Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Ocak '15

 
Kategori
Sosyoloji
 

Kadınlarla ilgili yapılan en büyük yanlış onlara farklı davranmaktır

Kadınlarla ilgili yapılan en büyük yanlış onlara farklı davranmaktır
 

Nasıl farklı davrandığımızı anlatmayacağım; çünkü biliyorsunuz. Öncelikle şunu çok merak ediyorum, erkekler için kadınlar neyse kadınlar için de erkekler aynı mı? Yani sanki böyle değil gibi. Tanrı kadını özel yaratmış olabilir mi yoksa biz mi bu hale getirdik?

Ciddi şekilde dünyada kadın cinsiyetinden kaynaklanan bir dengesizlik var. Yani insanın neredeyse şöyle diyesi geliyor: Tanrı kadını yanlış yaratmış ya da biz kadın varlığı konusunda hata yapıyoruz.

Pahalı futbolcu bir takıma geldiğinde nasıl dengeyi bozuyorsa kadının varlığı da dünyada dengeyi bozuyor. Erkek sadece insanın erkeği ama kadın insanın dişisi değil. Kadın erkek eşitliğinde kadınları ikinci plana atanlara gülüyorum. Kadın erkekten aşağı olduğu için mi yedi erkek bir kadının sigarasını yakıyorsunuz? Kadın kimliği literatüre sığmaz kardeşim.

Yani tüm bunlar gerçek de olmayabilir. Yalnız fıtratın bu işte suçu büyük. Kadının sanki hiçbir şeyi normal değil gibi. Zevk veren, aşk veren haller diğer canlılarda da var ama kadınınki bir başka. Yaratan bunu bilmiyor olamaz. Belki de hikmet şu ki dünyanın dengesini bozacak bir şey lazımdı.

Anlamayan insanlara göre masal anlatıyoruz. Kadını normal gördüklerini söyleyen çok kimse olabilir. Siz ne diyorsunuz ya, dünya kadının etrafında dönüyor. Fıtratta da çelişkili durumlar var. Tanrı bize cüzi irade vermiş feriştahının bile iradesini paramparça edecek kadını yaratmış.

Burada asıl konu şu: Fıtrat olarak kadın gerçekten farklı mı yoksa onu biz mi bu hale getirdik? Bence her ikisi de. Kadının yapısına bakıldığında tamam cazibe var ama buna rağmen eski zamanlarda kadın fazla önemli değildi sanki. Ve bence serbest toplumlarda da bu kadın manyaklığı yok. Yani kimse kadınların peşinden koşmuyor. Hatta erkek daha değerli sanki. Kadının değeri bizim gibi geri kalmış yasaklı toplumlarda.

Lakin kadın peşinden koşmak kadına değer vermek anlamına gelmiyor. Bu kadın manyaklığı görmemişlerin nefsi açlığından başka bir şey değil. İstediğini alıncaya kadar. Kim ne derse desin hayatımızı işgal etme bakımından kadın birinci sırada. En çok o konuşuluyor. En çok ona bakılıyor. Sanatın edebiyatın birinci konusu kadın.

Ve işte bu kadının sahip olduktan sonra beş kuruşluk değeri kalmıyor. Müthiş bir çelişki var. Baş tacı, ayakaltı. Çünkü baş tacı sahte. Erkeklerin çoğu bu konuda yalama! Kadını zevk aracı olarak görüyorlar. Din, kutsal, dünya tarihi, sanat, edebiyat her şey kadının bu yönüyle ilgili. Eğitim ve öğretimde bile kadının kadınlığı ön planda; sevişir, doğurur.

Kadın deyince normal insan akla gelmiyor. Kadınlarla ilgili on binlerce yıldır oluşmuş bu yargıyı kırmak mümkün değil. Hayatın hiçbir yerinde kadına normal davranılmıyor. Yol veriliyor, peşinden gidiliyor, dana gibi bakılıyor. Tabii ki bu dediklerimiz bizim ülkemiz gibi yasaklı ülkeler için geçerli.

Bir kadın kendi isteyip saklanmazsa bir saatten fazla yalnız kalamaz. Etrafı hemen dolar. Kimsenin yaşamadığı çölde olsa bile. Bu kadar önemli bu kadar değerli kadın dediğimiz gibi sahip olunduktan sonra, birine ait olduktan sonra ilgi sıfıra düşer. İtilir, kakılır, dövülür hatta öldürülür. Anlattığımız ilgi elde edinceye kadardır.

Kadınlar insanlığın bu sahte davranış öğretisi bittiği zaman gerçek kimliklerine kavuşacaklardır. Yani düşünebiliyor musunuz, erkekler için kadınlar çok önemli ama kadınlar için erkekler fazla önemli değil. Çünkü erkekler kadınların peşinden koşa koşa değerlerini sıfırlamışlar.

