Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Şubat '09

 
Kategori
Deneme
 

Hoşça kalın

Sustuğumu bilmeyin. Bülbül gibi şakıyan günlerim kalsın anılarınızın sandıklarının içinde. Çeyiz sandığı sıcaklığı, işlemesi ve bilmem ne işi kalsın benden geriye…

Yüzümün sararıp solan tarafı değil, kızaran bozaran tarafı hiç değil; allı morlu tarafı kalsın size…

Parasızlıktan, sevgiliye sunulamayan armağanlarımı unutun. Yırtık esbaplarımı silin belleklerinizden, üryan yanlarımı da. Cici esbaplarını sırtına çekmiş, bir bayram çocuğu olarak anımsayın beni. Harçlığı ve bayram şekeri de tastamam olan…

Üstüme başıma yediğim yağmurdan, kardan bana kalan hastalıklarımı unutun. Karanlık, soğuk ve nemli dört duvar aralarında, yüzüme sıçrayan tükürük ve vücuduma inen zulmü unutun. Benden geriye; sevgiliye koşar gibi yürüyen, seke seke ceylan gibi koşan bir düş kalsın size. Yüzü, günlük güneşlik olan…

İtibardan düşmüş, hükmünü yitirmiş sözlerimi unutun. Alanların göğüne serdiğim haykırışlarımdan geriye, tatlı bir sızı kalsın size. Hani boğazın düğümlendiği, gözün yaşardı yaşaracağı… İnsanın yüreğine, hüzünlü bir sıcaklık bırakan, bir mektup kadar hükmüm kalsın size. Geriye kalanım; yalanlanamamış dünya kadar yalan olan sözüm, gülen gözlerim olsun…

Ağladığımı bilmeyin. Yastıkların ve karanlık duvar diplerinin şahitliği sayılmaz, yok sayın onları da… Saçımı, başımı yolduğum umarsız günlerden, bir umut ıslığım kalsın geriye size. Sonbahar yapraklarımı döken yüzümü değil, tohumumun ilkbahar çatlamalarını duyun. Gözyaşlarım, bereketi olsun ekinin. Ağıtlarım, umut halayının önsöz kısmı olsun yalnızca. Böyle bilin sadece… Sadece böyle bilin…

Zemherileri bilen başımı unutun. Yolda kalan kızaklarımı, çığ gören köylerimi unutun. Yeşilbaşlı ördeklerin türkülerini dinleyen yüreğimi, baharı ve yeşili bilen günlerimi anımsayın…

Hiçbir gerçek, beni ölüm gerçeği kadar sıkı sobeleyemezdi. Al işte, sobeledin beni, ey ebesine yandığım yaşam denen oyun… Sobe! Mızıkçı bir çocuğun gülünçlüğü kalsın benden geriye, salya sümük değil ama… Bilmiş ve sevimli bir çocuk düşünün, ha işte, onun kadar içten ve masum olan…

Gidiyorum, karlı dağlarının ardı olmayan yere… Gidiyorum, denizinin ötesinde karası olmayan yere… Ne bileyim, işte öyle bir yere…

Eeee… Hoşça kalın işte! Hoşça kalın…

 
Toplam blog
: 55
: 383
Kayıt tarihi
: 27.01.09
 
 

1975’te Ankara’da doğdu. Eskişehir Anadolu Üniversitesi İ.İ.B.F. İşletme Bölümü’nü bitirdi. Şiirleri..