- Kategori
- Siyaset
Hakan Şükür Nerede?
- Bak sen şimdi şu Hakan Şükür’ün yaptığına!
- “Ne yapmış?” diye sormayın… Harbiden ciddi bir felakete yol açmış Hakan Şükür.
- Ama Hakan Şükür bunu hep yapıyor. Nede olsa şöhret olmak kolay değil.
- Şimdi yani, herkes de vekil, ama kabul edelim ki, Hakan Şükür daha başka bir vekil.
- Mevzuuya geliyorum.
- Uzatmayayım…
- Şu yerel seçimlerin erkene alınması mevzuusu hakkında AKP hedefi on ikiden vuramamış.
- Gündemi takip özürlüyüm…
- Şimdi bir soru sorsam ayıp olmaz herhalde.
- AKP neden yerel seçimleri 2013 senesine almak istedi? Hani diyeceğim ki, bütün belediyeleri bir kez daha ele geçirmek ve bir seçim dönemi daha elinde tutmak adına…
- AKP’nin acep bir kaygısı mı var?
- Yoksa 2014’de olacak olan Yerel Seçimlerde istediği performansı tutturamamaktan mı korkuyor?
- Olabilir…
- Her şey olabilir.
- Neyse benim mevzuum Hakan Şükür vakası olduğundan mütevellit, insan ister istemez sormak durumunda kalıyor, “Kardeşim, Hakan Şükür bu işi kerhen yapmayacak mıydı?”.
- Şimdi kalkıp da demeyin “Recep Tayyip Erdoğan zaten bu işi kerhen yapanları partisinde vekil eyliyor” diye
- Tamam tamam AKP’li arkadaşalar kızmayın. Sizin dediğiniz olsun. “Recep Tayyip Erdoğan vekilliği kerhen yapma garantisi veren isimleri vekil eyliyor”.
- Hakan Şükür’de vekilliği kerhen yapmaktadır, sadece önemli oylamaları unutup da, mazeretsiz ülke dışına çıkarken, kendisine vekâlet edecek birisine, vekâletname çıkartmayı da ihmal etmiş olabilir.
- Sahi ya, vekiller kendi yerlerine vekâletname vermek suretiyle vekil tayin edebiliyorlar mı? Vallahi şaka değil. Harbiden bu durum Hakan Şükür hadisesinde kafama takıldı birden. Umarım bu hususta beni aydınlatan bir blog sakini çıkar…
- Be kardeşim tamam anladık, neden haber vermeden bir yerlere arazi oluyorsun. Sen mecliste vekil olmayı askerlik yapmak olarak mı algılıyorsun? Hele ki iktidar partisinin topu doksana takacağı bir hadisede, partiyi yalnız bırakmak… Valla görmesem, duymasam inanmazdım.
- Hayır sadece mesele Hakan Şükür’ün oylamayı unutup katılması veya katılmaması hikâyesi de değil… Hakan Şükür’ün nerede olduğu da meçhul… Kimi kaynaklar hac farizasında olduğunu iletiyorlar kamuoyuna, kimi kaynaklar ise ABD’de olduğu yönünde bilgi veriyorlar.
- Hadi gel de çık işin içerisinden…
- Olacak iş değil valla.
- Tabi bu iş Hakan Şükür’ün ilk icraatı değil… Daha öncesinde de biliyorsunuz yorumculuk hikâyesi vardı. Onunda öncesinde TRT’de bir yorumculuk mevzuusu söz konusuydu, hayli külliyetli bir para karşılığında maç yorumluyordu.
- Ya bizim bu ülke var ya bu ülke, harbiden kimileri için cennet… Bir Hakan Şükür olamadık ya, yanarım da ona yanarım. Kardeşim biz de burada maç yorumluyoruz… Hem de bedavaya. Maçı izliyoruz, yorumluyoruz. Yani öyle aman aman bir meziyet istemiyor maç yorumlamak. Maç yorumlamaya da marifetmiş gibi bu ülkede para veriyorlar ya… Hele ki bu paranın meblağı hayli külliyetliyse, gel de acıma ödediğin vergilere…
- Vekilin birisi fizik dersi öğretmeni, okulun birisinde bedava fizik dersi vermek için meclis başkanlığına başvuruyor, meclis başkanlığı, “Hayırrrrrr, olmazzzz, sen önce vekillik işini icra eyle” diyor, konu Hakan Şükür olunca akan sular, ırmaklar, dereler, yağan yağmurlar duruyor. E tabbi ki birazcık da ayp oluyor. Neden güzel yurdumun muktedirleri hep Hakan Şükür’ü koruyorlar? Eh tabii ki hep korunmaya alışmak doğru sonuçlar da vermiyor. Şimdi insan merak ediyor işte, “Hakan Şükür, fire mevzuusunda Recep Tayyip Erdoğan’a ne diyecek?” diye.
- “Recep Tayyip Erdoğan, Hakan Şükür’e fırça atar mı?”, “Sen neredesin?” diye hesap sorar mı?
- Ama kesin olan bir şey var… Bu hadise sonrasında, Hakan Şükür’ün bir kez daha vekil olma hayalleri suya düşmüştür. Ulen insan kendisini oralara taşıyana bir vefa borcunu da bu oylamalarda göstermez mi? EN basit tabirle bizim buralarda bu işe “Ayıp” diyorlar.
- Valla bir Mehmet Metiner vardı Erdoğan’ın gözünden düşen… Ama Mehmet Metiner yeniden göze girebilmek adına kaç takla attı biliyorsunuz. Şimdi bir de Hakan Şükür hadisesi çıktı.
- Mehmet Metiner tekrar göze girmiş midir?
- Sanmam…
- Recep Tayyip Erdoğan’ın meşhur bir sözü var… Geçelerde bir yerlerde yine o sözü söylemişti, “Size yapılanları asla unutmayın” diye. Şimdi Recep Tayyip Erdoğan bu lafın altını çizerek, kara kalemle söylerken, Mehmet Metiner’le, Hakan Şükür’ü affeder mi?
- Hiç sanmıyorum.
- Unutun kardeşim siz bir daha vekilliği falan…
- Bu iş bitti. Buraya kadar… Hadi herkes kendi yoluna…
- Toplam blog
- : 1509
- : 1145
- Kayıt tarihi
- : 07.08.07
Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..