Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Ekim '11

 
Kategori
Haber
 

Japonların olası İstanbul depremi için tahmini ölü sayısı : 70-90 bin

Japonların olası İstanbul depremi için tahmini ölü sayısı : 70-90 bin
 

Başbakan geçen gün kaçak yapıları mülk sahibine bile sormadan kamulaştıracaklarını “açık-net” bir şekilde ortaya koydu:

“Bedeli ne olursa olsun, oy verirmiş vermezmiş, bunları dinlemeyeceğiz artık. Çünkü bu tabloları defaatle yaşamaktansa iktidarı kaybetmek çok daha hayırlıdır!” dedi.

Bu satırlar Vatan Gazetesi'nden Güngör Mengi’nin 29/10/2011 tarihli yazısından. Güngör Mengi aynı yazısında aşağıdaki çarpıcı bilgileri de veriyor.

*

İstanbul’un yarısının “kaçak“ olduğu düşünülürse 6-7 milyon insanın yürek çarpıntıları geçirmekte olduğunu tahmin edebiliriz.

*

Japonların İstanbul için tahmini : 70-90 bin ölüm, 600 bin ailenin evsiz kalması, 100 milyar dolarlık maddi kayıptır.

*

Gölcük depreminden sonra İstanbul’da çadır kentler için 480 büyük arazi saptandı.
*
Deprem vergilerini başka yere kullanan kafa, 12 yılda bu çadır kentlerin arazilerini lüks konutlar ve alış veriş merkezleri ile doldurdu.

 

Kaynak:  http://haber.gazetevatan.com/Haber/407923/1/Gundem

 

Şimdi bu rakamları gören sorumluluk sahibi bir devlet yöneticisi, açık olmak gerekirse saniye beklemeden hemen harekete geçmelidir. Çünkü bu rakamlar çok ciddi rakamlardır.

Yıllardır medyada olası İstanbul depremi konuşuluyor. İstanbul’daki çarpık yapılaşmanın ülke ekonomisine de çok büyük darbe vuracağı söyleniyor. Van Erciş depreminde yaşadık gördük. Depremden etkilenen yaklaşık 10.000 hane vardı. Her hanede en az 5-6 kişi yaşasa, 50.000-60.000 kişinin mağdur olduğunu söyleyebiliriz. Oysa Japonlar olası İstanbul depreminden 600 bin ailenin etkileceğini söylüyorlar. Van Erciş depreminde yaşanan sıkıntılar ortada, depreme karşı ülke olarak maalesef hazır değiliz. Bu gerçek depremle birlikte maalesef ortaya çıktı.

Dünyada da depremler oluyor ama bu kadar çok ölen insan olmuyor. Nereden bakarsanız bakın imaj olarak da dünyaya iyi bir imaj veremiyoruz. Deprem için yaptıklarımız hep göstermelik oluyor. Oysa her an bir facia ile karşılacakmışız gibi hazır olmamız gerekiyor.

Mesela son Van Erciş depreminde en son 500 küsur insanımız öldü. Bu kadar insanı gömmek bile büyük bir olaydır. Ya İstanbul’da, Allah göstermesin 70-90 bin insanı gömmek durumunda kalsak nasıl olacak bu işler? 100 milyar dolar maddi kayıp, insan kayıplarıyla birlikte belki de daha fazla zarar verecek olanbu olası depreme karşı gerekli önlemleri vakit geçirmeden almak gerekmez mi? Hadi maddi kayıbı geçtik ama insanlarımıza da mı bu kadar az değer veriyoruz? 17 Ağustos İzmit depreminde 18.373 kişinin resmen öldüğü söylendi ama halk arasında aslında 35.000 kişinin kayıp olduğu efsanesi dolaşıyor.

Düşünün ki olası İstanbul depreminin zararı bundan bile, kat be kat daha fazla olacak. Sanki kıyamet kopmuş gibi olacak yani. Bu kadar enkazın içinde yolların açık tutulmasını bile bu durumda kimse sağlayamaz. Kaldı ki daha önceden çadır kentler kurulması için 480 büyük arazi saptanmış ama bu arazilere de daha sonra lüks konutlar ve alışveriş merkezleri yapılmış.

Nereden bakarsanız bakın şaka gibi. Burada Başbakan aslında doğru olanı söylüyor ama bu söylem gerçekleşebilir mi? Orası bence şüpheli.

Devlet bu noktada çok kararlı olmalı, kimsenin gözünün yaşına bakmadan ilçe bazında gerekli önlemleri vakit kaybetmeden almalı.

Acilen "Acil Eylem Planları"nın hazırlanması gerekiyor. Sivil Savunma Kurumlarının güçlendirilmesi gerekiyor.

İstenirse yapılamayacak hiç bir şey olamaz.

İstanbul için belediyeler konut bazında vergiler de alabilirler. Her şeyin çaresi bulunur. Tabii vergileri de doğru yerlere harcamak şartıyla.

Çağ atlamak istiyorsak bunun bedeline katlanmak zorundayız.

İstenirse dışarıdan özel danışmanlık firmalarına bile bu işler verilerek iş başarılabilir.

İstanbul için başarılı olunursa her ilde bu yaygınlaştırılabilir.

Çağdaş toplum önlem alan, işini şansa bırakmayan toplumdur. İşimizi artık lütfen şansa bırakmayalım.

 

 
Toplam blog
: 648
: 2341
Kayıt tarihi
: 13.09.11
 
 

1995 ODTU Fizik Lisans, 1998 ODTU Fizik Yüksek Lisans (Biyofizik)  mezunuyum. Özel sektörde kalit..