Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Ocak '07

 
Kategori
Gelenekler
 

İçinden insanlar geçen oda

İçinden insanlar geçen oda
 

Misafir sever bir milletiz. Gelen misafire gerekirse kendi yatağımızı vermekten çekinmeyiz. Çocukken normal günlerde, bana, içeri giriş izni olmayan bir odamız vardı evde. Bu oda benim için büyülü odaydı. Adı bile 'Misafir Odası'ydı. Yani sadece bir misafir geldiğinde açılan, kocaman, içinde güzel mobilyalar olan ve sohbetin, kahkahanın, "Nasılsınız?" sorularının eksik olmadığı başka bir dünya...

Annem çalıştığı için, her gün temizlik yapmak yorucu olacağından, gelen ziyaretçiler bu temiz odaya alınır, önce kolonyayla ferahlatılıp, sonra evde olan hemen her tür yiyecek ve içecek; pasta, börek, çörek, sayısız tavşan kanı çay, en son olarak da meyve ikram edilir ve mide fesatına uğratma pahasına bu ikramlara devam edilirdi. Tabi reddetmek kaba bir davranış olduğu için, zavallı misafir her ikram edileni yemek zorunda hissediyordu ki, ben en çok buna üzülürdüm.

Bana göre misafirler aşağıdaki çeşitlere ayrılırdı:

1- Çocuklular
2- Çocukları olmayan gençler
3- Çocukları olmayan orta yaş ve üstü misafirler
4- Çat kapı gelenler
5- Önden çocuğuyla haber gönderip, iki saat sonra kendileri gelenler
6- Habersiz kapıya gelip, sohbet ederken, ev sahibi tarafından içeri davet edilmeden evine geri gitmeyenler
7- Pencereden canhıraş bir şekilde "Komşu huuuuu, akşama size geliyoruz" diyenler. Tabi bunlara "Biz evde yokuz demek" mümkün değildi, çünkü bu kabalığın en büyüğüydü. Dolayısı ile önceden verilmiş sözler bile varsa, iptal edilirdi çoğu zaman.

En sevdiğim tür, benim yaşımda çocukları olan misafirlerdi. Onlar bizim halimizden anlar, sus pus oturmamızı beklemez ve bazen de oyunlarımıza katılırlardı. Diğerleri geldiğinde sıkıntıdan ne yapacağımı bilemez, anne babamdan sürekli "Sessiz ol, otur, her söze karışma" şeklinde uyarılar alırdım.

En tatlı sohbetler, tam giderken kapıda yapılanlardı. Saatlerce konuşmak yetmez, buna bir de unuttuklarımız eklenir, bir saat kadar da bu sürerdi.

Büyüdüğümde bu odaya ‘içinden insanlar geçen oda’ ismini verdim.. Belki de odanın cazibesi buradan geliyordu. Ama ne olursa olsun izzet ikram çok güzeldi.

Şimdi ekonomik durumun kötüye gitmesi, şehirlerdeki nüfusun üç dört katına çıkması, kim kime dum duma bir hayat düzenine geçilmiş olması nedenleriyle, bu kadar çok misafir gelmese ve ikram yapılmasa bile, Türk milleti olarak, halen misafirperverliğimiz ile dünyaca ünlüyüz.

Ve ben, bu özelliğimizi seviyorum.

 
Toplam blog
: 48
: 2038
Kayıt tarihi
: 26.12.06
 
 

1964 doğumluyum. İşletme Fakültesi'ni bitirdikten sonra Londra'ya yerleştim ve halen burada yaşamakt..