Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Temmuz '13

 
Kategori
Hukuk
 

İnsanlar gördüklerini gizleme ve bildiklerini söylememe hakkına sahip olamazlar

İnsanlar gördüklerini gizleme ve bildiklerini söylememe hakkına sahip olamazlar
 

Gördüklerini gizliyor, bildiklerini söylemiyorlarsa böyle bir hakları var demektir. Kimbilir nelere şahit oldular ve hangi bilgileri saklıyorlar. Zorla konuşturup öğrenme hakkımız yok diye o bilgi onda mı kalsın. Bu konuda kişiye zarar vermeden, baskı anlamında olmayan teknikler kullanılarak her hangi bir olay ya da durum hakkında bildiklerini öğrenmeliyiz.

Bizimkisi kuru bir iddia; zira kimin neyi gördüğünü ve neleri bildiğini tespit etme imkânımız yok. Ama herhalde ülkemizde meydana gelen onca olayı görenler bilenler oluyordur. “Gördüm; biliyorum da; ama söylemek zorunda değilim” İşte orada duracaksın. Adına hukuk diyemeyeceğimiz klasik adalet bir insanın yaşadığı dünyada nelere mecbur olduğunu bilemiyor olabilir; ama Kerim Korkut hukuk sistemlerinde kişi gördüğünü saklayamaz; ilgili ve yetkili yerlere bildirmekle mükelleftir.

Ne güzel düzen ya, adam birini öldürüyor, gören de var bilen de; ama söylemiyorlar. Özellikle gizliyorlar, korkudan gizliyorlar. Türkiye’de herkesin içinde de cinayet işleyebilirsiniz. Korkmayın kimse sizi şikâyet edemez. İnsanlar korkarlar, düşman kazanmaktan çekinirler.  Oysa son yıllarda birçok insan gizli tanık sıfatıyla ifade verdiler. Ben hiçbir muhbirin deşifre olduğunu ya da öldürüldüğünü duymadım. Bu da ülkemizde korkudan çok suça ortaklık şeklinde gizlemenin olduğunu gösteriyor.

Yönetim ülkeye hâkim olmadığı için herkes bildiği gibi hareket ediyor. Ortada faili meçhuller (on binlerce olduğu söyleniyor) varsa herkes bildiği gibi hareket edemez. İşin kötüsü bilmiyorum, görmedim demek kolay; kişinin bildiğini, gördüğünü ortaya çıkarmak zordur. Burada lüzumlu bilginin bilerek saklanması nedeniyle kişiye karşı bir cezai müeyyide gereklidir. Valla ben bir şekilde bildiğini, gördüğünü tespit edersem cezalandırırım.

Böyle bir hak, böyle bir özgürlük olur mu ya! Devlet devlet değil ki. Düşünün ki kanununda bununla ilgili ceza bile yok. Adam cinayeti görmüş, soruyorum, bilmiyorum diyor. Ve bunun kanunda cezası yok. Ancak olayın içindeyse sorgulayabiliyorsun. Olay anında oradaysa veya orada olması gerekiyorsa sorgularım. Bilmiyorum dediği zaman, bildiğini tespit edersem hapse atarım. Ortada bir olay bir durum varsa ve sen şahit olmuşsan gördüğünü, bildiğini saklayamazsın.

Bir de tutmuş devlet kanuna yardım edin diyor, insaniyete çağırıyor. Ceza vereceğiz de kimin umurunda. Nasıl tespit edecek diyorlar. Bu kimseler Kerim Korkut’u tanımıyorlar. Ben cinayeti de ortaya çıkarırım, cinayeti görenleri de. Ve cinayeti görenler bir suçu sakladıkları için hapse girerler.

Sadece ölüm, cinayet gibi olayları düşünmeyin. İnsanlarımızın birbirlerine bizlerin bilmediği sayısız kötülükleri var ve halk bunların çoğunu biliyor ama saklıyor. Siz biliyor musunuz bir avuç kötü koca ülkeye kan ağlatıyor. Bu yüzden işte. Kötülerin suç ortakları ve halkımız bildiklerini gördüklerini sakladıkları için kötüler hep galip geliyorlar.  Suç ortağı olup saklayanları yine de sorguya alabiliriz. Anasıdır, babasıdır, şunudur, bunudur. Ama diğer insanlar sakladıkları birçok olaya ait lüzumlu bilgilerle yaşar ve ölüp giderler.

Düzenimiz kurulduğunda kişiyi hiç olayın içine katmayan ya da muhatap etmeyen bir sistem kurulacaktır. Kişiler kendilerini hiç riske atmayan (hiçbir şekilde kimin bilgi verdiği anlaşılamayacak) bir yolla bildiklerini Profesyonel Ordu destek birimine aktardıkları ve verdikleri bilginin doğruluğu teyit edildiği takdirde parasal bedeli kendilerine hiç anlaşılamayacak bir şekilde ödenecek. Tabii ki aksi takdirde ceza da söz konusu.

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..