. Akdeniz’de tehlike devam ediyor. Denize girmek isteyenler bulundukları yerlerden 1-2 saat uzaklıktaki sayfiye yerlerine akın akın kaçıyorlar, yaşadıkları o güzel şehirlerinden…

Denizlerin, körfezlerin, yaşama alanlarının yıllar içinde bu derece yok edilmesi, kirletilmesi ve gözden çıkarılmasının en büyük sorumlusu hiç kuşkusuz insanoğludur. Bugün bağırıp, isyan edenler geçmişte denizlere sahip çıkmayanların ta kendisidir. Çarpık yapılaşmayla, arıtma tesislerinin kurulamamasıyla ve akla gelebilecek birçok değişik sebeple denizlerin yok oluşuna izin verenlerin bugün ne derece vicdanları sızlıyor sorgulamak lazım.

İzmit’te, İzmir’de, Mersin’de, Tekirdağ’da şehrin merkezinde denize giremeyen çocuklar büyüklerinin anlattığı mazide kalan denize girme hikayelerini dinleye dinleye bu hikayeler üzerinden geçmişi anlamaya çalışacaklar. Ne oldu da insanlar denizleri yok ettiler?

Çevre örgütleri ile Birleşmiş Milletlerin faaliyet raporlarında dünyada çevre ve özellikle denizlerle ilgili önlemlerin alınması bir an önce gerçekleşmezse önümüzdeki 40 yıl içinde denizlerde canlı türlerinin hemen hemen hepsi yok olacakmış. Bu derece ciddi bir öngörü gözümüzün önündeyken çevre kelimesini kullanmaktan bile korkan bir zihniyet ile karşı karşıyayız. Çevreyle ilgili önlemleri almak yerine çevreyi katletmeye büyük bir hızla devam ediyoruz…

Güzelbahçe’de Kıyıma Dur Diyen Yok

Çevreyle ilgili katliamlar yurdun dört bir yanında devam ederken bir kıyım haberi de İzmir’in Güzelbahçe ilçesinden geldi. İzmir’in şehiriçinde yer alan ve denize girilebilir özelliği ile tek ve son kalan Güzelbahçe Halk Plajı’nda doğal radar yapımı amacıyla 250 metrelik plajın 100 metresinin kazılması plajın sonunu getireceğe benziyor. Hemen yanıbaşında radar ve kule yapımı için kullanılıp değerlendirilebilecek onca alan varken bu plajın seçilmesinin nedenini anlayabilen yok. İlçe sakinlerinin kaymakamlık ve sivil toplum kuruluşları nezdinde başlattıkları girişimlere cevap veren de olmamış.

Mersinli, Tekirdağlı, İstanbullu, İzmitli, İzmirli, Güzelbahçeli… Bu sahiller, bu denizler hepimizin. Biz sahip çıkmazsak kim çıkabilir?

A.Buğra TOKMAKOĞLU

Abtokmakoglu@gmail.com