İki katlı otobüsler ve tramvaylar

Her gün binlerce kişi İstanbul'da çift katlı otobüslerle ve tramvaylarla seyahat ediyor. 

İki katlı otobüsler genellikle şehrin merkez semtleri ile şehrin en uzak semtleri arasında yolcu taşırlar. Bu otobüslerin içlerinin basık olmaları yanında en iç bunaltıcı özellikleri, yan camlarından dışarıyı görmenin çok zor olmasıdır. Zira bu otobüslerin dış kısımları devasa reklam resimleriyle ve figürleriyle kaplanmıştır. Aşağı yukarı bu otobüslerin tüm yan camları boyayla kaplıdır ve dışarıyı görmek mümkün değildir. Ya da siyah bir tül perdesi arkasından dışarıyı seyredebilirsiniz. Basıklık, havasızlık ve dışarıyı görememek tüm yolcularda farkettirmeden bunalım yaratmaktadır. Genellikle bu otobüslerde iki saate yakın süren seyahat tam bir işkencedir. 

Acaba bu iki katlı otobüslerin dışını reklam figürleriyle kaplamasak olmaz mı? Belediyelerin kaybı çok mu olur? Bence ilk önce halkın sağlığını düşünmek gerekmez mi? 

Tramvaylara gelince. 

Zeytinburnu - Kabataş arasında çalışan tramvayların bazılarının vagon basamakları öyle yüksek ki yaşlıların basamaktan perona inerken bileklerinin ve bacaklarının kırılmaması şansa kalmış gibi. 

İkinci husus, bu tramvaylar şehrin içinden geçtikleri için her an bir yayaya çarpacak gibiler. Hele Çemberlitaş'tan Beyazıt'a gelirken tramvaylar yaya kaldırımlarına en fazla yarım metre mesafeden hızla geçiyorlar.Nasıl kaza olmuyor anlaşılır gibi değil?İyi ki olmuyor. Kazara bir vatandaşımızın başı dönse kendini tramvayın altında bulur. 

Büyükşehir Belediyemize seslenmek istiyorum. Önemli değilmiş gibi görünen ancak çok önemli olan, yazımda yer alan sorunlara, bir çare bulunsa çok iyi olur. 

Ama nerde? Bu yazıyı kim okuyacak ta, Belediye'ye emir verecek. 

Boşluğa haykırıyorum. Ama belki, bir gün bloglar önem kazanırsa ve popüler olursa, işte o zaman sesim duyulur. 

Bilmem anlatabildim mi?