Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Ekim '08

 
Kategori
İzmir
 

İzmir; teslim alınmaz, hediye verilir(!)

İzmir; teslim alınmaz, hediye verilir(!)
 

Yaşananlara şaşmamak, şaşmamaktan da öte üzülmemek elde değil. Siz, ülkenizin en köklü partisi olma iddiası ve söyleminde olan bir siyasi hareketsiniz. Hitap ettiğiniz seçmen kitlesinin en büyük partisi konumundasınız. Yetmiş milyonluk, on binlerce kilometrekarelik, koskoca illere, metropollere sahip bir ülkenin, mecliste temsil edilen ana muhalefet partisisiniz. Ve ne kadar acıdır ki yerel yönetimler anlamında metropoller ve büyük kentlerden sadece birinde iktidar ve önümüzdeki seçimin favorisi konumundasınız. O kentte de şu anda kısır parti içi çekişmeleriyle birbirinizi yemektesiniz. Yazıklar olsun size...


Bay Başbakan, her iki lafından birinde; İzmir ve Diyarbakır’ı istiyorum diyor. Şöyle gönül rahatlığıyla, avucunu çukur tut Recep Bey, diyebilmeyi çok isterdim ama maalesef durum öyle değil. Diyarbakır’ı bilemem ama İzmir, -Kemal Ağabeyi’nin yersiz ve şık olmayan söylemiyle- “<ı>teslim alınmak” üzere.


Ha bu arada belirtmeliyim ki –zira bunu söylemek benim boynumun borcudur- bu kutlu kent, bu güzel İzmir; en son 9 Eylül 1922’de teslim alınmıştır. Ve onu teslim alan kumandan, silah arkadaşları, askerleri, kadını, erkeği ile cümle vatan evladı; bir daha kimselere teslim etmemek üzere, kanlarıyla teslim almışlardır, İzmir’i. Bu nedenle, maliye bakanı ve diğer muktedirler, İzmir için bu lafları sarf ederken, bin düşünüp bir konuşmalıdırlar. Neyi kimden teslim alacaklardır, bu sözler edebe ve ciddiyete sığar mı çokça düşünmelidirler.


Gelelim asıl konumuza. Muktedirlerin göz diktiği canım İzmir’in CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı ve muhtemel belediye başkan adayı ile CHP İzmir İl Başkanı olan zatlar birbirlerine girmiş durumdadırlar. Hem de öyle bir girmek ki medya ve kamuoyuna yansıyan küfürlerin, hakaretlerin, aşağılamaların haddi hesabı yoktur. Bu nasıl bir aymazlıktır, bu nasıl bir İzmirliliktir, -her şeyi bir kenara bırakın- bu nasıl bir particiliktir, anlamak mümkün değil.


Recep Bey’in, maliye nazırının, şunun bunun; İzmir’i “teslim almak” için bu kadar uğraşmalarına hiç mi hiç gerek yoktur. Canım İzmir’im, zaten altın bir tepsi içerisinde, CHP’li mevcut Belediye Başkanı ve İl Başkanı tarafından, kendilerine hediye edilmek üzeredir. Hayrını görsünler.


Ne için kavga ederler, neden birbirlerine hakaretlere varan aşağılamalarda bulunurlar, neyi paylaşamaz, neyde anlaşamazlar umurumda bile değil. Alsın kendilerinin olsun o çok önemli polemik konuları.


Hayatlarında bir kere olsun CHP ambleminin altına mühür basmamış seçmenlerin pek çoğunun, sadece İzmir’i muktedirlere “teslim” etmemek adına, bu seçimde, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı için verecekleri oyları kendilerine tevdi etmeyi düşündükleri bir zamanda yapılan bu yanlışları; akıl, mantık ve iz’an ile açıklamak, açıklayabilmek mümkün değildir.


Kırklı yaşlarını süren ve üniversitede görev yapıp akademik titri bulunan çok yakın bir akrabam, geçen günlerde, bir sohbet meclisinde aynen şöyle dedi:


“<ı>Kardeşim. Oy kullanmaya başladığım on sekiz yaşımdan beri, üç hillali MHP ambleminden başka bir yere oy atmadım. Ancak bu seçimde, Büyükşehir Belediye Başkanlığı için, sırf bu AKP kazanmasın diye, CHP’ye oy vereceğim.”


Evet beyler. Tam birlik olmanın, omuz omuza, sırt sırta vermenin gerekli olduğu bu günlerde birbirlerini yemekle meşgul olan saygıdeğer başkanlar. İnsaf yahu! Tamam; kavgalı-dövüşlü, sandalyelerin, masaların havada uçuştuğu çok kurultaylar topladınız parti olarak. Hizipçilik, fraksiyonculuk deyince elinize kimse su dökemez bilirim. Ama bakın, düşünün, vicdanınızı yoklayın ve aklınızı başınıza devşirin.


Ve sakın ola ki İzmir’i hediye etmeyin. Bunun vebalini mümkün değil taşıyamaz, altında ezilirsiniz.



@Geçen sene bugün "Mucize Nağmeler": http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=11435 <ı>

 
Toplam blog
: 898
: 3759
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

İzmir'de yaşıyorum.    Çok uzun yıllar öncesinden başlayıp, hiç ara vermeden bugünlere kada..