Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Mayıs '10

 
Kategori
Güncel
 

İki Yüzlülüğün Yalın Hali 6 Mayıslarda Çıkar Ortaya

İki Yüzlülüğün Yalın Hali 6 Mayıslarda Çıkar Ortaya
 

Çelişkilerin tavan yaptığı gündelik yaşamımızın en dikkat çekici yanı, toplumsal yapımızın böyle bir özelliğe sahip oluşudur. İkiyüzlülük üzerine inşa edilen ve her zerresi ikiyüzlülük üzerine oturtulan düşünce kalıpları, her türden ilişkiler ağında önemli bir yeri işgal ediyor. Ve kimi dönemeç noktalarında öyle bir sırıtıyorki bu durum, işte o sırıtan halin figüranlarının suratına bu sırıtışı buram buram vurmak gerekiyor.

Bu gün 7 Mayıs ya, dün 6 Mayıs’tı ve Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idam edilişinin yıl dönümüydü. Yani bir yas günüydü 6 Mayıs.

Bu yas gününde ağıtlar dizildi buram buram. Hüzünlere bezendi Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını sevenler. Düşüncelerini benimsemeyipte önlerinde saygı ile eğilenlerlerde bu hüzün gününe ortak oldular. Kimileri yazı yazdı serdi orta yere, kimileri ağıtlar yayınladı paylaşım sitelerinde. Öyle ya “ikiyüzlülük” neresindeydi bunun?

Vardı bir ikiyüzlülük. Bir sahtekârlık vardı kokuşmuşluk hali ile. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının düşüncelerini kendilerine rehber edinenler ki bu günkü siyasal arenanın kapışma kulvarlarında, tam olarak nerede duracağını kestiremeyenlerin ikiyüzlülüğüydü bu.

Soru belliydi.

“Kim asmıştı Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını?”

Yalın, katıksız, ham hali ile bir soru işte.

Aslında soru ne kadar yalın, ne kadar katısız ve ham ise, cevabıda o denli yalın aslında.

Efendiler!

“Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını asanlar, bu ülkenin vesayetçi yapısının baş aktörleridir.”

Ve bu vesayetçi yapı öyle bir yapıdırki, geriye dönüp baktığınızda, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının tamda karşı kutbunda yer alan bir düşünce dünyasını temsil eden Adnan Menderes ve arkadaşlarını da asmıştı. Bu ülkede tek bir gerçek vardı ve o gerçek ordu ile yargıydı. Bu iki idam süreci ve sonrasındaki 12 Eylül darbesi, bu hali, vaziyeti ve durumu bizim gözümüze fazlası ile soktu. Ama Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamına ağıt yakıp, gözyaşı döken kimi vesayet rejimi sevdalıları varki, halen bu durumun farkında olmaksızın, bu günkü vesayetçi rejimi savunup, o vesayetçi rejimi zihinlerde meşru kılacak söylemleri hiç bıkmadan, hiç üşenmeden dillendiriyorlar. Ve geliyor bir 6 Mayıs günü, o çok sevdalı oldukları vesayetçi rejime ihanet edercesine Deniz Gezmiş ve arkadaşlarına ağıt diziyor, gözyaşı döküyorlar.

Neydi bunların istediği?

İntikam mı?

Bu gün, o vesayetçi rejim, punduna getirip bu günkü siyasal iktidarı benzer bir akıbete sürüklese bravo mu diyeceksiniz?

Kılıçların kuşandığı, top, tüfek ve bilcümle savaş aygıtları ile iktidar mücadelesine soyunmuş olanlardan vesyateçi rejimin güç odaklarının yanında yer almak, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarına karşı ikiyüzlülüğün dik alası olmuyor mu?

Kıvırmaya gerek yok.

Son sorumuzda gayet açık, gayet yalın ve gayet net.

“Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını idam eden vesayetçi rejimden yana mısınız, yoksa o vesayetçi rejimi teşhir etmekten yana mısınız?”

Soruya verilecek yanıt, kişinin siyasal rengini orta yere döküp saçmaya yeter.

 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..