Kadının peşinden niye koşulur? Çünkü hele de güzelse onu elde etmek için peşinden koşmanız gerekir. İki muhabbet için bile yalakalık yapmak zorundasınız. Artı kadın koleksiyoncuları var. Kadını çeken özelliklere sahip. Parası var, yakışıklı, falan filan. Bunlar kadın peşinden falan koşmuyor. Kadınlar bunların peşinden koşuyor. Bunlar normal erkek değil. Sayıları az ama memleketin bütün kadınlarını götürüyorlar. Doymak da bilmiyorlar, her birinin elli kadın yüz kadın; sürüyle yani! E eloğlu sürüyle alınca sana ne kalır? Deli İbrahim’de 17 cariye olunca Deli Kazım’a mastürbate! İşte bu nedenle kadınların peşinden koşulur. Çünkü yok. Koleksiyoncu Tuzrak’ın hareminde hepsi! E bizimki de can! Ben bilmez, kadın kanunu budur!

Böyle iyi, böyle iyi… Masal gibi okuyorsunuz değil mi? Manita hikâyeleri anlatıyoruz burada! Şu kadarcık anlayışınız olsa şu gırgır komedi satırlarda bir insanlık dramının ortaya konmaya çalışıldığını görürdünüz.

İki uçta iki marjinal gurup… Dindarlar, özgürler… Bunlarda da kadın pek insan olarak görülüyor sayılmaz. Dindarlarda kadının hayatı yok, özgürlerde hayatı var kendisi yok. İkisi de kadını insan gibi gördüklerini söyleyeceklerdir; ama beni kandıramazlar. Kadın neyse öyle davranalım ya, bizim gibi insan değil mi bunlar. Her kadının arkasında bir erkek. Bari değer verip kıymet bilseler.

Bu yapının yıkılması lazım… Gelişmiş toplumlarda da kadın değerleri harcanıyor… Aşk yok, sevgi yok, kadına ilgi yok… Mevcut kadın tanımı sorunlu. Kadını yeniden tanımlayıp toplumda olması gereken yerine koymalıyız. Çocuk, erkek, yaşlı neyse kadın da odur. Manav Mustafa neyse öğretmen Zeynep de odur.

Dinlerin de kadına bakışı sorunlu. Kadın Âdem’in yasak meyvesi. Kadın şeytan, kadın yoldan çıkaran… Erkeğin cazibesi yok mu ya. Niye aynı ilgi erkeğe yok? Parası varsa, eee zenginse, eee yakışıklıysa, eee altında araba, şöhret, mevkii… Nerden bulacağız… Böyle biri seninle evleneceğim desin bütün kadınlar kocalarını bırakır. Böyle bir manyaklık da var!

Hepsini kastetmiyoruz ama erkeklerde olduğu gibi kadınlarda da kişiliksizlik var. Ayarını bulursun, ister evlenirsin istersen sevgili olursun. Herkesle selam, merhaba, ilgi, muhabbet, sohbet. Ama bizim ayarı kaçmışlar ayarını bilmiyor ki “Tarkaaaaannnn!” Kadınların üçte birini dinciler eve hapsetmiş. Üçte biri Deli İbrahim’in hareminde. Geriye kalıyor 30 milyon erkeğe 5 milyon kadın. Burada da seçmece var. Kadınlar hep seçiyorlar. Senin selam verdiğin kadını yandan biri arabasına çağırıyor. Eski tanıdığı uzaktan el ediyor. O birini görmüş. Kadın aslında senin kadar değil; ama fark etmiyor. Çünkü talibi çok.

Kuracağımız düzende bu konu çok büyük yer kaplıyor. Çünkü önemli bir toplumsal sorun. Küçük çocuklara tecavüz edip öldüren sapıkların nedeni de bu. Kadınların bir selamı bile çok görüp ayrım yaptığı erkekler gerçekten toplumda dışlanıyor ve cinsel açlık içindeler. Ayarını bulsun diyorsunuz ama ayarı da sizin gibi davranıyor. E sizsiniz ayarı. Ama bakmıyorsunuz adama. Şimdi samimi olalım, esnaf Niyazi birazdan arabasıyla gelir değil mi? Ama bilmiyorsun ki Niyazi’nin haremi var. Bilsen de fark etmiyor. Niyazi’ye yeter ki kadın olsun. O skor peşinde. Ama Ayı Kazım bir kadın gülüşüne hasret. Duvarlardaki posterleri öpüyor. Sonra zıvanadan çıkıyor ve bir yavrucağa musallat oluyor! Kim suçlu? Allah belasını versin diyorsunuz ama bence yanlış yere küfür ediyorsunuz!

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..