Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Aralık '10

 
Kategori
Güncel
 

Hep aynı nakarat

Bir kişide yüz yıllık ezberi değiştirsin be kardeşim. Hepiniz aynı okuldan mı mezun oldunuz? Yoksa birbirinize bakarak mı kararıyorsunuz? İnsanın beyninde hiç mi değişim gelişim olmaz. Ne kuvvetli ezberiniz varmış.

Öğrencileri döven polisi övüp öğrencileri kınayan yazıma, bildik ezber eleştiriler gelmeye başladı.

Gençler fikirlerini söylemeyecek mi? Düşünmeyen toplum yaratmak istiyorsunuz. Gençler siyasetten koparmaya mı çalışıyorsunuz? Gençler özgürce konuşamayacak mı? Tepkilerini özgürce dile getirmeyecek mi? Hep aynı ezber cümleler. ezber eleştiriler. Daha sizin fikirleriniz, dünyaya bakış açınız bir adım ilerlememiş.

İnsanın söyleyecek bir fikri savunacak bir düşüncesi olması için önce bilmesi gerek. Bilmesi için okuması, araştırması, öğrenmesi, yetişmesi gerek. Yoksa gençler liseden sonra 4 yıl siyaset ekonomik okuyorlar da onsan sonra mı üniversiteye giriyorlar. Ki hemen birinci ikinci sınıfta siyaset ekonomi ustası kesilip meydanlarda millete ders vermeye kalkıyorlar.

Hayır efendim kimse kendini kandırmasın. Liseyi yeni bitirmiş bir insan bu yetide olamaz. Ancak ülkeyi karıştırmak isteyen birileri tarafından birşeyler ezberletilir, kandırılır meydanlara sürülür.

İnsanların gözünün önünde cereyan eden olaylara bu kadar kör ve ezber bakması da ayrı bir ilginçlik. Sekiz yıldır Akp yi devirmek için darbeden türbana kadar her yol denendi. Olmadı. Tayyip yıkılamadı. Geriye o bildik seçenek kaldı. Gençleri sokağa dökmek. Bu basit planın farkına varamayıp gençlerin alet olmasına alkış tutuyorsunuz. Bir de ders veriyorsunuz. Beyefendi gençler fikrini söylemeyecek mi? Demokrasi düşmanı mısınız?

Hee demokrasi düşmanıyım. Demokrasiden anladığınız beyni yıkanmış tazelerin kandırılarak meydanlar da kullanılması demokrasi ise sonuna kadar karşıyım.

Gençlerin dayak yediği aynı günlerde İstanbul Ataköy de başka bir grup başka bir nedenle gösteri yaptı. Ne polisle çatışı ne huzursuzluk çıkardı ne de kimse onları engelledi. Çünkü gösteriyi yapanlar aklı başında yetişkin insanlardı. Yıkanmış beyin değildiler. Cahil değildiler. Efendi efendi taleplerini dile getirdiler. Neden polis onlara müdahele etmedi, biber gazı sıkmadı, gösteriyi engellemeye çalışmadı? Demek ki mesele gösteri yapmak değil, gösteriyi nasıl yaptığınla alakalı imiş. O polisin de amiri aynıydı? Demokratik hakkını kullanmak isteyen insan neden yanında sopa taşır. Demokratik hakkını kullanmak isteyen insan neden cebinde yumurta taşır? Cevabı olan var mı? Eğer sen belinde sopayla gösteriye geliyorsan amacının ne olduğu açık. Sen savaşmaya geliyorsun. Talebini söylemeye değil. İstihbarat önceden gösteride neler olcağını bildiğinden ona göre hazırlıklı geliyor zaten. Yani olacaklar önceden planlı. Eğer polisin gösterdiği yerde, polise sataşmadan gösterinizi yaparsanız polis size dokunmaz bile. Medya daki görüntü ve fotoğraflar hiç bir zaman olayın başlangıç anını, ilk darbeyi kimin vurduğunu göstermez. Sadece olay belli bir doza ulaştıktan sonra polisin siniri tavan yaptıktan sonrasını gösterirler bize.

