Herkes aşıya...

Dünyada bir salgın hastalık tehlikesini aşırı ciddiye almakla eleştirilen ilk sağlık bakanı bizim bakan galiba...

İnanılmaz bir durum gerçekten.

Şükürler olsun ki bu kez başımızda elindeki bilgileri bizden gizlemeden, bizi çocuk gibi kandırmaya kalkmayan bir sağlık bakanımız var, diye sevineceğimize, adamcağızı işini ciddiye aldığı için, tedbirli olduğu için, sorumluluk duygusu yüksek bir insan olduğu için eleştiriyoruz.

Neymiş; eğer önlem alınmazsa şu kadar kişi ölebilir, diyerek ortalığı telaşa veriyormuş... "Hiç de öldürücü olmayan" bir grip için ille de aşı olun diye tutturuyormuş... Daha ortada fol yok yumurta yokken okul tatil ediyormuş...

“Bugün gazetesi” yazarı Gülay Göktürk, 1.11.2009 Pazar günkü “Teşekkürler Recep Akdağ” adlı yazısında “ Sağlık Bakanımızı hak ettiği şekilde öven mükemmel bir yazı yazmıştı.

17.11.2009 tarihli “Hürriyetin” haberine göre, Sağlık bakanımız Recep Akdağ aşağıdaki açıklamayı yaptı..

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, "4 yaşındaki kızımı aşılatmaya fırsat bulamadan Domuz gribi oldu. 24 yaşındaki oğlum da grip oldu. Oğlum biraz daha ağır geçirdi. Evde dinlendiler. Ben zaten aşı oldum. Eşim de, ben de grip aşısı olduk. En ağır oğlum geçirdi. Biz hafif atlattık. Ailece bu hastalığı geçirdik" dedi.

Sağlık Bakanımıza "geçmiş olsun" diyorum.

Çevrenizde de söyleniyordur ama, “Domuz Gribi Aşısı” hakkında öğrencileri (Lise) bir dinleseniz. Neler neler anlatıyorlar aşının yan etkileri hakkında. Nereden duyuyorlar nasıl öğreniyorlar şaşar kalırsınız. Bazılarına göre aşı “kısırlık” yapıyormuş. Bazılarına göre aşıda domuz genleri varmış ve dinimize göre yasakmış… Batının bir oyunuymuş. ABD dünya kadar para kazanıyormuş vb.

Aklıma gençken bizi nasıl kandırdıkları geldi. Ne zaman uluslararası bir düzeyde aşı kampanyası ya da sağlık çalışması yapılsa, soyumuzu kurutacakları söylenir dururdu.

Yani bu şekilde kandırma yapanlar, nasıl yapıyorlar anlamıyorum? Utanmıyorlar mı? Hiç vicdanları sızlamıyor mu? Acaba salgında ölen sayısı arttıkça kendileri, çocukları aşı olacak mı?

Ülkemizi yönetenler veya yönetmeye talip olanlar çok dikkat etmeliler ağızlarından çıkan sözlere. Böylesine çok önemli bir sağlık hamlesinde “Ben aşı olmam” deklaresi Başbakanımız için son derece talihsiz olmuştur. Radyasyon tehlikesi varken, halka bir şey yokmuş gibi mesaj vermek adına, kameraların önünde çay içenleri hatırlattı bana.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, “Kuş gribi” salgınında da hemen gereken tedbirleri almıştı. Öteden beri alıştığımız üzere, bu tip tehlikelerin bizden saklanacağını düşünürken, Sağlık Bakanımızın kuş gribi salgınında, derhal gerekli tedbirleri alması ve tehlikeyi açıklaması sizi bilmem ama beni bir hayli şaşırtmıştı. Çünkü alışkın değildik böylesine ileriyi görerek tedbirler alan şeffaf bir bakana.

Bence ülkemiz için çok büyük bir şanstır Sağlık Bakanı Recep Akdağ. Ben neredeyse ilk kez rastlıyorum işini doğru dürüst yapan böylesine bir Sağlık Bakanına. Alışılan dışında, işinde ciddi, ön görülü, Tv lerde sık sık görünmeyen. Ne yapacağını iyi bilen, çalışmalarında bilimsel verilere önem veren…

Güven veriyor.

“Teşekkürler Recep Akdağ”