İnternet dünyası=Benim dünyam.

Ben eşimden bazı duyumlar alıyorum. Eşim bazı günler toplantılarına katılır. Görüştüğü insanların eşlerinin bazıları çalışıyor bazıları da emekli. Eşim anlatıyor bana. Eşi emekli olan bir hanımefendi -ismi o kadar önemli değil- şikâyetini dile getiriyor. Erkeği evde bilgisayarın başından kalkmıyormuş. Benim gibi.

Konumuz İnternet.

Bir kaç yıldır insanoğlunun mükemmel dediğim icatlarından bilgisayar ve onun dünyaya açılan penceresi olan internet hayatımıza girmiş bulunmaktadır. Başkasını bilemem ama, bana kalırsa her şey ama her şey yaptığınız iş bile bilgisayar ile olmaktadır. İnternet ise ulusal bir ağdır ve her türlü iletişimi sağlar. İletişim demek her türlü bir haberden tutunda, konunun uzmanına kadar ulaşıp gerekli bilgileri elde etmeye kadar her işe yarayan bir araç olarak algılıyorum.

İnternet çok zararlıymış. Evet, zararlı olabilir. Ama ne maksatla kullanmana bağlı. Çünkü tehlikeli oyunlardan tutunda pornoya kadar her şey mevcuttur.

Zararlı olduğu kadar da faydaları yok mu?

Adı üstüne bilgi-sayar. Bilgiyi toplar ve depo eder. Aradığında istediğin bilgileri ulaştırır. Hem de binlerce hatta milyonlarca bilginin içinden seçerek cımbız gibi çok kısa bir sürede bulur ve çekip önüne koyar. Gerekli bütün aritmetik işlemleri gerçekleştirir. Saatlerce çözülemeyen problemleri anlık bir sürede ve doğru bir şekilde sonucu verir. İşin içine bir de internet girince dünyada ne kadar bilgi varsa o kadar bilgilere internete bağlanmakla ulaşmak son derce basittir.

İşte size çarpıcı birkaç örnek!

Artık internet sayesinde yurt dışında bulunan vatandaşlarımız da ülkemizden ne kadar uzaklarda olsalar da her an sıcağı sıcağına haber alabiliyorlar. Geçen günkü Fenerbahçe-Galatasaray maçının beşinci dakikasında Semih'in attığı golüne Avustralya'da ki bir Fenerbahçeli sevinebiliyor. İstatistikleri görebiliyor.

Aynı şekilde yurt dışından yine internet sayesinde alışveriş yapılabiliyor. Ya da dil bilmek suretiyle Amerika’da ki gazeteyi okuyabiliyorsunuz.

Ne mükemmel bir buluş değil mi?

Ben her zaman dile getiriyorum zaten. Her insanoğlunun icadı insanlara olan hizmettir. Bu da bir hizmet olduğuna göre bu hizmet karşılığında zaten bir bedel ödüyorsunuz. Benim kızdığım nokta ödenen bu bedele karşı bizim yeterli biçimde faydalanıp faydalanmamızdır.

Nasıl faydalanmayız. Ne yapmalıyız ki faydamız dokunsun. Açıkçası faydalanmayı bilmek lazım… Ne konu da çalışılacaksa ve ne yapılacaksa internet senin yardımcınız, öyle değil mi?

İşte internet, işte Milliyet Blog. Faydalı bir site ve ben burada son derece mutluyum. Ne kadar da burada ki insanlarla kafalar bazen uyuşmuyor olsa bile kültürlü ve epey bilgili olan insanları tanıdım burada. İşte diyorum ki Milliyet Blog farkı bu olsa gerek.

İnternetin faydalarını anlatmakla hiç bitmez ki.

Sözün kısası şu: Bilgisayarın olmadığını bir an için düşünelim. Ufkun ne kadar olacak. Olsa, olsa en fazla 160 derece açı ile olur. Ama işin içine bilgisayar girdi mi o zaman bu açı 360 dereceye kadar çıkar. Yani arkanı bile görebilirsin.

Çıplak gözlerimizle ufka kadar her şeyi görebiliyoruz. Ama ufkun ötesini görebilir miyiz? Hayır. Hayır mı? Yanılıyorsunuz. İşte internet ufkun ötesini de görmenizi sağlıyor.

İnternet konusunda birkaç söz.

Sakın ha! İnterneti amacınızın dışında asla kullanmayınız. Çünkü sizin de ulaşamadığınız bazı bilgileri kolayca ulaştıran bu ağın içinde kendinizi kaptırabilir birde işin içinden çıkamayabilirsiniz.

Saygılarımla.

Bir hatırlatma.

Önümüz Kurban Bayramı. Ne yapacaktık. Kurban derilerimizi THK’na bir makbuz karşılığında bağışta bulunacaktık. THK’na yangın uçağı alabilmek için cep telefonlarımızda ki tüm operatörlerin faturalı hatlardan “3919” numaraya “YANGIN” yazıp mesaj yolu ile göndermeniz yeterli olacaktır. Bedel 6 YTL’dir.

http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=66433

Neşe Evrim hanımefendinin “Anadolu’da bir kızım var öğretmen olacak” projesine destek olalım.

http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=45243