Birgün önce polisi vahşi olarak gösteren ve eleştiren bir kanal, bir gün sonra bir sokak kavgasında geç müdahale eden polisi eleştiriyor. Buyrun lahana çorbasına. Bir gün önce neden müdahele ettin, bir gün sonra da niye müdahale etmedin. Dalga mı geçiyorsunuz siz. Polis sizin oyuncağınız mı?

Bazıları da diyor ki, efendim pkk gösterilerinde polis aynı gücü kullanmıyor. Üniversitelilerin pkk yandaşları kadar değeri yok muymuş? Bu soruyu sormak bile insanların olaylar hakkında ne kadar bilgisiz, yetisiz olduğunu gösteriyor. Gördükleri her kavgayı sokak kavgası sanıyorlar.

Bu olaylar medya ve muhalefet partileri için bal kaymak. Onlar tabi ki işlerine geldiği gibi kaşıyacaklar. İşte sen bunlara kanmadığın zaman doğru mantıklı düşünün insansın. Onların gazına gelip, alkış tutuyorsan onaylıyorsan, olmamışsın demektir, sağlıklı düşünmen için biraz daha pişmen lazım. Özelllikle Kılıçdaroğlu son zamanlarda o kadar ucuz koşmaya, basit cümleler kullanmaya başladı ki, insanlar bu adamı nasıl geleceğin lideri olarak görüyor anlamıyorum. Benim 4 yaşında ki oğlum bile daha güzel cümleler kullanıyor.

İnsan devamlı aynı kitabı okuyamaz, aynı filmi seyredemez, bazen aynı insanı bile uzun yıllar sevemez ama ne hikmetse aynı ezber düşünce ve cümlelerden hiç sıkılmıyorlar. Daha önceki yazılarımda da söylemiştim. Dünyada artık ideoloji diye birşey kalmadı. Eskiden fikirler yönetirdi ama artık tek ideoloji para. Dünya para üzerinde dönüyor. Siz hala bunun farkında değilseniz daha çoook dayak yersiniz polisten. Hiç dikkat etmiyormusunuz, sağcı solcu artık bütün partilerin programları çok küçük farklarla hep aynı. Hangi parti başa gelirse aynı, programlar uygulanıyor. Çünkü işin temeli artık para. İslamcı dediğiniz Akp Özal 'ın programını aynen devam ettiriyor. Onun yarım bıraktıklarını tamamlıyor. Yarın Kılıçdaroğlu iktidara gelirse, o da Tayyip'in bıraktığı yerden devam edecek. Başka yol yok artık çünkü. Sadece aynı uygulamalara farklı isimler takıp yeni birşey yapıyormuş izlenimi veriyorlar. Sağ, sol, cart, curt bitti artık bitti uyanın. Örümceklerinizi temizleyin.

Ben de şu anda bir demokratik hakkımı kullanıyorum. Fikirlerimi söylüyorum. Buradan onlaraca bazen yüzlerce insana ulaşıyorum. Hiç bir poliste bana biber gazı sıkmadı şimdiye kadar. Bu yaşıma kadar da her fikrimi her yer de özgürce, konuştum, tartıştım, sandıkta tepkimi gösterdim. Hiç bir polis bana cop kullanmadı. Demek ki bu ülkede düşüncelerini söylemeye bir engel yok. Yediğin dayak nasıl söylemeye çalıştığınla alakalı. İki kavramı ayırmıyor insanlar. Düşünmek ayrı bir kavramdır, eylem ayrı bir kavram. Düşünmek suç değildir, düşündüğünü zorla uygulatmak suçtur. Başbakanı sevmiyorum demek suç değildir. Başbakan üniversiteye giremez eylemi suçtur. Konuşmanı dinlemek istemiyorum diyerek salonu terk etmek özgürce bir harekettir. Yumurtayla kovalamak özgürlük değildir, suçtur. İzin verilen bölgede gösteri yapmak, konuşmak, pankart taşımak demokratik bir haktır, suç değildir. Ben istediğim yerde, istediğim gibi , istediğim kadar konuşurum diyerek polisin üzerine yürümek demokratik bir davranış değildir. Engellenmesi gerekir.

