İşte öyle bir şey...

Güzel bir yazı okuduğunuzda o yazının içeriğine uygun bir “yorum” yapın. 

Yok, yazana yağcılık olsun diye yazarsanız, hiç tanımadığınız bir düşmanınız olur!  

Gün gelir yazdığınız önünüze çıkar!  

Sonra yağcılık olsun diye yorum yazdığınız kişiler sizi koruyamayabilir. 

Bakın yazıların altında, yapılan yorumların %80. yazının içeriğinden habersiz; yağcılık, destek olsun diye yapılan yorumlardır!  

İşte blog’ta kavgalar bu yüzden hiç bitmez.  

"Biri uyanıp verdi mi ağzının payını... 

Ararsın Alfred Adler'i  

Sarsın diye kuyruk yaranı!” 

Beyni olan azıcık düşünür!  

Yazılan yazının bir hedefi varsa, sen araya girme ARKADAŞ!  

“Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner.” Sıra sana geldiğinde; mağduru oynamayacaksın. “Daha öğrenecek çok şey varmış” deyip kıvırtmayacaksın. 

Çok yaşayan değil, çok okuyan, çok gözlemleyen bilir bu âlemde!  

İyi günde de, kötü günde de, dik durmasını bileceksin.  

Dostunu düşmanını iyi seçeceksin!  

Kıvırcık ve maydanozgillerden uzak, pırasa gibi dik dur, hıyar gibi yan yatma, kabak gibi durup; kavun gibi kç ını koklatma!  

Not: Çok şükür değer verdiğim ve merhaba dediğim insanlar; Rüştü’nü ispat etmiş; mert insanlardan oluşur. Meteor parçaları gibi nereye kimin kucağına düşeceği belli olmayan, henüz deneme safhasında ki güvenilmez muhteremler...  

Bu günlerin moda deyimiyle “Yallah” başka kapıya... 

Sırada: Her telden uzun bir blog yazım var. Çelişkileri tezatları kim ne demişleri hepsinden azar azar...Tabiki "beni ilgilendirmiyor bu tür yazılar" diyenleri daha çok ilgilendiriyor! :) Çünkü söz uçar yazı kalır! (İlgilendirmiyorsa polemik yazılarında ne işin var? Üstelik vakıf olnadığın konuya yorum yazmak ha; bu hangi akla hizmet?) 

M.Talip Girgin...