İbo Show'un fatihi

Zaman zaman magazin dünyasında yaşanan tartışmaları ve gelişen olayları izlemek durumunda kalıyorum.
Hayli mizahi bir ortam olduğu muhakkak.
Her dakika bir birinden ilginç olan kişiler arası atışmaları, afraları, tafraları izliyorsunuz ve toplumun gözünün önünde olan insanların üç kuruşluk reklam uğruna nasılda kişiliklerinden ödün verdiklerine ibretle tanık oluyorsunuz.
Hani çok da bildiğim bir alan değil magazin dünyası.
Magazin dünyası düzeninin işleyiş kuralı budur diye düşünürüm zaman zaman ve ne kadar zor bir sektör olduğu ise malumunuz.

Asparagas haberlerin gırla gittiği bir dünya olduğu gibi magazin dünyası, yalancıktan aşkların, teraneden kavgalarında dünyası.
Ama sektörün yan kollarından hayli insan ekmek yiyor.
Hizmet veren eğlence mekânları, eğlence mekânlarında çalışanlar, yiyecek-içecek ürünlerinin tüketimi, cam eşya, porselen ve saire ürünlerin tüketimi geniş bir çalışan kesime ciddi sayılabilecek iş imkânı yaratıyor.

Eskiden magazin programlarını izlemekten kendimi sakındığım olurdu ama yanlış yaptığımı fark ettim.
Geçen akşam tesadüf bu ya İbrahim Tatlıses’in programını göz ucu ile izliyorum.
Bir anda bir tantana koptu.
Ama her halinden asparagas olduğu izlenimi veren yapay davranış kalıplarıydı yaşanan olayların tek kelimelik tanımlaması.
Yıldız Tilbe programı terk etti ve bu davranışı ile sanırım iyi bir sükse yakaladığını düşünüyordur.
Başbakan’dan ferz almış olsa gerek.
“İbo Show’un fatihi”.
İbrahim Tatlıses ise kışkırtma yaratmak sureti ile geceye damga vurmak istiyordu ve istediğini aldı, hemen ardından “Yıldız Tilbe benim için bitmiştir” narasını patlatıverdi.
İlginç bir görüntüydü de yaşananlar, İbrahim Tatlıses’in yaptığı iyilikleri sıralaması pek de öyle yenilir yutulur cinsten şeyler değildi.
Zaten Yıldız Tilbe’nin programı terke neden olan alınganlığında, İbrahim Tatlıses’in başa kakma davranışı ağır basıyordu.
Her neyse efendim, anlatmak istediğim ikilinin arasındaki mevzuunun içeriksel boyutu değil, ama niteliksel olarak tam bir felaket durum.
Program niyetine kimleri izlemek durumunda kalıyoruz.
Hani kimi zaman diyorum “Magazin dünyasının da bir onuru olmalı”.
Sağ olsunlar, bizde o dünyaya hükmedenlerin hiç de böyle bir kaygısı yok.
Ne kadar ele ayağa düşecek davranışlara yönelseler, o denli ilgi odağı haline geldiklerini düşünüyorlar.
Oysa durum çok farklı oluyor kamuoyunca.
Magazin dünyasından tek bir isim hakkında bile vatandaş olumlu görüş bildirmiyor.
Yani vatandaşın en fazla rahatsız olduğu kesim oluyor bu dünyanın insanları.

Öyle sanıyorum ki bir süre İbrahim Tatlıses ve Yıldız Tilbe arasındaki diyalog magazin dünyasının gündemini işgal edecek.
Olmadık ilişkiler kamuoyunun engin bilgisine sunulacak ve gerekli yorumlar yapılacak.
Kim bilir, ne türlü kirli ilişkiler manzumesini öğrenme şansına müşerref oluruz.

Yine kırıp dökmeler.
Yine yüksek perdeden bağırmalar.
Bir süredir ikilinin fazla sesi sedası çıkmıyordu ya, ille de gündeme oturmaları gerekiyor.
Albümleri satacak.
Söyledikleri laf ve sözler gazetelerin ilk sayfalarında ve önemli yerlerinde haber olacak.

İzleyeceğiz.
Göreceğiz.
Gerekirse bir de yorum yaparız.
Sanırım mahzuru yok.