Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Mart '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Kadınlar Günü Kutlaması insanlık ayıbıdır...

Kadınlar Günü Kutlaması insanlık ayıbıdır...
 

8 Mart Dünya Kadınlar günü... Çok acımasız bir gün olduğunu düşünürüm. Böyle bir güne neden ihtiyacımız oldu?Ya da neden ihtiyacımız olduğu düşünüldü... Olmamalıydı bence... Nasıl ki kadın anadır, yardır, candır, eldir, gözdür, yürektir, nasıl ki insandır... Olmamalıydı böyle bir günü... Ki hergün kadının, hergün insanındır... Böyle bir günün varlığını çocuklarımıza nasıl açıklarız? Nasıl deriz, tarih kadınlara yapılan haksızlıklarla, çektirilen acılarla, insanlık dışı davranışlarla dolu? Nasıl anlatırız bu utancın kutlama yönünü?

Tarihe dönüp baktığımızda, kadınların insanca bir yaşam için mücadelesinin sürecinin hatırlanması için kutlanan bir gün... Kutlama sözü bile acımasızca gelmiyor mu size? Kutlanan gün, insanca yaşama hakkı verilmeyen kadınların, insanca yaşama mücadelesinin başlangıcı değil mi? Dikkat edin, kadınca yaşama hakkı değil insanca yaşama, insanca saygı görme, insanca varolma mücadelesi... Bunun kutlaması mı olur? Böyle birşey kutlanır mı?

''1857 yılında New York’lu dokuma işçisi kadınların daha insanca bir yaşam isteyerek, eşitsizliklere ve ayrımcılığa karşı sürdürdüğü mücadele ile başlayan süreçte 8 Mart, tüm dünya kadınlarının, kutladığı uluslararası bir güne dönüştü'' diyor tarihi kaynaklar. 1857 yılından bu güne değişen ne olmuş böyle bir günün kadınlara atfedilmesinden başka...
Araştırırken bazı ilginç bilgilere rastladım. Birleşmiş Milletlerin yaptığı bir araştırmaya göre;Dünyadaki işlerin yüzde 66'sını kadınlar yapıyor.Buna karşılık kadınlar dünyadaki toplam gelirin sadece yüzde 10'nuna sahipler. Dünyadaki mal varlığının ise yüzde birine sahipler. Başka bir değişle dünyadaki işlerin yüzde 34'ü erkekler tarafından görülüyor ama erkekler dünyadaki toplam gelirin yüzde 90'ına sahipler. Yine kadınlar erkeklere oranla yüzde 20,yüzde 50 daha az maaş alıyorlar. Mültecilerin yüzde 80'ini kadınlar oluşturuyor. Dünya genelinde okuma yazma bilmeyen yetişkinlerin yüzde 67'si kadın.

· Her 4 Türk kadınından birisi okuma yazma bilmiyor,
· Kadınların sadece yüzde 3,9’u üniversite mezunu,
· Meclisteki kadınların oranı yüzde 4,4,
· Kadınların kazancı, erkek kazancından yüzde 40 daha az,
· Türkiye’de yılda 2 bin 500 kadın anne olmak isterken ölüyor,
· Çalışan nüfus içindeki kadın oranı yüzde 30, aynı oran kentlerde yüzde 17 seviyelerinde,
· AB’deki KOBİ’lerin yüzde 18’i kadın girişimciler tarafından kurulmuş, Türkiye’deki oran ise yüzde 7.(2006).

Dayak yiyen, tecavüz edilen, intihara mecbur bırakılan, ezilen, taciz edilen, namus adı altında öldürülen kadınların ise gerçek anlamda ne sayısını bilebiliriz ne çare bulabiliriz... Bu sebepten özellikle erkekler sakın ama sakın 'dünya kadınlar günümüzü' kutlamaya kalkmayın.

Cumhurbaşkanı, Başbakan, bakanlar, milletvekilleri, hani çoğunluğu erkek olan iş dünyası patronları, bu günü, yalnızca bir günü süslü sözlerle kutlamak yerine kadına insanca yaşama hakkını verin. Bu eşitsizliğin, bu çaresizliğin, bu haksızlığın, ezilmişliğin çaresini bulun. Bulun ki, böyle bir günü silin tarihten... Böyle bir günü çocuklarımıza nasıl açıklarız, yeni nesile nasıl açıklarız yoksa?


Kaynak: BTSO,haber.com...

 
Toplam blog
: 90
: 875
Kayıt tarihi
: 19.05.07
 
 

 Ama hayatın farkındayım. Hem güzel, hem acı. İyi midir farkında olmak? Yoksa iyi midir farkında ol..