Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Mart '07

 
Kategori
Felsefe
 

İman can sıkıntısında sır

İman can sıkıntısında sır
 

Canım öylesine sıkılır ki, bazı demler: çılgınlaşırım. Muvazenem kaybolur. Yaşamı koyu lacivert bir fezaya benzetirim, yıldızsız, gezegensiz, aysız, ışıksız... Bazen yanlışlarıma bazen çözemediğim muammalara yüklerim bütün günahı böyle anlarımda... Yine böyle bir gecenin, bitkinliğin ve bedbinliğin ruhumu dalga dalga kuşattığı, koyu karanlık, puslu bir gecenin eşiğindeyim. Beni böylesine bunaltıp daraltan ne? Sayfalarca kandırmaca cevaplar verebilirim bu suale. Verdiğim cevapların bir kandırmaca olduğunu bildiğim müddetçe ne anlamı var bu suni, aldatıcı açıklamaların?

Hayata daha başlamadan, onu bitirme arzusunun altında yatan ne? Bir bilinmezden bir başka bilinmeze duyulan arzunun izahı nasıl yapılabilir?

Çaresizlik.... Merak...

Çaresiz değilim. Merak da etmiyorum.

Öyleyse?

Bilmiyorum....

Kafayı yemek nasıl bir haldir?

Çaresizliğin çare arayışımı bu?

Sen kesintisiz bir kulak uğultusundan dolayı, yalnızlık içindeyken sessizliğin sesini ya da kendini dinleyemeyişin ızdırabını bilir misin?

Sen kendini hür sandığın bir anda, kaskatı bir determinizm ve fatalizm ile kuşatıldığını kavrayıp varolmanın dayanılmaz sancısı ile kıvrandın mı hiç?

Sen zirvelere, kendini parçalaya parçalaya tırmanıp da, öteye geçemeden, tepeyi aşamadan gerisin geriye yuvarlanıp kaybetmenin korkusu içinde debelendin mi?

Canına yandığım canım, öylesine, çıldırtırcasına sıkılıyor yine...

O'na ulaşamıyorum. Gücüm yetmiyor...

O ise, ben de derman görmüyor. Bana iltifat etmiyor.

Belki de, artık O, insana güvenmiyor...

İhanet etti O'na insan. Ve perde kapandı. Bundan yaklaşık 15 asır evvel. Mühür vuruldu ister istemez, ama O'nun umudu nihayetlenmedi henüz. Bekliyor.

...

Sana senden daha yakın olan biri tarafından terk edilmek, umursanmamak, görmemezlikten gelinmek...

Bir yol göstericiye muhtacım. Bu Sen olmalısın. Sapıtacaksam Sen'de sapıtmalıyım...

...

Yanlış doğruya kılavuzdur: Şeytanın hikmeti.

...

Ben beni anlayamadan, Sen beni nasıl anlayabilirsin? Yahut Sen Sen'i anlamadan, ben Sen'i nasıl kavrayabilirim? Ben, bir parça Sen; Sen, bir parça ben misin?

İman, elinin ve kolunun bağlı olduğunu anlayıp çaresizliğin, mutlak kabullenişin getirdiği zoraki itaat mi?

Hayır, iman bu olmamalı.

Mutlak kabul, dosta itaat, güven karşılıklı sadakat... İçindeki sonsuzluğun sürüklediği, Aşkın Varlığa mutlak itaat...

Samimi mukabele: Güven.

...

Süleyman

 
Toplam blog
: 51
: 885
Kayıt tarihi
: 27.02.07
 
 

Ben kimim? Kafa kağıdımdaki beyana göre 1969 tarihinde Burdur - Gölhisar'da, doğumuma şahit ala..