Kavramları karıştırmayalım...19 yaşlarında bir kızcağız avazı çıktığı kadar bağırıyor. Başbakan bu üniversiyete giremeeeezzz. Ee ne olur giremezse. Adamın bu saaten sonra üniversite okuyacak hali yok herhalde. Girse ne olur girmese ne olur. Sen şimdi böyle cırlamakla ne yaptığını zannediyorsun? Neyi değiştirebildiğini zannediyorsun? Bu cahillik değilde nedir yani?

Hadi onun yaşı küçük, cahil. Onun bu yaptığını onaylayan büyüklere ne demeli.. Peki bu çok bilgili, görgülü, duyarlı gençler neden et fiyatları tavan yaptığı zaman demokratik tepkilerini göstermiyorlar? On günlük bayram tatilinde 140 kişi trafik kazalarında öldüğünde neden demokratik tepkilerini göstermiyorlar? Domates tarlada 50 kuruş markette 8 lira iken neden tepki göstermiyorlar? 25 kuruşluk otobüs zammına ulaşım hakkımız engellenemez diyen gençler, bir saatlik bir filme 10 lira verirken, neden sinema seyretme hakkımız engelenez demiyorlar. Bir rock konserine 150 lira verirken müzik dinleme hakkımız engelenemez demiyorlar ? O duyarlı duygulu gençlerimiz nereye kayboluyor o zaman ? Bu tip şeyler de demokratik haklarını kullanmazlar. Neden? Çünkü polisle çatışma ortamı oluşmaz. Asıl amaçlarına ulaşamazlar.

Yani dikkat edin gençler genelde demokratik haklarını hep siyasi alanda kullanırlar. Çünkü asıl amaç bellidir. Sandıkta yıkamadığını yıpratma eylemi. Bu kadar basit bir şeyin farkına varamayıp hala ezberlerle konuşmak cehalet değil de nedir? Bir insanın 40-50 hatta 70 yaşına gelip, yapılan olayların arkasında ki gerçek amacı göremiyor olması, tekerleme gibi, gençlerin demokratik hakkı, fikir hürriyeti, bilmemne özgürlüğü gibi ezberlere devam etmesi cahillik değil de nedir? Duvarların yıkıldığı, sınırların kalktığı, ideolojilerin tarih olduğu bu günün dünyasında hala ideolojik sloganlar fikirler üretmek cehalet değil de nedir?

Gerçek demokrasi, gerçek özgürlük bugün sadece para arkadaş para.. Paran varsa özgürlüğün de var herşeyinde var. Paran yoksa hiçbirşeyin yok. Para da öyle sokaklar da yürümekle, slogan atmakla kazanılmıyor. Okuyacaksın, çalışacaksın, iş dünyasında mücadele edeceksin. Sen yarın iş bulmaya çıktığında sana iş vermeyen patrona başbakana attığın yumurtayı atabilirmisin? Sıkar biraz. Seninle farklı görüşte diye patronuna cırlayabilirmisin? Sıkar biraz.. Ancak devlete ötersiniz. Vakitsiz öteninde başını keserler işte. Yersin copu oturursun. Ne oldu dayak yiyenlere. Yedikleriyle kaldılar. 68 kuşağıda, 80 kuşağıda habire polisten dayak yedi. Ne oldu? Neyi değiştirdiniz? 2010 yılında hala dayak yiyorsanız, siz de hiç bir gelişme yok demek ki ..Bu gidiişle 3010 da da 4010 da da yersiniz? Birileri de hala gençlerin demokratik hakkı nakaratını söylüyor olur arkanızdan.. Size hayırlı işleeerrr..

 
Toplam blog
: 29
: 1481
Kayıt tarihi
: 21.07.06
 
 

... KTÜ mezunu inşaat mühendisiyim. Proje müdürlüğü , İnşaat kontrollüğü ve danışmanlığı, Statik ..