Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Kasım '07

 
Kategori
Güncel
 

Hani herşey toz pembeydi?

Hani herşey toz pembeydi?
 

Emekli Orgeneral, eski Kara Kuvvetleri komutanı Aytaç Yalman nelerden bahsediyor?

Kürtlerin, kendilerini ifade etmek istediğinden bahsediyor.

Kürtleri, Türklerin bir kolu olarak gördüklerini ve bu anlayış ile yetiştirildiklerinden demler vuruyor. Ayrıca dağlarda gezerken, karda yürürken kart-kurd sesleri çıktığı için Kürt denilmiştir gibi bir takım safsatalar yıllarca beynimize kazındı diyor Aytaç Yalman ve devam ediyor.

Olayın sosyal boyutunu göremediklerini, en basit sosyal faaliyetleri dahi, yıkıcı eylemler olarak nitelemiş olmaktan dolayı, zamanında bu sorunu çözecek politik yöntemleri geliştiremedikleri doğrultusunda serzenişlerde bulunuyor.

Buna mukabil 12 Eylül 1980 darbesinin mimarı Kenan Evren neler söylüyor Kürt sorunu ile ilgili.

“Biz biraz ağır yasaklar koyduk. Ne varki hata yaptığımızı sonra anladım. Katı tutumla olmaz bu iş. Güneydoğuda hizmet verecek memurun Kürtçe bilmesi gerektiğini sonraki yıllarda daha iyi anladık. Kürtçe, kurslarda falan öğretilmelidir.” Diyor Kenan Evren.

Bu itiraflar, son derece ciddi itiraflardır. Eminim bu yöndeki itiraflar, dahada devam edecektir. Ve gerçektende sorumlu mevkilerde, koltuk işgal edenlerin, ne denli basiretsiz olduklarını daha iyi görebileceğiz ve bu basiretsiz davranışlarının nelere mal olduğunu daha iyi kavrayacağız.

Sadece bu gün için kürt sorunu yönünde itiraflar yapılıyor. Peki ya yıllarca Ermeni meselesi hakkında toplumdan saklananlara ne demeli. Yıllarca dinlemedikmi Ermeni sorunu yoktur diye ve yıllarca bu konuda devlet sürekli olarak toplumun bilgisinden kaçırmadımı Ermeni sorununu ve kaçırarak, saklayarak tarihin üzerine sünger çekerek Ermeni meselesinde bu gün gelinen noktanın ulusumuz üzerinde ne denli ciddi tehlikelere neden olabileceği gerçeği ile yüzleşmedikmi?

Bu gün bilmem kaç ülke Ermeni soykırımı ile ilgili yasa tasarılarını, parlementolarında kabul ediyor. Peki bu kabul edilen soykırım yasa tasarıları karşısında devlet hangi adımları atıyor? Ne gibi politik yöntemler geliştiriyor? Ne yönde lobi faaliyetleri yürütüyor? Kimsenin bildiği bir şey yok. Sadece ana haber bültenlerinde Ermeni meselesi gündeme geldiğinde, Sözde Ermeni Soykırımı lafını kullanmaktan öteye, hiçbir ciddi anlamı olmayan laf edebiyatı yapılıyor. Sözde Ermeni soykırımı diye diye geldikmi Ermeni meselesi ile buram buram yüzleşmeye.

Zülfü Livaneli bir televizyon programında anlatıyor.

Unesco’da Ermeni meselesi ile ilgili bir araştırma komisyonu oluşturduğunu ve bu araştırma komisyonu içerisinde dünyanın saygın bilim adamlarının bulunduğunu ve bu araştırma sonucunda esasen Ermeni meselesinin aslının astarının ortaya çıkacağını söylüyor Livaneli.

1916 yılında James Bryce ile Arnold Toynee tarafından İngilterede “OSMANLI İMPARATORLUĞUNDA ERMENİLERE YÖNELİK MUAMELE 1915-1916 “ adlı yaygın adı ile MAVİ KİTAP olarak bilinen kitap yayınlanır. 2000 yılında ve 2005 yılında bu kitap tekrar yayınlanır. Bunun üzerine bizim parlemento, bu kitabın yayınının durdurulması yönünde İngiltere Lordlar Kamarasındaki üyelere bir mektup yazar. Avam kamarası başkanı bu konunun, siyasi bir konu olduğu gerekçesi ile gündemden çıkarır ve milletvekillerine hitaben yazılmış olması sebebi ile milletvekillerinin cevabi bir yazı göndermesini ister.

Livaneli Unesco’daki çalışmaları ile ilgili olarak, bir çok defa meclis başkanlığına başvursada sonuç alamadığını, yayınlanan bir kitaba yasak koydurmak adına, bir başka ülkenin parlementosuna mektup yazmanın çok gülünç olduğunu ve koskoca Türkiye’yi dünya ülkeleri arasında küçük düşüreceğini ifade eder. Dönemin meclis başkanı Bülent Arınç’a bu konu ile ilgili olarak kendi projesinden bahseder. Ne varki hiçbir parlemento üyesi, yani meclis başkanı ve diğer milletvekilleri dahil, Livaneli’nin deyimi ile ilgi göstermez ve konu Livaneli açısından kapanır. Ne varki komik olan Meclis Başkanının Livaneli’ye verdiği cevaptır.

Bülent Arınç Livaneli’ye şöyle demiş.

“-Elimizden başka bir şey gelmiyor. Bu gibi durumlarda izlenen yöntem, ilgili ülkenin parlementosuna mektup göndermekten ibarettir yaptığımız çalışma ve yıllardan beridirde bu şekilde yapılıyor.”

Livaneli bu durumu hayretle karşılar ve içi sızlayarak meclis başkanının yanından ayrılır.

Yani anlayacağınız siz bakmayın koparılan gürültülere. Ülkemizi savunmaları için mevki sahibi yaptığımız insanların, bu konulara bilimsel bir düzeyde bakarak çözüm üretmek, lobi faaliyetleri yürütmek, uluslar arası alanda var gücü ile çalışma yapmak, yok böyle şeyler emin olun.

Devletimizin en iyi başardığı şey, bir takım tarihsel olguları yaşanan tarihsel olayları, bir şekilde toplumun gözünden uzak tutmaktır.

Zamanı geldiğinde aynen emekli paşaların, kürt sorunundaki itirafaları gibi, diğer bir çok konudada halkı nasıl aldattıklarının itiraflarına tanıklık edeceğiz.

Hani Kürt sorunu yoktu.

Hani Ermeni sorunu yoktu.

Hani her şey toz pembe idi.

 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..