Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Ocak '13

 
Kategori
Kitap
 

Hürrem Sultan

Hürrem Sultan
 

Bir kaç gündür Hürrem Sultan adında bir kitap okuyorum.

Yazarı Nazım tektaş. Aslında şairmiş. Kendi kendini yetiştirmiş tarih alanında. Bu alanda bir çok kitabı olduğunu gördüm internette araştırma yaparken.

Bu kitabı ben arkadaşımın doğum günü için hediye olarak almıştım. Okuyup bitirince benim seveceğimi düşünüp verdi. Sevmek ne kelime, hayran oldum. Zaten Osmanlı tarihine olan ilgim bilinir. Özellikle gerileme dönemi tarihine.

Kitap Hürrem Sultan'ı anlatıyor, ama ne bir roman ne de araştırma. İkisini harmanlamış yazar ve kolay okunur, zevk verir bir kitap haline getirmiş. Henüz bitirmedim, yarısından fazlasını geçtim, ama yazmak istedim. Her gün yeni şeyler öğreniyor ve üzerinde düşünüyorum. Dedikodudan çok uzak, bilimsel araştırmanın sıkıcılığı da yok, olayları nesnel bir bakış açısıyla anlatmaya çalışmış ve bence başarılı da olmuş.

Tarihi olayları zamanın şartlarına göre değerlendirerek geniş bakış açısı sergiliyor.

Tesadüfen dün okuduğum bölümde Pargalı öldürülüyordu. Bir akşam önce de dizide öldürülmüştü. Peşpeşe aynı olayı önce izleyip sonra okumak ilginçti.

Hürrem ve Pargalı arasındaki kıyasıya rekabeti bir kez de Nazım Tektaş'ın dilinden okudum. Fakat bu olayda Hürremin parmağı olma olasılığından çok Kanuni'nin, çok sevdiği ve güvendiği dostuna olan inancının ve güveninin kaybolması olasılığının daha yüksek olduğu gösteriliyor.

Kitapta Hürrem Sultan anlatırken bir yandan da Kanuni anlatılıyor eni konu. Onu da karakter olarak az çok tanımamıza yardım ediliyor.

Hürrem Sulatn için "Bencil bir zekaya sahipti" demiş yazar. Hürrem Sulatn oğullarını ve kızlarını bile kendi saltanatının garantisi için rahatça kullanmaktan çekinmiyor. Kızını evlendirirken yaşlı, çirkin, sevimsiz ve huysuz Rüstem Paşa'yı seçiyor, çünkü bu kendisine sadık paşanın kanalı ile elde etmek istediği bir çok şeyi elde edecek. Oğullarına seçtiği cariyelerin ise asla kendisi gibi zeki ve hırslı olmamasına dikkat ediyor. İleride kendisine rakip olmasın diye.

Ne büyük bir hırs bu.

Dünya kadar servetin var, Kanuni gibi bir cihan padişahının başkadınısın, en sevdiğisin. Yediğin önünde yemediğin ardında. Peki neden bunlar yetmiyor? Neden tüm insanlara hükmetmek gibi bir güçlü istek barındırıyorsun içinde?

Nazım Tektaş, Hürrem'e zaman zaman hak da veriyor. Onu o çağda, Osmanlı hareminde bir anne olarak düşündüğümüzde bir açıdan haklı elbet. Kanun var devlette, kardeş katli fermanı var. Kendi çocukları geçemezse tahta ölecekleri düpedüz gerçek. Bu yüzden yapmadığını bırakmıyor.

Hayatını, yaşlılığında yaşamak istediği şatafatlı saltanatın temini için çeşitli entrikalarla harcayan Hürrem, ne yazık ki Kanuni'den önce ölüyor ve oğlunun tahta çıkışını göremiyor.

Bence hüzünlü bir son.

 
Toplam blog
: 314
: 1210
Kayıt tarihi
: 07.08.11
 
 

Üsküdar İstanbul doğumluyum ve halen burada yaşıyorum. Okumak, yazmak ve seyahat etmeyi çok seviyor..