Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Temmuz '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Her ölüm erkendir...

Her ölüm erkendir...
 

Her ölüm erkendir. Bekleniyor da olsa, ne zamandır adı geçiyor da olsa eş dost arasında, alışamaz ki insan.. Yakıştıramaz sevdiğine ölümü. Artık onun yanında olamayacağına, ona dokunamayacağına, onsuz kaldığına inanamak istemez. Ölümün fiziksel bir yokoluş olduğunu bilir bilmesine ama kalbine anlatamaz ki bunu... Hele de yaşamdan henüz payesini almamış gencecik bir bedene rastlamışsa ölüm, üstelik bu gencecik beden canından bir parçaysa, bir isyan yollar gökyüzüne haykırırcasına.

Ölümü hiç yakıştıramayacağımız, belki yan yana bile düşünemeyeceğimiz hayat dolu bir genci yitirdik. Ne çok düşü vardı kim bilir? Ne çok hayali, umudu vardı geleceğe dair. Sözleri vardı kendine verdiği. Sevdikleri vardı birlikte bir ömrü paylaşmak istediği. Diline dolayıp besteleyemediği onlarca şiiri vardı. Gitarıyla çalamadığı bir sürü notası.. Ama olmadı. Bu genç bedenle bir kavşakta kesişti ölümün yolları.

Barış Akarsu gelecek vadeden, başarılı bir müzisyendi. Müzisyen olmanın ötesinde mütevazı, sevimli, canayakın bir gençti. İleride daha iyi yerlere gelecekti belki. Birinci seçildiği yarışmada onu coşkuyla alkışlayan annesinin gözlerinden daha iri mutluluk gözyaşları süzülecekti gelecekte kim bilir. Gençliğinin baharında, kariyerinin henüz başındaydı. Yaramaz bakışlarını saklayabileceği nice anısı, annesini sevinçten ağlatacağı nice başarısı olacaktı Barış'ın. Olmadı.

Ailesine, yakınlarına, sevenlerine baş sağlığı dilemekten başka ne gelir elden? Ateş düştüğü yeri yakar elbet. Bunu izleyen günlerde Barış için gözyaşı döken çok hayranı olacaktır. Ama hayat devam edecektir onlar için. Oysa hayatlarının merkezinde olan biricik oğullarını kaybeden ailesinin gözyaşları baki kalacaktır onlara. Kim bu ölümün adil olduğunu söyleyebilir? Kim onlara gençliğinin baharında kaybettikleri oğullarının bu ani gidişini unutturabilir? Bu keskin ayrılığın acısını kim silebilir bundan sonra?

Barış çok erken bir yaşta ayrıldı aramızdan. Yaşı öylesine küçüktü ki Cahit Sıtkı'nın ömrün ortası saydığı yaşın yakınında bile değildi. Ama bizi öksüz bırakmadı. Genç yeteneğine pek yakışan şarkılar, besteler bıraktı. Gülen gözlerini bıraktı geride, onu hatırlayabilelim diye. Müziğinin tınısını bıraktı. Gitarını bıraktı. Kendinden öyle çok şey bıraktı ki bize, ölüm de gelse anısını silip atamaz artık binlerce yürekten.

Huzurla uyu Barış. Mirasın, birleştikçe büyüyen binlerce yürekte, sonsuza kadar güvende...

 
Toplam blog
: 11
: 1114
Kayıt tarihi
: 12.06.07
 
 

Doğma büyüme Ankaralı, tiyatro, sinema, spor, olmadan yaşayamayan, tasarıma meraklı, fanatik bir Fen..