Hayat talebe göre şekilleniyor ama talep zorlama güç; sağlıklı gelişimin göstergesi olamaz

İstiyorlar yapıyoruz, istiyoruz oluyor… Tamam da ne istiyorlar, ne yapıyoruz, nasıl oluyor… Rehabilite edilmemiş, olmayan parmağa alyans isteyen talep hayat kalitesini ne kadar yükseltebilir ki.

Bunun başka şekli de yok, insanların yaşamlarıyla ilgili istekleri var ama bu istekler kaliteli bir hayatın tesisi için örnek teşkil edecek nitelikte değil; boğa güreşi için boğalarımın boynuzları uzun olsun diyen birinin medeniyete ne kadar katkısı olabilir ki.

Dahası sorun yetersiz bilgi ve kültür düzeyi nedeniyle düşük nitelikli taleplerde bulunulması değil, insanların imkân azlığı ve bilinçsizlik yüzünden talep deyince sadece karnını düşünmesidir.

İnsanların talebine göre bir dünya yaratalım derseniz ihtimal ki bu dünya beş para etmeyecektir. Kişilerin taleplerini olgunlaştırmaları da öyle kısa sürede olacak bir şey değil. Belki varlık değil ama kalite olarak yaşayan kimselerin çizdiği profillerin takibi arkadakilere iyi örnek teşkil edebilir; ya da elit yaşam formatları için kafa yoran bilim adamı, düşünür ve yazarların çalışmaları da insanlığa yol gösterebilir.

Sunum merkezleri “Nasılsa alıyorlar, ben karıma bakarım” diyerek bu kalitesiz gidişi gittiği yere kadar götürebilirler. Herkes üretilen her şeyi aldığı/tükettiği( almak/tüketmek zorunda kaldığı için) mastır ticaret planları belki fazla etkilenmeyecektir de şimdilerde uzaydan bakıldığında yeşil görünen ve bu nedenle yeşil gezegen denilen dünyamız kararır ve biz ona siyah gezegen deriz. Sunum merkezlerinin ve özellikle de beğenileriyle toplam talep kalitesini belirleyen tüketicilerin/kullanıcıların bu gerçeği unutmamaları gerekir.